Macar efsanesi: Ferenc Puskas

Sadece sportif başarıları değil hayatlarıyla da insanlara ilham kaynağı olan, yaptıklarıyla dünya tarihine geçen sporun büyük isimlerinin hikâyeleri artık her hafta bu köşede olacak...

15 Eylül 2023 - 09:32

“Macar ihtilâlinden sonra Gustave Sebes’in ‘altın onbir’i can derdine düşmüştü. O sırada dünyanın en gürültülü çimenlerine alabora eden yıldızlar, dikenli tellerin ötesindeki hürriyetler için tabanlarını yağlayıp duruyorlardı. Hepsi yeni topraklara ayak basmışlardı. Hepsi futbol topunun kendilerine taşıdığı ün ve imkânları çıkarcı tankların tırtılları altına sermişlerdi. Macaristan’dan sadece alabildikleri bir kuruşluk pantolon ile kollarının ipleri rüzgârda uçuşan bir montgomeri idi.” Basın tarihimizin efsane kalemi İslam Çupi, 23 Ağustos 1967 tarihli Akşam gazetesinde futbol tarihinin efsanelerinden Ferenc Puskas’ı anlatmaya bu satırlarla başlamış. Kariyeri boyunca başardıkları ve yeteneğiyle Pele, Maradona gibi efsanelerle isminin aynı yerde yazılması gereken bir isim olan Puskas’ın belki de gereken değeri hiçbir zaman tam olarak görememesi, dönemin Doğu Bloku ülkesi Macaristan doğumlu olması olabilir. Puskas’ın kariyerini de ülkesinin ve dünyanın siyasi atmosferi hep etkiledi.

SOVYET TANKLARI YÜRÜYÜNCE
1927’de Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de dünyaya gelen Ferenc Puskas, kendisi de eski bir futbolcu olan ve Kispest takımını çalıştıran teknik direktör babasının izinden gitti. Harika sol ayağı ve yaratıcılığı daha çocukluk yıllarından itibaren dikkat çekiyordu. Kispest takımına Macaristan Savunma Bakanlığı’nın el koyması ve ismini Honved olarak değiştirerek Macar Ordu Takımı yapması Puskas’ın kariyerini de etkiledi. Yetenekli Puskas bir anda binbaşı rütbesi kazanmıştı. Milli takıma kadar yükselen bu yetenekli sol ayak futbol tarihine damga vuran dönemin Macar Milli Takımı’nın da hem en önemli parçası hem de kaptanlığına yükseldi. 1940’lı yıllar boyunca hem takımıyla hem milli takımıyla büyük başarılara imza attı. 1948,1949, 1950 ve 1953 sezonlarını gol kralı olarak tamamladı, 1948’de Avrupa’nın en çok gol atan oyuncusu oldu. 32 maçlık yenilmezlik serisine imza atan efsane milli takımla sahaya çıktığı 84 maçta 83 gol atarak inanılması güç bir rekora imza attı. Ancak kariyeri ülkesindeki siyasi çalkantılarla bir anda rota değiştirdi. 1956’da öğrenci hareketi olarak başlayan SSCB karşıtı gösterilere tüm toplumun katılması üzerine Macaristan karıştı. Bu gösterilere SSCB’nin tavrı çok sert oldu ve bir anda Macar sokaklarında SSCB tankları görüldü. Ülke tam anlamıyla kaos içindeydi. Aynı yıl Avrupa kupası maçı için ülke dışındayken önce Brüksel’e daha sonra İspanya’ya geçti. Ancak FIFA’nın verdiği 2 yıllık ceza nedeniyle oynayacak takım bulamadı. Üstelik yaşı ilerlemiş ve futbol cezasıyla birlikte kilo almaya başlamıştı.

REAL MADRİD GÜNLERİ
Cezasını tamamladıktan sonra efsaneleri arasına adını yazdıracağı Real Madrid’le sözleşme imzaladı. İlk günler bütün basın ve kamuoyu, yaşı 30’u geçmiş ve kilo almış bu adamın Madird kariyerinin başarısız olacağına inanıyordu. Ancak o sihirli sol ayağıyla inanılmazı başardı. 1958 ve 1966 yılları arasında formasını giydiği Real Madrid’le 182 maçta 157 gol atmayı başardı. Dört kez İspanya gol kralı olurken Real Madrid’le iki kez Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazanma başarısı gösterdi. Üstelik bu kupanın iki finalinde toplam 7 gol kaydetti. 1966 yılında 37 yaşındayken futbolu bıraktı.17 Kasım 2006 tarihinde 79 yaşında hayatını kaybetti.

Son sözleri yine İslam Çupi’nin yazısından verelim: “Di Stefano 10 numaralı forma ile yanındaki yeninin Puskas olduğunu görünce dayanamaz sorar: “Nerdeydiniz şimdiye kadar?” Puskas sakindir. Cevabı bir penaltı darbesi kadar kısa olur: “Futbola ait kaybettiklerimi bulmak için aranıyordum. Bir hayli geciktim, özür dilerim.”


ARŞİV