Türkiye’nin olimpiyat tarihi 1924’te Paris’te başladı. O günden itibaren lokomotifi olan güreş her olimpiyatta yüzümüzü güldüren branş oldu. İlkler, enler, sevinçler, hüsranlar hepsi güreşte yaşandı… 1924 Paris Olimpiyatlarından itibaren kazanılan 104 madalyanın 66’sı güreşten geldi. Bunların 29’u altın, 18’i gümüş ve 19’u bronz madalya oldu.
Katıldığı ilk 4 olimpiyatta madalya alamayan Türk sporcular bu makus talihini 1936 Berlin Olimpiyatlarında kırmayı başardı. Savaş arifesinde düzenlenen 1936 Olimpiyatlarında ilk madalya güreşte bronzla Ahmet Kireççi’den gelirken, ilk altın madalya da yine aynı olimpiyatta Yaşar Erkan’dan geldi. Yaşar Erkan, 1912 yılında Erzincan'ın Refahiye İlçesine bağlı İspidi köyünde doğdu. Babası Ali Efendi de köylerinin meşhur pehlivanlarından olan Erkan, 4 yaşında ailesiyle birlikte İstanbul'a gelerek Kumkapı Güreş Kulübü’nde güreşe başladı. Asıl soyadları Naçar olmasına rağmen olimpiyat şampiyonu olduktan sonra Atatürk tarafından Erkan olarak değiştirildi. Yaşar Erkan henüz 21 yaşında Türk Milli Güreş takımına seçildi ve aynı yıl Balkan Şampiyonluğunu kazandı. Bu şampiyonalarda üst üste 2 kez daha şampiyon oldu ve başarısını uluslararası anlamda sürdürdü.
BİR DOMİNASYONUN BAŞLANGICI
Savaşın arifesinde düzenlenen Berlin Olimpiyatlarına elinde 3 Balkan Şampiyonluğu İle katılan Yaşar Erkan Türk Olimpiyat Tarihinde bir ilke imza attı ve grekoromen stilde 61 kilo Olimpiyat şampiyonluğunu oldu ve ilk defa Türk Bayrağını göndere çektiren sporcumuz oldu. Kendisinin ardından olimpiyat oyunlarında bu branşta 66 madalya kazanıldı ve olimpiyat demek çok uzun bir süre Türkiye için güreş demek haline geldi. Yaşar Erkan, altın madalya aldıktan sonra "Şampiyonluk kürsüsünde şanlı bayrağımız şeref direğine çekilirken kendimi tutamadım, gözlerimden yaşlar sel gibi aktı. Yüz yirmi bin kişinin ve Hitler'in önünde bayrağımızı şeref direğine çektirmek ve ayakta güzel marşımızı dinletmek zevklerin en güzeli ve en büyüğüdür. " diyerek yaşadığı mutluluğu ifade etmişti.
“ÇOK YAŞA YAŞAR”
Mustafa Kemal Atatürk, bu ilk olimpiyat şampiyonumuzu kutlamak için çektiği telgrafta "Kendin küçüksün ama memleket için önemli bir iş yaptın. Artık adın Türk spor tarihine geçti. Çok yaşa Yaşar!" ifadelerini kullandı. Daha sonra kendisine yine Atatürk tarafından bir ev ve çeşitli hediyeler verildi. Erkan’a Atatürk tarafından sporcunun o zamanki soyadı olan ve çaresiz anlamına gelen “Naçar” yerine bir topluluğun ileri gelenlerinden anlamındaki "Erkan" soyadı verildi. 1940 yılında İzmir’de düzenlenen Balkan Şampiyonasında yeniden Balkan şampiyonu oldu ve sonrasında minderden çekildi. Aktif sporu bıraktıktan sonra spordan kopmadı ve yeni güreşçiler yetiştirmek için Türk Milli Güreş Takımında antrenör olarak görev yaptı.
Geçtiğimiz aralık ayında Erzincan Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından Erzincan'da Fatih Mahallesi'nde Müstakil Atletizm Pisti yanında bulunan ve 2017 yılında açılışı gerçekleşen 3 bin seyirci kapasiteli Merkez Spor Salonuna, Yaşar Erkan’ın ismi verildi. Erkan 18 Mayıs 1986'da vefat etti. Mezarı Zeytinburnu'ndaki Merkezefendi Mezarlığı’nda bulunuyor.