Olimpiyatlara damga vuran siyah yumruk

1968 Meksiko City Olimpiyat oyunlarının 200 metre ödül töreninde yaşanan bir protesto insanlık tarihine geçmişti...

26 Şubat 2022 - 14:11

1968 yazında Fransa’da öğrencilerin eğitim sisteminde reform istediği eylemlerle başlayan sürecin dünyayı ve tüm bir insanlığı etkileyeceğini o günlerde kimse tahmin etmiyordu. Ancak isyan bir çığ gibi büyüdü ve tüm dünyayı sarstı. Cinsel özgürlükten sendikal haklara, kadın hareketinden sinemaya, ırk ayrımcılığına karşı çıkıştan akademideki genel kabullere kadar her kurum ve düşüncede tabular devrilmeye başlamıştı. Öyle ki isyanın ilk çıkışındaki sol değerlerin de etkisiyle son adres olacağı düşünülen SSCB bile nasibini almış, Çekoslavakya’da başlayan isyan tarihe ‘Prag Baharı’nı armağan etmişti. Sosyolog İmmanuel Wallerstein’ın tüm bir 1968 hareketini dünyada gerçekleşmiş en büyük devrim olarak değerlendirmesi boşuna değildi.

Tüm bu arka plan hararetiyle yaşanırken dünya yeni bir sahneye de hazırlanıyordu aynı günlerde. 1968 yaz olimpiyatları Meksika’nın başkenti Meksiko City’de yapılacaktı. Ülkede yaşanan ekonomik kriz ve hükümetin insan hakları konusundaki kabarık sicili, olimpiyatlar için yapılan harcamayla birleşince Meksika’da isyandan payına düşeni aldı. 2 Ekim’de gerçekleşen barışçıl protestoya hükümetin tepkisi aşırı şiddet olunca tarihe Tlatelolco Katliamı olarak geçen elim olay yaşandı. Olaylarda resmi kayıtlara göre 44 resmi olmayan kabule göre ise 300 civarında insan öldürüldü. Olimpiyatlara kan bulaşmıştı.

2 HAFTA SONRA 200 METRE FİNALİ

Katliamın acısı daha taptazeyken, 2 hafta sonra, 16 Ekim günü atletler olimpiyat 200 metre finali için pistteki yerlerini almışlardı. Yarışın favorilerinden olan ABD’li atletler Tommie Smith ile John Carlos’un ise hem yarış hem de çıkarlarsa kürsü için planları vardı. Yarış bittiğinde birinci sırada Tommie Smith, ikinci sırada Avustralyalı Peter Norman ve üçüncü sırada John Carlos yer alıyordu. İki atletin planının ilk evresi tamamlanmış artık sıra podyuma gelmişti. İki ABD’li atlet seremoniyi beklerken planlarını Avustralyalı beyaz atlet Norman’a da açtılar. Tereddütsüz kabul etti Norman; ne de olsa yıl 1968’di.

TARİHİ PROTESTO İKONİK FOTOĞRAF

Kürsüye çıkılıp madalyalar takıldıktan sonra plan işlemeye başladı. Tommie Smith siyah bir eldiven geçirdiği sağ yumruğunu, John Carlos ise siyah eldivenli sol yumruğunu havaya kaldırdı. İki atlet ülkelerindeki siyah nüfusun ekonomik durumuna dikkat çekmek için de ayakkabı giymemişler sadece siyah çoraplarla podyuma çıkmışlardı. Tommie’nin ayrıca boynunda siyah bir atkı, John’un ise Afrika kökenlerini temsil eden renkli bir kolye vardı. İki sporcudan gelen protesto teklifine katılan Peter Norman ise İnsan Hakları İçin Olimpiyat Projesi adlı hareketin rozetini göğsüne takmıştı. Protesto tüm dünyada yankı buldu, kürsüdeki fotoğraf ikonik bir mertebeye yerleşti. Ancak bundan sonrası üç sporcu için de çok zorlu bir mücadeleye dönüştü.

SPOR HAYATLARI BİTİRİLDİ

Protesto sonrasında üç atlet için de kâbus gibi günler başladı. Olimpiyat Komitesi Başkanı Avery Brundage yaşananların olimpiyatın ruhuna aykırı olduğunu söyleyip, iki ABD’linin de takımdan atılmasını ve derhal olimpiyat köyünden ayrılmalarını istedi. ABD ekibi ilk etapta bu isteğe karşı çıksa da tüm takımın diskalifiye edileceği tehdidi karşısında boyun eğdi ve iki sporcuyu takımdan çıkardı. Brundage’nin 1936 Berlin Olimpiyatlarında, Nazi selamına karşı çıkmaması ise tarihte bir not olarak yerini aldı. İki sporcu da ülkelerine döndükten sonra ölümle tehdit edildi, ırkçı saldırılara maruz kaldı ve spor hayatları bitirildi. Avustralyalı Norman bekleyen de aynı akıbetti. Ülkesi tarafından cezalandırıldı, hakkı olmasına rağmen 1972 olimpiyatlarına götürülmedi. Yıllarca bu dışlanmışlıkla mücadele eden atletler Smith ve Carlos’a ancak 2005 yılında eğitim gördükleri San Jose State University tarafından onurlandırıldı. Avustralyalı Norman’ın yaşadıkları ise 40 yıl sonra yeğeni Matt Norman tarafından Salute isimli bir belgeselde anlatıldı.

Tommy Smith ve John Carlos’un, “Peter bir beyazdı. O günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı. Peter, Avustralya’ya döndüğünde kimse yüzüne bakmadığı gibi, herkes tarafından yargılandı” sözleriyle andıkları Peter Norman 2006’da kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Avustralya’daki cenaze töreninde tabutu taşıyan öndeki iki kişi ise kader arkadaşları oldu.  


ARŞİV