"Ekolojik Katliamlara Karşı Lig”
Endüstriyel futbola, ırkçılığa ve milliyetçiliğe, cinsiyetçiliğe, her türlü nefret ve ayrımcılığa karşı kurulan Karşı Lig’in 2019/2020 sezonu başladı
Gezi direnişinin üzerinden seneler geçti fakat miraslarından biri Kalamış Spor Merkezi’nde yaşamaya devam ediyor. Gezi’den sonra mahalle forumlarının ve tribünlerden insanların “başka türlü futbol” hayali ile kurulan Karşı Lig’in 7. sezonu 13 Ekim Pazar günü başladı.
Endüstriyel futbola, ırkçılığa ve milliyetçiliğe, cinsiyetçiliğe, her türlü nefret söylemi ve ayrımcılığa bir tepki olarak doğan Karşı Lig’in 7.sezonu “Ekolojik Katliamlara Karşı Lig” sloganıyla gerçekleşiyor. Haziran 2014’ten bugüne dek başka bir futbolun da mümkün olabileceğini göstermek amacıyla yola çıkan ve Forza Yeldeğirmeni’nden, Bome Dersim’e, Koop Gücü’nden Famsızlar’a kadar 20 amatör anti-faşist takımı bir araya getiren Karşı Lig’in ilk haftasında takımlar pankartlarındaki mesajlarıyla sahadalardı. Bu yılki takımlar arasında Kadıköy Belediyesi işçilerinden oluşan “Semtin İşçileri” takımı da var.
Karşı Lig ekibi sezonla ilgili yaptığı açıklamada, “Bütün sene boyunca bir yandan HES’lerin, maden kazılarının, orman kundaklamalarının, doğal afet toplanma alanlarımıza bile dikilen mezar blokların, nükleer santrallerin sebep olacağı yakın ve uzun vadede gerçekleşecek felaketler için farkındalık uyandırmaya çalışırken bir yandan da ağacın, toprağın, dağ-derenin, yaban domuzunun, tarla faresinin ekolojik dengedeki yerine hem ahlaki hem de zaruri saygıyı ifade etmeye çalışacağız.” ifadelerine yer verdi.
“ERİLLİĞE VE ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA”
Karşı Lig her sene bir tema etrafında düzenleniyor. Sezon boyunca takımlar bu tema etrafında sloganlar, pankartlar üretmenin yanı sıra tema odaklı projeler gerçekleştiriyor.2019-2020 7. Sezonda tema Ekolojik Katliamlara Karşı Lig olarak belirlendi ve form almaya başlıyor. Karşı Lig ekibi sezonla ilgili yaptığı açıklamada, “Bütün sene boyunca bir yandan HES'lerin, maden kazılarının, orman kundaklamalarının, doğal afet toplanma alanlarımıza bile dikilen mezar blokların, nükleer santrallerin sebep olacağı yakın ve uzun vadede gerçekleşecek felaketler için farkındalık uyandırmaya çalışırken bir yandan da ağacın, toprağın, dağ-derenin, yaban domuzunun, tarla faresinin ekolojik dengedeki yerine hem ahlaki hem de zaruri saygıyı ifade etmeye çalışacağız.” ifadelerine yer verdi.