GOLF: İnanışa göre 14. yüzyılda Çin’de Ming hanedanlığı sırasında oynanan topa vurma oyununun tüccarlar tarafından Avrupa’ya taşınmasıyla başlayan golf sporunun modern anlamda anavatanı İskoçya olarak kabul edilir. Hatta 1400’lü yıllarda parlamento ve kilisenin ortak kararıyla yasaklanmasına rağmen halk bu çok sevdiği sporu oynamaya devam ederek yasağı fiilen ortadan kaldırmıştır. Oyunun amacı ebatları farklılık gösteren golf sahasındaki 18 deliğe, sert ve küçük bir topu sopa vuruşu yardımıyla sokmaktır. En az vuruşla oyunu tamamlayan sporcu kazanmış sayılır. Oyuncular farklı vuruş stilleri için başlama sopası, demir, wedge ve pata denilen dört farklı sopa kullanırlar. Oyunda başarılı olmanın anahtarı, el ve göz koordinasyonu ile vücudun üst tarafının hem sağlamlığı hem de esnekliğidir. Oyunlar genelde üç ile beş saat arasında sürer. Geçmişten gelen saygı kurallarının keskinliği ve günümüzde golf oyununun araçlarının pahalılığı bu sporun geniş kitlelere yayılmasına engel olmuştur.
POLO: Bir açık hava atlı spor oyunu olan polo, dörder oyuncudan oluşan iki takım arasında oynanır. Yaklaşık dokuz futbol sahası büyüklüğündeki açık çim bir alanda oynanan oyunda oyuncular, at üzerinde, ellerindeki uzun bir sopayla topa vurarak rakip takımın kalesine gol atmaya çalışır. Oyun yedi dakikalık, chuka adı verilen altı devreden oluşur. Atların ve oyuncuların özel koruyucu giysiler giydiği spor nefes kesici bir hızda oynanır. Oyuncuların ileri düzeyde binicilik yeteneğine sahip olması beklenen poloda takım uyumu ve taktikler de önemli bir yer tutar. Profesyonel polo oyununun bayrak ülkesi ise Anjantin’dir. Bir oyuncuya verilen en yüksek rütbe olan 10 handikap puanına ulaşan polo sporcularının büyük bir çoğunluğu Arjantinlidir.