GÜLLE ATMA: Eski Yunan’daki antik olimpiyat oyunlarından beri yapılan bir spor olan gülle atmada amaç küre biçimindeki güllenin en uzağa fırlatılmasıdır. 1896 yılında olimpiyatlara giren, 1948’den beri kadınların da yarıştığı bu sporda kullanılan gülleler kadınlar için 4 kg, erkekler için ise 7.2 kg’dir. Yarışmacı atış dairesi içinden yalnız bir elle taşıdığı gülleyi omuz hizasından çember dışına çıkmadan atmak zorundadır. Her yarışmacının üç hakkı olduğu bu spor dalında güllenin düştüğü ilk yer ile atış çemberinin dış çizgisi arasındaki mesafe ölçülerek dereceler belirlenir. Yarışmacılar genelde gülleyi savurmak yerine adeta tek elleriyle fırlatarak atışlarını yapmaktadır.
ÇEKİÇ ATMA: Kökeni çok eski tarihlere dayanan çekiç atma atletizmin temel branşlarından biridir. Aslında atılan cisim telle bağlanmış bir gülle olsa da bu dalın ilk zamanlarında yarışmacılar gerçekten bir çekiç fırlattığı için ismi bu şekilde kalmıştır. Yaklaşık 1.20 m’lik bir telle bağlı 7.2 kg’lik bir gülleyi kafes içinde bir daireden fırlatan yarışmacıların toplam 3 atış hakkı vardır. 1900 yılında erkekler için olimpik bir spor olarak kabul edilen çekiç atmanın kadınlar için olimpik spor olması ise 2000 Sydney Olimpiyat Oyunları’nı bulmuştur. Atıcılar stil olarak genelde çekici öne ve arkaya sallayarak momentum kazandıktan sonra çekici kafalarının üzerinde döndürür ve en hızlı anı yakaladıklarında çekici bırakırlar. Atışın ölçülmesi gülledeki gibi, çekicin ilk düştüğü yerle kafesli atış alanının çizgisi arasındaki mesafenin ölçülmesiyle belirlenir.