Efe Mehmet Aydın, 18 Nisan 2019 tarihinde oynanan Fatih Vatanspor-Fomget Gençlikspor maçının ardından üç kadın sporcuya şiddet uyguladığı gerekçesiyle TFF Amatör Futbol Disiplin Kurulu (AFDK) tarafından onanan 60 günlük hak mahrumiyeti cezası aldı.
Karşılaşmadan sonra üç kadın sporcu Songül Ata, Berru Doğru ve Damla Karavuş, kendilerine yarı çıplak bir vaziyette yedi saat boyunca şiddete maruz bıraktığı iddiasıyla Efe Mehmet Aydın hakkında suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusu üzerine Aydın hakkında açılan ceza davası devam ediyor.
BU YIL DA ÖDÜLLENDİRDİ
Beşiktaş Kadın Futbol takımının şampiyonluğu ile sonuçlanan 2020-2021 Kadın Futbol ligini ikinci sırada bitiren Fatih Vatanspor’un teknik direktörü Efe Mehmet Aydın, TFF tarafından yılın en iyi teknik direktörü ödülüne layık görüldü.
Ligi ikinci sırada bitiren, disiplin cezası alan, hakkında açılan ceza davası süren bir kişinin TFF tarafından ödülle onurlandırılmasını Spor Hukukçusu Dinçer Tomruk'a sorduk...
AFDK kararı hukuki açıdan kişinin bu suçu işlediğine dair bir ispat mıdır?
Öncelikle spor disiplin yargılaması ve hükümleri ile adli yargıda gerçekleşen ceza davası yargılaması birbirinden farklı usule, hüküm ve sonuçlara sahiptir. AFDK tarafından verilen karar, spor disiplin süreci bakımından hüküm ve sonuç doğurur. Bu hükmün bir suçun işlendiğine dair kesin bir hüküm niteliği yoktur. Ancak, spor disiplin yargılamasında verilen karar ile bu karara dayanak soruşturma süreci, bu süreçte elde edilen kayıt ve bulgular ceza yargılamasında, ceza muhakemesi hukuku standartlarını sağladığı sürece, delil değeri taşıyabilir. Ceza davası tamamlanmadan ve sanığın hakkında bir mahkumiyet hükmü kesinleşmeden, suçlu olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Ancak spor disiplin sürecinde, ceza davası ve sonucu beklenmez. Spor disiplin kurulları, kendilerine sevk edilen olayla ilgili ellerindeki bulgularla hızlı bir şekilde disiplin sürecini işleterek, sonuca varacaklardır. Olayda da bunun gerçekleştiği anlaşılmaktadır.
“KURUL’UN TAKDİRİ BİRAZ TARTIŞMALI”
Antrenörün 60 günlük hak mahrumiyeti böyle vakalarda yeterli midir?
AFDK kararında gerekçe olarak dayanılan Futbol Disiplin Talimatı’nın 44/1-c maddesinde 45-90 arası bir hak mahrumiyeti cezası düzenleniyor, disiplin cezası alt sınır ya da üst sınırdan verilmemiş, Kurul’un bu yöndeki takdiri biraz tartışmalı, olay ve iddia çok ciddi, bunun sıradan bir saha içi ya da koridor saldırısı gibi değerlendirilmesi olayın ya da iddianın vehameti ile pek bağdaşmıyor.
AFDK CEZASINDAN SONRA ÖDÜL
Verilen ödülün geri alınma ihtimali var mıdır?
Ödüllerin iadesi, Futbol Disiplin Talimatı’nda, Kulüp veya kişilerin kazandıkları menfaatleri özellikle para veya manevi değeri olan varlıkları (kupa, madalya vs.) iade etmeleri olarak tanımlanıyor. Talimatta bu yaptırım ilave bir ceza olarak düzenleniyor. Disiplin ihlalinin özelliklerine göre, öngörülen cezaya ilaveten ödüllerin iadesi cezasının verilebileceği düzenleniyor.
Ancak kamuoyu gündemine gelen ödül AFDK tarafından verilen cezadan sonra verildi. Bu nedenle bu fiilin sonra verilen ödülün geri alınmasına gerekçe olması mümkün değil. Ancak tartışılması gereken bahse konu ödülün hangi kriterlere göre verildiği, hakkında bu şekilde bir disiplin cezası verilmiş kişinin bu ödülü alma kriterlerini nasıl taşıyabildiği olmalı.
İlgili kişi aynı zamanda bir Üniversite’de spor müdürü olarak görevli. Buradaki görevini etkileyecek midir?
Bu husus tamamen ilgili üniversitenin inisiyatifinde ve takdirinde. Gerek spor disiplin sürecindeki karar gerekse ceza yargılaması sonucu verilecek hüküm, kişinin bu yöndeki iş ve statüsünü doğrudan etkilemez.
TFF'nin bu kararı Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) taşınması durumunda ne olur? Ya da konunun uluslararası spor mahkemelerine taşımak mümkün müdür?
2019 yılında verilen disiplin cezasının kesinleştiğini ve infaz edildiği anlaşılıyor. Bu konuda herhangi bir itiraz yapılmadığı anlaşılıyor. Dolayısıyla spor disiplin süreci bakımından konunun kapandığı söylenebilir. Adli yargıdaki ceza davasının uluslararası spor mahkemelerine taşınacak bir yönü bulunmamakta. Burada tartışılması gereken husus yakın zamanda hakkında bu şekilde bir disiplin cezası olan bir antrenöre Türkiye Futbol Federasyonu’nun ödül vermekte bir sakınca görmeyişi ya da bu konudaki hafızasızlığıdır.