Türkiye'nin 2002 macerası

22. Dünya Kupası, 21 Kasım-18 Aralık tarihleri arasında Katar’da oynanacak. Öncesinde oynanan 21 kupa finalinde yaşanan, son düdüğün çalması ile bitmeyen, yıllarca konuşulan olayları sizler için derledik. İyi okumalar...

14 Ekim 2022 - 01:14

1996’nın mayıs ayında FIFA’nın yaptığı açıklama Dünya Kupası tarihinde önemli bir dönemeç oldu. FIFA, 2002’de düzenlenecek kupanın Japonya ile Güney Kore tarafından ortak olarak düzenleneceğini duyurdu. Bu hem kupanın ilk kez Asya kıtasında hem de iki ülke tarafından ortak organize edilmesi demekti. Tüm bunların yanında 2002 Dünya Kupası, Türkiye için de çok özel bir hikâye oldu. Türkiye, İsveç, Slovakya, Makedonya, Moldova ve Azerbaycan’ın olduğu eleme grubunda 2. olarak play-off oynama hakkı kazandı. Play-off turunda da Avusturya’yı geçerek 1954’den sonra bir kez daha Dünya Kupası’na katılma hakkı kazandı.

HEYECAN DORUKTA
Kupa tarihi yaklaştıkça ülkedeki heyecan da tavan yapmaya başlamıştı. Hele kupaya sayılı günler kala grupların belli olması, futbolu, kamuoyunda gündem maddesi olarak ilk sıraya oturttu. Türkiye kupada C Grubu’nda Brezilya, Kosta Rika ve Çin ile mücadele edecekti. 3 Haziran 2002 saat 11.00’de tüm ülkede neredeyse hayat durdu. İşin aslı beklentiler yüksek değildi; ne de olsa rakip kupanın favorilerinden Brezilya’ydı. Milliler, Güney Kore’nin Ulsan kentinde oynanan karşılaşmada Hasan Şaş’ın 45+2. dakikada attığı golle 1-0 öne geçmesine rağmen, 50. dakikada Ronaldo, 87. dakikada da Rivaldo’nun gollerine engel olamadı ve sahadan 2-1 yenik ayrıldı. Ancak Brezilya gibi güçlü bir ekibe karşı oynanan oyun mağlubiyete rağmen ülkedeki umutları artırdı. İkinci maçta Kosta Rika ile 1-1 berabere kalan Milli Takım, gruptaki son maçında Çin’i 3-0 gibi net bir skorla devirince kendini son 16 turunda ev sahiplerinden Japonya’nın karşısında buldu. Miyagi şehrinde yağmur altında ve ev sahibi taraftarların büyük desteğiyle oynanan maçta Türkiye, Ümit Davala’nın golüyle 1-0 galip gelerek adını çeyrek finale yazdırdı.

YOKSA RÜYALAR GERÇEK Mİ OLUYOR
Türkiye çeyrek final öncesinde bir hayalin gerçek olabileceği gündemiyle çalkalanıyordu. Hem Milli Takımın sahadaki performansı hem de kupanın genel gidişatı umutları daha da artırdı. Son şampiyon Fransa’nın tek bir galibiyet bile alamadan kupadan elenmesi gerçeğinin ardına çok sayıda favori ekip takılmıştı. Arjantin, Portekiz ve İtalya çeyrek finali göremeden Asya kıtasından ayrıldılar. Türkiye’nin çeyrekte Almanya, Brezilya ve İspanya gibi güçlü ekiplerden kurtulup Senegal’le eşleşmesi de umutları kat be kat artırdı. Osaka’da oynanan karşılaşmanın normal süresi 0-0 sonuçlandı. Uzatmalarda Altın Gol kuralının uygulandığı son turnuvada, İlhan Mansız 94. dakikada sahneye çıkarak, Türkiye’nin adını dünyanın en iyi 4 ülke takımının arasına yazdırdı.

YİNE BREZİLYA
Türkiye dışında Brezilya, Almanya ve ev sahiplerinden Güney Kore son dört takım arasındaydı. Rakip ise turnuvanın ilk maçındaki mağlubiyete rağmen yenmek imkânsız değil fikrini akıllara sokan Brezilya’ydı. Yine sahada dirençli bir görüntü çizmesine rağmen ‘fenomen’ Ronaldo’nun 49. dakikadaki golüne engel olamayan Türkiye, ayağına gelen Dünya Kupası finali oynama şansını tepti. Milli Takım, 2002 Dünya Kupası’nda son 16 turunda karşılaştığı ev sahibi Japonya’nın ardından diğer ev sahibi Güney Kore’yle de dünya üçüncülüğü maçında karşı karşıya geldi. Daegu kentinde 63 bin 483 seyircinin izlediği maçta milliler, sahadan 3-2 galip ayrılıp, dünya üçüncülüğüne ulaştı. Finalde ise Almanya’yı Ronaldo’nun 2 golüyle deviren Brezilya mutlu sona ulaştı.


ARŞİV