Vefa ve zekanın ürünü: Barcelona! 

Barcelona köklerine sımsıkı bağlı bir ağaç, bir çınar. 1899 yılında başlayan bu hikaye bir halkın umudu, Avrupa’nın en iyisi, dünya futbolunun en özel isimleri, bağımsızlık mücadelesinin simgesi ve daha birçok anıyı tarih sayfalarına ekledi. 1971 yılında Rinus Michels ile “Avrupa’ devi” olma yolculuğu öğrencisi Juhan Cruyff ile devam etmişti.

19 Kasım 2021 - 11:41

Antrenörlük görevi sonrasında o da başka bir öğrencisi Guardiola’ya devretti Katalan kulübünü, şimdilerde ise Guaridola’nın da öğrencisi, takımın efsanesi Xavi dümenin başında. Bir hanedanlık adeta el vererek sürdürülüyor Katalunya’da! 

Total futbolun yaratıcısı olarak çoğu kişi Johan Cruyff’u bilmektedir ancak ondan öncesinde Ajax ile bunu başarmış olan Rinus Michels’in biraz hakkı yenmekte. Cruyff’un kendine has tarzı, karizması ve ceketi belki de Michels’in arka raflarda kalmasına neden oldu ama dünya futbolunun geldiği noktada bu iki ismin payı çok büyük. 
Rinus Michels, 1971 yılında Ajax'tan ayrılıp Barcelona'nın başına geçince bu futbol geleneğini de Katalunya'ya taşıdı. İki yıl sonra da Ajax'taki generali Johan Cruyff kendisini izledi. Cruyff sahadaki yaratıcı ve coşkulu futboluyla Barcelona taraftarlarına büyük heyecanlar yaşatmakla kalmadı, İspanya'nın diktatörü Fransisco Franco ile ilişkilendirilen bir takımda oynamak istemediği için Real Madrid yerine Barcelona'yı tercih ettiğini açıkladı. Oğluna da Katalunya'nın koruyucu azizi Jordi'nin adını vererek, Franco diktatörlüğünden kurtulmaya çabalayan Katalanların sevgilisi haline geldi. Cruyff'un Barcelona'daki etkisi futbolu bırakmasıyla sona ermedi. 1988 yılında teknik direktörlüğe başladığı takımı, 1992’de Avrupa Şampiyonu yaptı.

TARİH YAZILIYOR

Cruyff'un Barcelona’daki başarısı ve onu üstün kılan özelliği ise kazandığı kupalardan ziyade oluşturduğu felsefeydi. Forvet ile defans yapmaya başlıyor, kaleci ile hücuma çıkıyordu. Topu kendisinde tutarak hem rakip kadar efor sarf etmiyor hem de oyundan keyif alıyordu. Elbette bu başarılarının oturtmak için kendisi gibi generaller lazımdı. İşte tam o noktada, Messi’nin, Pique’nin, Puyol’un, İniesta’nın ve daha birçok ismin yetiştiği futbol akademisi La Masia'yı baştan yarattı. Futbol felsefesini Barcelona'nın altyapısında egemen kıldı.

Bu felsefe ile belki de son 20 yılın en iyi takımını dünya futboluna sunan Cruyff’un öğrencileri, şimdilerde ise adeta küllerinden yeniden doğmak için mücadele ediyor. Sezona yine bir Hollanda ekolü olan Ronald Koeman ile başlayan Katalanlar, özellikle takımdan Messi’nin ayrılmasıyla birlikte tarumar oldu. Liderin 11, ezeli rakibi Real Madrid’in ise 10 puan gerisinde kalan Barcelona, anılarını ve mirasını yeniden hatırlayarak yüzünü La Masia’ya döndü. 

XAVİ BARCELONA’NIN BAŞINDA

Ronald Koeman ile yollar ayrıldıktan sonra takımın başına kimin geçeceğine dair pek de merak yoktu açıkçası. Takımın yıldız ismi, La Masia’dan yetişmiş, kulübün tüm kimliğini bilen ve bir gün Barcelona’da görev almak istediğini söyleyen Xavi için yalnızca resmi imza kalmıştı geriye. Başkan Laporte’nin geçtiğimiz gün gerçekleştirdiği imza töreni ile kulübün başına geçen Xavi, 6 yaşından beri kendisine öğretileni unutmamış olacak ki devraldığı mirasın farkında: “İlk defans oyuncum forvet, ilk forvetim de kaleci olacak. Bu, Cruyff felsefesi. Her şey, herkese bağlı.” 

Katalunya halkının yüzyıldır sürdürdüğü bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin içerisinde büyüyen La Masia’nın öğrencileri yalnızca vefa ile değil, futbolun dehası Cruyff ile Barcelona’yı ayakta tutmayı başardı. 

BİR KULÜPTEN FAZLASI

"Més que un club" yani "Bir kulüpten fazlası" sloganını kullanan Barça'yı hedef alan bu tartışmalar, "Futbol asla sadece futbol değildir" saptamasını akıllara getiriyor.
Barcelona futbol kulübü resmi olarak referandumun düzenlenmesinden yana.

Kulüp, şimdiye kadar siyasi açıdan en sert duruşunu 2017 yılında Katalan siyasetçilerin gözaltına alınmasının ardından göstermişti.
Barcelona'nın internet sitesinden o dönemde yapılan resmi açıklamada, "Ulusa, demokrasiye, ifade özgürlüğüne ve ulusların kendi kaderini tayin etme hakkına tarihi olarak sadık kalan FC Barcelona, bu hakların özgürce yerine getirilmesini engelleyen her hareketi kınamaktadır" ifadesi kullanıldı.

Açıklamada ayrıca, "Üyelerinin çeşitliliğine sonsuz saygı duyan FC Barcelona, Katalanların çoğunluğunun iradesini desteklemeye devam edecektir, bunu da sivil, barışçıl ve örnek oluşturacak bir şekilde yapacaktır" denildi. 2014 yılında ise bağımsızlık yanlısı girişimlere destek için oluşturulan "Kendi geleceğine karar vermek için Ulusal Pakt"ına, Barcelona Kulübü direkt katılarak, “Her zaman ülkemizin ve halkımızın arzusunun yanında olacağız. Kendi geleceğine karar verme hakkını savunacağız çünkü bunun tüm halkların ve kişilerin temel hakkı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verilmişti.


ARŞİV