Ver Lefter’e yaz deftere...

Fenerbahçe’de 1947-1951 ve 1953-1964 yıllarında forma giyen Lefter Küçükandonyadis, kulüp tarihine adını altın harflerle yazdırdı. ‘Ordinaryüs’ lakaplı efsane futbolcuyu 13 Ocak 2012’de hayatını kaybetmesi vesilesiyle bir kez daha anıyoruz…

14 Ocak 2020 - 14:34

Lefter Küçükandonyadis, 22 Aralık 1925’de Büyükada’da dünyaya geldi. İki yıl Taksimspor forması giyen Lefter, 1947’de Fenerbahçe’ye transfer oldu. Daha sonra Avrupa’ya giden efsane futbolcu, 1951-1952 sezonunda İtalya’nın Fiorentina ve 1952-1953 sezonunda Fransa’nın Nice takımlarında oynadı. Böylelikle Lefter, Türkiye’den yurtdışına bonservis bedeliyle transfer olan ilk futbolcu olmuştu.

Fransa’da bir sene oynadıktan sonra Lefter, Fenerbahçe’ye geri döndü. 1953-1954 sezonunda İstanbul Ligi’nde gol krallığına ulaştı, 1964 yılına kadar sarı-lacivertli forma altında 615 maçta 423 gol attı. Kariyeri boyunca 832 gol atarak rekor kıran Lefter, Futboldaki ustalığından ötürü ‘Ordinaryüs’ lakabıyla anıldı. “Ver Lefter’e, yazsın deftere” tezahüratı ile Türk futbol tarihinin unutulmazları arasına girdi:

“Tribünler inledi binlerce kere
Ver Lefter’e yaz deftere
Bitti kalem, doldu defter
Bu âlemde kral Lefter”

Türkiye Futbol Federasyonu tarafından 50. milli maçını oynaması nedeniyle “Altın Şeref Madalyası” ile ödüllendirilen ilk futbolcu olan Lefter, toplam 50 kez milli formayı giydi. Efsane oyuncu, A Milli Takım’da 21 golle en çok gol atan oyuncu unvanını uzun yıllar elinde tutarken dokuz kez de Milli Takım kaptanlığını yaptı. 1954 Dünya Kupası’nda da forma giyen Lefter Küçükandonyadis, bu turnuvada da iki gol attı.

Lefter, 1964 yılında Fenerbahçe formasıyla jübile yaptıktan sonra Yunanistan’ın AEK Egaleo ile Güney Afrika’nın Johannesburg takımlarında antrenör futbolcu olarak görev aldı. Daha sonra farklı takımlarda teknik direktörlük yapan ‘Ordinaryüs’ 13 Ocak 2012’de hayatını kaybetti. Lefter anısına 3 Mayıs 2009’da Kadıköy’deki Kuşdili Parkı’na heykeli dikildi. Sadece Fenerbahçe’nin değil, A Milli Futbol Takımı’nın da efsanesi olan Lefter Küçükandonyadis’in ismi geçen sezon Spor Toto Süper Lig’e verilmişti.

FENERBAHÇE’DEN MESAJ

Fenerbahçe Spor Kulübü, Lefter Küçükandonyadis’in ölüm yıldönümü nedeniyle internet sitesinden bir mesaj yayınladı: “13 Ocak 2012’de büyük bir üzüntüyle ebediyete uğurladığımız, camiamızın ve Türk Sporu’nun önemli değeri Efsanemiz Lefter Küçükandonyadis’i ölüm yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. Lefter Küçükandonyadis Fenerbahçe formasıyla 1950’de Milli Küme şampiyonluğu yaşarken, 14 golle Milli Küme gol kralı oldu. Bugün Süper Lig diye anılan Türkiye Ligi’nde de 3 şampiyonluk yaşayan efsanemiz, sarı lacivertli formayla toplamda 4 Türkiye, 3 İstanbul ligi şampiyonluğu kazandı. 43 yaşına kadar futbol oynayan Lefter’in golcülüğü için taraftarlar ‘Ver Lefter’e, Yaz Deftere’ tezahüratları yapmıştı.”

Lefter için şair Bedri Rahmi Eyüboğlu şu mısraları yazdı:

“İstanbul deyince aklıma
Stadyum gelir
Kanımın karıştığını duyarım ılık ılık
Memleketimin insanlarına
Daha fazla sokulmak isterim yanlarına
Ben de bağırırım birlikte
Avazım çıktığı kadar
Göğsümü gere gere
Ver Lefter’e yaz deftere.”


LEFTER’İN 6-7 EYLÜL TANIKLIĞI

Lefter, Fenerbahçe’ye geri döndüğü sırada 6-7 Eylül olayları patlak vermiş, Türkiye’nin birçok noktasında azınlıklara yönelik saldırılar düzenlenmişti. Olaylar sırasında Lefter’in Büyükada’daki evi de tahrip edildi. Lefter’in yardımına motorlarla Büyükada’ya giden bir grup Fenerbahçe taraftarı yetişti. Lefter, olaylar sonrası kimseden şikâyetçi olmayacak, sadece yıllar sonra şunları söyleyecekti: “1955 yılının Eylül olayları sırasında başıma böyle bir olay gelmişti. Düşünün, Fenerbahçe’de yıldız olmuşum, milli takımdayım ve dünyanın dört bir yanına gidip çok sevdiğim memleketim için oynayıp duruyorum. Havalimanında bir maç dönüşü on binlerce kişi omuzlara alıyor. (…) Ama 6-7 Eylül’de Beyoğlu olaylarının bir benzeri de Ada’da oldu. Bir çapulcu sürüsü evimi bastı. Camları kırıyor, çocukların yattığı odaya taş atıp duruyorlardı. O kadar sinirlenmişim ki, şayet eve adım atsalar, elimdeki kuvvetli silahla birkaçını öldürebilirdim. Ama bir süre sonra gittiler. Günlerce ağladım…”


ARŞİV