Öz savunma atölyesi başladı

Türkiye'de artan kadına yönelik şiddete karşı KIDA-DER & Mor Dayanışma, #özsavunmahaktır sloganıyla "Kadın İçin Defans Atölyesi" başlattı. Atölyeye ilginin yüksek olduğunu söyleyen Mor Dayanışma üyesi Sezen Ezer, bu durumun aslında üzücü bir gerçek olduğunu belirtiyor

19 Kasım 2021 - 11:37

Geçtiğimiz hafta cumartesi günü başlayan ve beş hafta sürecek atölyenin detaylarını Mor Dayanışma üyesi Sezen Ezer ile konuştuk. Türkiye'de neredeyse her gün iki kadının öldürüldüğüne, bu yüzden de öz savunma atölyelerine ihtiyaç duyulduğuna dikkat çeken Sezen, "Buna ihtiyaç duymadığımız eşit, sömürüsüz ve şiddetsiz bir düzen için mücadele ediyoruz. Ancak kadınlar uzun zamandır var olan yasaların uygulanmaması, hak gaspları, İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilme, hukuksuzluk ve cezasızlığın sonucunu hayatlarıyla ödüyorlar ve öz savunmaya ihtiyaç duyuyorlar" diyor. 


Atölyede kadınlara Krav-Maga eğitimi verildiğine değinen Ezer, "Krav Maga'yı genel olarak yakın dövüş ve savunma sanatı olarak tanımlayabiliriz. Kendimize veya bir başkasına yönelen her türlü saldırıyı nasıl bertaraf edeceğimize dair pratik ve güçlendirici teknikler öğretisi de diyebiliriz. Bu gerçekleştirdiğimiz atölyeye daha yakın bir tanım da olur" dedi. 

"BİZ KADINLAR YAŞAMAK İSTİYORUZ” 

"Mor Dayanışma olarak kuruluşumuzdan bu yana kadınlarla yan yana gelerek birçok atölye gerçekleştiriyoruz" diyerek sözlerine devam eden Ezer, atölyeye neden ihtiyaç duyduklarını ise, "Biz kadınlar yaşamak istiyoruz" diyerek özetliyor ve devam ediyor: “Bu talep çok güçlü ve en temel hakkımız. Ancak bizler kendi hayatlarımız üzerindeki denetimi de kendi ellerimize aldığımız özgür bir yaşam istiyoruz. Öz savunma tam da burada başlıyor. Diğer yandan her gün farklı biçimlerde güvende olmadığımızı deneyimliyoruz. Kanunların etkin uygulanmaması, kadınlar için koruma ve önlenme tedbirlerin kolluk kuvvetlerince yerine getirilmemesi, artan kadın cinayetleri ve şiddete karşı politikalar üretilmemesi, hukuksuzluk, cezasızlık ile faillerin cesaretlendirildiği bir gerçeklikte kadınlar olarak güvende değiliz. Bu yüzden de hayatımıza, haklarımıza yönelen saldırılara karşı savunma pratikleri geliştirmeye ve güçlenmeye ihtiyacımız var. Öz savunmanın da bu anlamda bütün kadınlar için gerekli olduğunu düşünüyorum.

ÖZ SAVUNMA ATÖLYELERİ 6 İLÇEDE VAR

Atölyenin İstanbul'un farklı ilçelerinde gerçekleştirildiğini aktaran Ezer, Kadıköy, Kartal, Üsküdar, Beşiktaş, Kağıthane ve Bakırköy'de atölyelerinin devam ettiğini, katılmak isteyen bütün kadınlara kapılarının açık olduğunu söylüyor. 

"MÜCADELEYİ BÜYÜTMEYE DEVAM EDECEĞİZ"

Türkiye'de son 1 haftada 9 kadının öldürülmesini hatırlatarak sözlerini sürdüren Ezer, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararı ile kadın cinayetlerinin önüne geçmekten uzaklaştığını hatırlattı. Ezer, "Cezasızlık, hukuksuzluk ve aflarla failler cesaretlendiriliyor, etkin uygulanmayan yasalar bize kadın cinayetleri olarak dönüyor. Fail erkekler bana bir şey olmaz diyerek kadınları öldürmeye devam ederken kadın cinayetleri azaldı diyenler, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilenler, 6284 sayılı kanunu etkin uygulamayanlar da kadın cinayetlerinin sorumlularıdır. Bizler her alanda hayatlarımıza ve haklarımıza sahip çıkmak için direnmeye, öz savunma atölyeleri ve dayanışma ağlarımızda yan yana gelerek mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz" diyerek atölyelerini her alanda büyüterek sürdüreceklerini vurguladı. 

"ÖZGÜR VE EŞİT BİR YAŞAMI İNŞA EDEBİLİRİZ"

"Kadınların topyekün kurtuluşu ancak örgütlü bir mücadeleyle gerçekleşecektir" diyen Ezer, "Erkek egemen sistemin beslediği her türlü şiddete ve kadınlara dayatılan rollere karşı yani kadın olmaktan kaynaklı yaşadığımız sorunlara karşı bir araya gelmeliyiz. Ancak bu yan yana geliş sürekli ve devinim halinde olursa toplumsal bir dönüşmeyi sağlayabiliriz. Biz kadınlar bu pratikler içinde güçlenebilir ve güçlendikçe kazanımlar elde ederek ilerleyebiliriz. Geçmişten günümüze kadın mücadelesinin bize bıraktığı deneyimlerle ve birbirimizden aldığımız güç ve cüretle özgür ve eşit yaşamı inşa edebiliriz. ‘Haklarımız, özgürlüğümüz, emeğimiz, bedenimiz bizim’ diyen tüm kadınları da birlikte mücadeleye ve dayanışma ağlarımızı büyütmeye çağırıyoruz” dedi.
 


ARŞİV