Zincirleri kırmak için geliyorlar! Bisiklete binmek isteyen kadın görme engelliler ile onların bisiklete binmesine aracı olmak isteyen kadın pedal arkadaşlarını buluşturuyorlar! Kadıköy merkezli Engelsiz Pedal Derneği bünyesinde kurulan Zincir Kıran Kadınlar, çift kişilik tandem bisikletlerle engel tanımadan İstanbul’un altını üstüne getiriyor.
Tandem bisikletlerin önünde makinist diye adlandırdıkları ve yeti kaybı olmayan kişi, vites ve direksiyon kontrolünü sağlıyor; arkada bulunan ve kömürcü olarak adlandırdıkları görme engelliler ise pedallayarak öndeki makinistlere destek oluyor. Biz de Gazete Kadıköy olarak Zincir Kıran Kadınlar’ın kömürcüleri; Elif Kain, Sena Akçıl ile makinistleri Elvan Torun, ve Eylem Bulut’la biraraya geldik.
“KADINLAR ZİNCİRLERİNİ KIRDILAR”
Bir senedir Engelsiz Pedal Derneği’nde tandem bisiklet süren doğuştan görme engelli, Boğaziçi Üniversitesi’nde yüksek lisans öğrencisi Elif Kain, grubun ortaya çıkışını, “Zincir Kıran Kadınlar bir eksiklikten doğdu. Engelsiz Pedal Derneği içinde kadın pedal arkadaşı bulmak zordu. Bunu proje haline getirmek dernek başkanımız Samet’in fikriydi. Mudanya’da tur yaparken üç tane kadına tandem bisiklet eğitimi veriliyordu. Kadınların orada sürüş esnasında zincirlileri kırıldı yani kadınlar zincirlilerini kırdılar. Zincir kırmak aslında metaforik bir anlama da sahip. Çünkü orada üç kadın bir şekilde kaygıları ve korkularını bir kenara bırakıp bisiklet sürüyorlardı. Ve bunu tandem üzerinde gerçekleştiriyorlardı. Bu şekilde gerçekleşmiş bir olay doğrultusunda bu oluşum ortaya çıkıyor.” sözleriyle anlatıyor.
“BİSİKLET SELESİNDEN EKARTE EDİLDİM”
Zincir Kıran Kadınlar makinistlerinden sürdürülebilir moda tasarımcısı Eylem Bulut ise bisikletle olan imtihanını, “Ben aktif olarak 2 yıldır bisiklet sürüyorum. Daha önce başlamamamım tek nedeni ‘bunu yapamazsın, beceremezsin, kadın başına bunu yapman ne kadar doğru?’ gibi söylemler. Bu söylemler neticesinde senelerce geri çekildim ve toplum tarafından bu bisiklet selesinden ekarte edildim. Sonrasında bir aydınlanma gibi bir şey yaşadım. ‘Bunu yapabilirim’ dedim. Tekli bir bisiklet aldım. Daha sonra dernekle tanıştım. Sonrasında bir gün Samet’le otururken ‘sen yaşına rağmen bunları yaptın neden tandem süremeyesin? Neden bir görme engelliyle seni yurtdışında bir tura göndermeyelim?’ dedi. Orada yine bir aydınlanma yaşadım ve evet ben bunu niye yapamayayım diye sordum kendime. Ekim ayının başından beri Zincir Kıran Kadınlar’da makinist olarak devam ediyorum.” sözleriyle açıklıyor.
“BİSİKLET SÜREBİLİYORSAM HER ŞEYİ YAPABİLİRİM”
Ekibin en yeni üyelerinden görme engelli Sena Akçıl da tandemin üzerinde özgürlük hissettiğini söyleyerek, “İki hafta önce katıldım Zincir Kıran Kadınlar’ın arasına. Boğaziçi Üniversitesi Beyaz Baston Festivali’nde bir kere tandem sürmüştüm daha önce ama trafiğe hiç çıkmamıştım. Kalamış’a kadar sürdük, çok da zevk aldım. Ben bisikletin üzerinde kendimi daha özgür ve güçlü hissettiğimi fark ettim. Kendime ‘trafikte bisiklet sürebiliyorsam, her şeyi yapabilirim’ dedim.” diyor.
“BİSİKLET BANA TERAPİ GİBİ GELDİ”
Amaçlarının kadınların biraraya gelmesi ve aslında bir eşitsizliği ortadan kaldırarak, daha özgüvenli bireyler olmalarını sağlamak olduğunu söyleyen Elif Kain, “Sosyalleşemeyen ve belli konularda korkuları, kaygıları olan kadınların gelip bizimle birlikte bisiklet sürmelerini istiyoruz. Bunu kimseyi ayrıştırmadan yapma hedefindeyiz.” diyor. Aldıkları geri bildirimlerin çok olumlu olduğunu ifade eden Kain, “Zincir kıran kadınlar projesini başlattığımızda benim bir geçmişim vardı ve ben ilk kez tandem kullananlarla sürüş yapmayı göze aldım. İlk kez sürecek olan biriyle binmek büyük bir cesaret istiyor. İlk tandem sürenler genelde çok tedirgin olarak başlıyorlar. Sonra istek ve kararlılığı kaybetmezlerse başarıyorlar. Kimisi kısa, kimisi uzun tur seviyor. Aldığım geri bildirimler neticesinde söyleyebilirim ki kendilerini fiziksel ve ruhsal olarak çok daha iyi hisseden kadınlar var. ‘Bisiklet bana terapi gibi geldi’ diyen arkadaşlarımız var. Biz böyle hisseden kadınların sayısını arttırmak istiyoruz.” şeklinde açıklıyor.
“BİR BAKMIŞIM ŞİLEYE GİDİYORUM…”
Elif Kain’in pedal arkadaşı ODTÜ Kimya Mühendisliği mezunu Elvan Torun da Zincir Kıran Kadınların makinistlerinden. Tandeme yeni başlayan Torun, daha önce koşu yaptığını söylerken, “Benim çok fazla bisiklet geçmişim yoktu daha öncesinde. Ben koşu yapıyorum ve koşu yapmak da kadınlar için zor. Bir topluluk bulmak gerekiyor ve bir güç istiyorsunuz arkanızda. Elif ile, adım adım yardımseverlik koşusu yaparken onun da içinde bulunduğu bir STK adına koşarken tanıştık. O benim amaçlarımı duyunca bizim böyle bir kuruluşumuz var sen de gelmek ister misin diye sordu. Direkt evet deyip geldim. Sıfır bilgi, tecrübe… Adeta çılgınca daldım diyebilirim. TAK’ın önünde sürdük ve dedim ki ‘Elif’e zarar vermemek için bunu yapmamalıyım’ ama bir bakmışız ki Maltepe Sahil’de insanlara çekilin çekilin diye bağırarak korna çala çala geziyoruz. Sonra bir bakmışız Şile’ye gidiyoruz. Algıları açan, kişiliği değiştiren bir hareket bu.” diyor.
“DAHA GÜÇLÜ HİSSEDİYORSUNUZ”
Zincir Kıran Kadınlar birçok tur gerçekleştiriyor. Bunlardan bir kısmı spontane olarak ‘hadi çıkalım’ diye gerçekleşirken bir kısmı bir organizasyon dahilinde daha önceden planlanıyor. Elif Kain, çıktıkları turları, “Biz aralık ayında zincir kıran kadınların projelerinin daha stabilize olmasını hedefliyorduk ve bunu da yaptık. Benim kondüktörlüğümde aralık ayında dört tane tur gerçekleştirdik. Tandem bisiklet üzerinde dört kadını eşleştirdik ve aşamalı olarak turların zorluklarını arttırarak devam ettik. Başlangıçta Caddebostan-Maltepe olarak başladık. Daha Sonra Kanlıca, Tuzla ve Şile şeklinde devam ettik. Eğitim verilmişse bile tecrübe farklı oluyor. Sizin teoride edindiğiniz bilgi pratikte turda eşleşince siz gerçekten zincirlerinizi kırmış oluyorsunuz. Daha güçlü hissediyorsunuz.” diyor.
Siz de Zincir Kıran Kadınlar’da makinist veya kömürcü olmak isterseniz, Engelsiz Pedal Derneği’nin Facebook hesabına yazabilirsiniz.