'Kadıköy'e esnaflığı öğrettiler'

Kadıköylülere 130 yılı aşkın süredir birbirinden lezzetli mezeleri ve kahvaltılıkları tattıran ünlü şarküteri Milka’nın sahibi Nikola İvan Natof aramızdan ayrıldı. Ardından dostları duygularını anlatt

21 Temmuz 2016 - 16:03

Kaan DERTÜRK
Natof ailesi tarafından uzun yıllardır Moda’da hizmet vermekte olan Milka şarküteri, Türkiye’de bir dönem bulunmayan Haribo şekerleri ve Oreo bisküvisi için insanların uğrak noktasıydı. İstanbul’un en eski şarküterisi unvanını taşıyan Milka’da, sosis, pastırma, kurutulmuş et, yerli ve yabancı birçok çeşit peyniri ve deniz mahsullerinden hazırladıkları müthiş mezeleri bulmak mümkündü. Damak tadınıza uygun binbir salam çeşidinden, torik lakerdasına kadar birçok mezeyi bulabileceğiniz Milka’da şu an yas var. Milka’nın sevilen lezzet ustası Nikola İvan Natof (nam-ı diğer Kole) 18 Temmuz Pazartesi günü hayatını kaybetti. Kole, 20 Temmuz Çarşamba günü Feriköy’deki Sveti Dimitri Ortodoks Kilisesi mezarlığına defnedildi.

“ÇIĞIR AÇMIŞLARDI”
Kole’nin vefatından sonra Gazete Kadıköy olarak Milka’nın esnaf dostları ile yaşadıkları güzel anılar üzerine konuştuk. Moda Caddesi üzerinde 49 yıldan beri saat tamirciliği yapan İrfan Doğan, “Onlar da bizim gibi baba mesleğinden hayatlarını kazanıyorlardı. Üç yıl önce aramızdan ayrılan Bay Koçi de, Kole de muazzam insanlardı. Yerlerinin doldurulamayacağını herkes biliyor. Şarküteri ve süt alanında çığır açmışlardı. ‘Moda’nın nişanesi’ ismiyle anılırlardı. Bir devrin sonuna gelmiş durumdayız. Şu zamanda selamlaşan, sohbet eden az sayıda esnaflardan biriydi. Gözlerim arıyor.” diyerek üzüntüsünü dile getirdi.

“15 GÜN ÖNCE TIRAŞ OLDU”
Milka’nın tam karşısında olan Berber Süleyman’ın ikinci kuşak sahibi Murat Alkaç, yaşamış oldukları anılarla ilgili gazetemize şunları söyledi: “Kole gibi kaliteli insanlar artık yok. Kadıköy’e, esnaflığı öğreten nadide bir kişiydi. Bizler, bu insanlardan çok şey öğrendik. Müşteriye nasıl davranılması gerektiğini, karşında olan çocuksa bile ‘efendim’ deme kültürünü onlardan aldık. Tüccarlık ve esnaflık çok farklı şeyler. Milka gerçek bir esnaftı. Biz de onlar gibi esnaflığı devam ettiriyoruz. Kendi bayramlarımız olsun, onların bayramı olsun hiçbiri es geçilmezdi. Dostluğumuz çok yoğundu. Ramazan’ın son günü iftarımızı dükkânda yapma geleneğimiz vardır. 30 senedir yaptığımız iftar için beyaz peyniri alamadık. Çünkü Milka kapalıydı. Bizim üzerimizde çok büyük bir eksiklik oldu. Milka, bize güzel kahvaltılıklarından hep gönderirdi. Aramızda para alışverişi yoktur. Soframız daima ortaktır. Eşi ile bu sabah beraberdik. Birlikte ağlayıp, üzüldük. Kole’nin son tıraşını 15 gün önce ben yaptım. Halen bunun nasıl olduğuna inanamıyorum. Moda’da esnaf olmak çok başkadır. Herkes burada esnaf olamaz. Buranın kültürünü, sevgiyi ve saygıyı bilmek gerekir. Moda insanına gerçek esnaflık yapacak Kole gibi isimler artık kalmadı ne yazık ki.”

SÜTHANEDEN ŞARKÜTERİYE
“Makedonyalı müteahhit Aposto, Eyüp’ten Moda’ya gelmiş, tarih 1885 ve Milk adıyla (bugünkü Milka şarküterinin yeri) süthanesini açmış. Süthane iken dükkânın arkası da ahırmış. Samandıra'ya gidip o civardaki mandıralardan süt alır ve süt, yoğurt olarak civardaki okullara satarmış. 1950 yılında oğulları Niko ve Koço aynı yerde Milka adıyla şarküteri dükkânını açmışlar. Birkaç yıl evvel dükkânda tadilat yaptılar ve bu arada biraz lahmacun damak tadına da hitap etmeye başladılar. Şimdilerde hem çiğköfte hem de istediğiniz marka viski satmaktalar. Amma Allah var hâlâ efendilikleri bozulmadı.” *Nisan 2011’de kaybettiğimiz Modalı Gökhan Önce’nin 1996 yılında yayınlanan Moda adlı kitabından bir alıntı.

ARŞİV