Zühtüpaşa Gönüllü Evi’nde düzenlenen “Psikoloğunuza Danışın” etkinliğine mahalleli ve gönüllülerin ilgisi yoğun oldu
Zühtüpaşa Gönüllü Evi’nde düzenlenen “Psikoloğunuza Danışın” etkinliğine mahalleli ve gönüllülerin ilgisi yoğun oldu. Psikolog Hakan Duman, psikoterapilerin çocukluk yıllarına inilerek yapıldığını söyleyerek madde kullanan kişilerin psikoterapi görmesi gerektiğini belirtti.
Manik depresif kişilerin fazla konuşup hızlı hareket ettiklerini ifade eden Duman, demansın beyindeki hücrelerin yok olmasıyla ortaya çıkan bir süreç olduğunu belirterek kişilerin zihin çalıştırma etkinlikleri yapmaları ve uykularına dikkat etmeleri konusunda uyardı. Etkinlik soru cevaplarla devam etti.
DİYABETTE DEPRESYON
Zühtüpaşa Gönüllü Evi’nde Uzman Doktor Ayşegül Karaçam ve Psikolog Sare Uçar’ın katılımıyla “Diyabet” semineri düzenlendi. Psikolog Sare Uçar, diyabet hastalarının şeker hastası olduklarını öğrendiklerinde depresyona girdiklerini, bunun için psikolojik destek almaları gerektiğini anlattı. Uzman Dr. Ayşegül Karaçam ise diyabetin tip 1 ve tip 2 olarak ikiye ayrıldığını, eğer ilaç kullanılmaz, diyet yapılmaz, egzersizlere önem verilmezse ileride kalp, damar, böbrek, göz hastalıklarına ve organ kaybına sebebiyet vereceğini anlattı. Seminerin sonunda mahalleliye ücretsiz şeker taraması yapıldı.
Validebağ’ı tanıdılar
Opr. Dr. Nurcan Armağan, Zühtüpaşa Gönüllüleri’ne Validebağ’ın tarihini anlatan bir sunum yaptı. Armağan, korunun yaklaşık 354 m2 yüzölçümü ile Anadolu yakasının ikinci büyük yeşil alanı olduğu belirterek, ‘’Buranın içindeki kamu binaları, Birinci Derece Tarihi Eser’dir. 1999 yılında da koru, Validebağ Gönüllülerinin başvurusuyla 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak ilan edildi. Burada 120 tür kuş ile sincap, kirpi, yılan gibi yabani hayvan varlığı gözlenmektedir. İçinde Adile Sultan Kasrı, Abdül Aziz’in Av Köşkü, Mustafa Necatibey Öğretmenler Huzur Evi, İhsan Mermerci Çocuk Pavyonu, Anadolu Sağlık Meslek Lisesi çeşitli zamanlarda faal olmuştur’’ dedi.
Zühtüpaşa Gönüllüleri’nin gönüllü evindeki bir başka etkinliğinde de İstanbul’un Fethi konuşuldu. Doç. Dr. Ercan Suel’in konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, ‘’İstanbul’un Fethi 29 Mayıs 1453’de şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis şehrini Sultan II. Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir. Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır’’ dedi. Ercan Suel, İstanbul’un fethiyle tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğunun sona erdiğini, Ortaçağ’ın kapanıp Yeniçağ’ın başladığını söyledi.