'Ürettiğim müddetçe yaşıyorum'
Kadıköylü kadınların el ürünlerini sergiledikleri Potlaç Kadın Emeği Pazarı’nda 70 yaşındaki Esin Gürsel ile Potlaç üzerine konuştuk...
Kaan DERTÜRK-Berkan ERDOĞAN - Beyza BAŞOĞLU
Kadıköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleşen Potlaç Kadın Emeği Pazarı ikinci ayına girmiş durumda. Kadıköy’de yaşayan kadınların, el ürünlerini satarak gelir elde etmesini amaçlayan Potlaç Pazarı’nda hayata direnen, sanat ile kendini ifade ettiğini söyleyen emekli bankacı Esin Gürsel ile konuşma fırsatı bulduk. 30 yılı aşkın süredir el emeği ürünler yaptığını vurgulayan Gürsel, “Emeklerinizi sergileyecek bir yer bulup, karşılığını görmek çok güzel bir duygu” sözleriyle mutluluğunu dile getiriyor.
“KENDİMİ SANATIN İÇİNDE BULDUM”
Bankacılık kariyerinde emin adımlarla ilerlerken hayatının bir anda eline, fırça ve boyaları almasıyla değiştiğini söyleyen Gürsel, “Bankacılık benim en büyük tutkumdu. Sayılarla uğraşmaktan büyük keyif alıyordum. Fakat bir yandan sanatsal olaylara yoğun bir ilgim vardı. Hiçbir sergiyi kaçırmazdım. 70’ler döneminde çok az sergi oluyordu. 80’lerin başında ‘artık ben de yapmalıyım’ dedim. Bu sözü etmemle birlikte birden kendimi sanatın içinde buldum. Ortaya el emeği ürünler koyar hale gelmiştim. Ürünler verdikçe sanat anlayışım da ortaya çıkmaya başladı. Eski Türk desenlerini seviyorum. Özellikle yazmalara karşı ayrı bir ilgim var. Canlı renkler kullanmaya özen gösteriyorum. Kumaş boyamadan, takı tasarımına kadar yığınla ürün yaptım.” diyerek sanat hayatının başlamasını özetliyor.
“POTLAÇ BANA MORAL OLDU”
Yaşlanıp, köşesine çekilen insanlardan olmayacağını dile getiren Gürsel, Potlaç macerasını şu sözlerle anlattı: “Yakın bir arkadaşım önceden Potlaç’a katılmış. Bana ‘sen de katıl’ dedi. Moda’ya, kahvaltıya geldiğimizde pazarı gördüm. Görevlilerin yaptığı bilgilendirme sonrası ben de Potlaç’a başvurdum. Burada çok güzel bir ortam var. Yeşilliklerin arasında sıcak komşuluk ilişkileri yaşıyoruz. Kadın dayanışmasını görüyoruz. Herkes birbirine destek olup, bildiklerini öğretiyor. Annemin yaşadığı rahatsızlıktan ötürü bir süre evdeydim. Potlaç gibi sosyal bir aktiviteye katılmak benim için çok iyi oldu. Moral buldum ve tazelendim. Potlaç’ın uzun süreler boyunca devam etmesini istiyorum. Eminim benim gibi birçok kişiye iyi geliyordur.”
“KADIN, PAZARINI BULDU”
“Kadınımızın, marifetini değerlendirebileceği bir yer yoktu ama artık var” diyen Gürsel, “Potlaç Pazarı’ndan son derece memnunum. Burada gördüğünüz her ürün eşsiz. Keşke hiç hazır ürün olmasa her şeyi kadınlarımız üretse. Çünkü kadınlarımızda bunu yapacak yetenek mevcut. Her kadın kendince bir şeyler yapıyordu fakat yaptıklarını insanlarla buluşturabilecekleri bir alanları yoktu. Bu aşamada Potlaç devreye girdi. Kadın, pazarını buldu. Benim tek isteğim herkes gelsin ve bu pazarı görsün. Kadınlara destek verilirse neler yapabileceklerinin en büyük kanıtı olarak karşımızda duruyor. Gün sonunda onlarca kadın yaptıklarından para kazanıp, ev ekonomilerine destek olacak şekilde pazardan ayrılıyorlar. Bundan daha güzel ne olabilir? Kadını üretime katan ve birleştiren bir oluşumdan bahsediyoruz. Bu dönemde tam olarak ihtiyacımız olan bu.” diye konuştu.
Kadıköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleşen Potlaç Kadın Emeği Pazarı ikinci ayına girmiş durumda. Kadıköy’de yaşayan kadınların, el ürünlerini satarak gelir elde etmesini amaçlayan Potlaç Pazarı’nda hayata direnen, sanat ile kendini ifade ettiğini söyleyen emekli bankacı Esin Gürsel ile konuşma fırsatı bulduk. 30 yılı aşkın süredir el emeği ürünler yaptığını vurgulayan Gürsel, “Emeklerinizi sergileyecek bir yer bulup, karşılığını görmek çok güzel bir duygu” sözleriyle mutluluğunu dile getiriyor.
“KENDİMİ SANATIN İÇİNDE BULDUM”Bankacılık kariyerinde emin adımlarla ilerlerken hayatının bir anda eline, fırça ve boyaları almasıyla değiştiğini söyleyen Gürsel, “Bankacılık benim en büyük tutkumdu. Sayılarla uğraşmaktan büyük keyif alıyordum. Fakat bir yandan sanatsal olaylara yoğun bir ilgim vardı. Hiçbir sergiyi kaçırmazdım. 70’ler döneminde çok az sergi oluyordu. 80’lerin başında ‘artık ben de yapmalıyım’ dedim. Bu sözü etmemle birlikte birden kendimi sanatın içinde buldum. Ortaya el emeği ürünler koyar hale gelmiştim. Ürünler verdikçe sanat anlayışım da ortaya çıkmaya başladı. Eski Türk desenlerini seviyorum. Özellikle yazmalara karşı ayrı bir ilgim var. Canlı renkler kullanmaya özen gösteriyorum. Kumaş boyamadan, takı tasarımına kadar yığınla ürün yaptım.” diyerek sanat hayatının başlamasını özetliyor.
“POTLAÇ BANA MORAL OLDU”Yaşlanıp, köşesine çekilen insanlardan olmayacağını dile getiren Gürsel, Potlaç macerasını şu sözlerle anlattı: “Yakın bir arkadaşım önceden Potlaç’a katılmış. Bana ‘sen de katıl’ dedi. Moda’ya, kahvaltıya geldiğimizde pazarı gördüm. Görevlilerin yaptığı bilgilendirme sonrası ben de Potlaç’a başvurdum. Burada çok güzel bir ortam var. Yeşilliklerin arasında sıcak komşuluk ilişkileri yaşıyoruz. Kadın dayanışmasını görüyoruz. Herkes birbirine destek olup, bildiklerini öğretiyor. Annemin yaşadığı rahatsızlıktan ötürü bir süre evdeydim. Potlaç gibi sosyal bir aktiviteye katılmak benim için çok iyi oldu. Moral buldum ve tazelendim. Potlaç’ın uzun süreler boyunca devam etmesini istiyorum. Eminim benim gibi birçok kişiye iyi geliyordur.”
“KADIN, PAZARINI BULDU”
“Kadınımızın, marifetini değerlendirebileceği bir yer yoktu ama artık var” diyen Gürsel, “Potlaç Pazarı’ndan son derece memnunum. Burada gördüğünüz her ürün eşsiz. Keşke hiç hazır ürün olmasa her şeyi kadınlarımız üretse. Çünkü kadınlarımızda bunu yapacak yetenek mevcut. Her kadın kendince bir şeyler yapıyordu fakat yaptıklarını insanlarla buluşturabilecekleri bir alanları yoktu. Bu aşamada Potlaç devreye girdi. Kadın, pazarını buldu. Benim tek isteğim herkes gelsin ve bu pazarı görsün. Kadınlara destek verilirse neler yapabileceklerinin en büyük kanıtı olarak karşımızda duruyor. Gün sonunda onlarca kadın yaptıklarından para kazanıp, ev ekonomilerine destek olacak şekilde pazardan ayrılıyorlar. Bundan daha güzel ne olabilir? Kadını üretime katan ve birleştiren bir oluşumdan bahsediyoruz. Bu dönemde tam olarak ihtiyacımız olan bu.” diye konuştu.
POTLAÇ’TA NELER OLUYOR?
Saha Koordinatörü Dürdane Adıgüzel Kılıç ile bugüne kadar Potlaç’ta neler yapıldığına dair konuştuk. Kılıç’tan aldığımız bilgiler şöyle:
● Potlaç, 22 Temmuz itibariyle 8 haftadır kadınlara pazar imkânı sunuyor.
● Haftada üç gün olmak üzere; cuma – cumartesi – pazar saat 10.00 ile 19.00 arasında toplamda 24 gündür üretimi destekliyor.
● Şu ana dek 200’ü aşkın kadın Potlaç Pazarı’nda tezgâh açtı.
● Potlaç’a, 300 kadın başvuru yaptı.
● Kadınların evlerine dönmeleri için servis hizmeti veriliyor.
● Potlaç, 22 Temmuz itibariyle 8 haftadır kadınlara pazar imkânı sunuyor.
● Haftada üç gün olmak üzere; cuma – cumartesi – pazar saat 10.00 ile 19.00 arasında toplamda 24 gündür üretimi destekliyor.
● Şu ana dek 200’ü aşkın kadın Potlaç Pazarı’nda tezgâh açtı.
● Potlaç’a, 300 kadın başvuru yaptı.
● Kadınların evlerine dönmeleri için servis hizmeti veriliyor.
KADINLAR MUTLU!
Potlaç’la birlikte kadınların el emeğiyle işledikleri ürünleri ilk defa evlerinden dışarıya çıkarma, başka
insanlara sunma fırsatı oldu. Farklı yaş ve meslek gruplarından birçok kadının açmış olduğu tezgâhları
Gazete Kadıköy olarak gezdik ve yorumlarını aldık. Yapmış oldukları ürünleri sergilemenin haklı gururunu yaşayan kadınlar, Potlaç’tan oldukça memnun…
insanlara sunma fırsatı oldu. Farklı yaş ve meslek gruplarından birçok kadının açmış olduğu tezgâhları
Gazete Kadıköy olarak gezdik ve yorumlarını aldık. Yapmış oldukları ürünleri sergilemenin haklı gururunu yaşayan kadınlar, Potlaç’tan oldukça memnun…
Filiz Mühür: Ev hanımı olarak hobi olarak başladığım küçücük bir uğraş benim için iş haline geldi. Kadıköy Belediyesi, kadınlara destek amaçlı böyle bir organizasyon yapınca, ben de bir Kadıköylü olunca her şey yerine oturmuş oldu. Projeden inanılmaz derecede memnunum. Evin içinde saatlerce uğraşarak yaptığınız küçük şeylerin, insanların yüzünde büyük gülümsemeler yaratması muazzam bir olay. Kimse burada zorluk çekmiyor. Belediyenin sunduğu servisler aracılığıyla rahatça evimize gidip geliyoruz. Birlikte mesai harcayıp dayanışmayı hissediyoruz. Elimden geldiğince her yakınıma buraya gelmesini söylüyorum. Potlaç, kaçırılmaması gereken bir deneyim.
Meryem Fahriye Kula: Ben kendimi bildim bileli televizyon izlerken, radyo dinlerken sürekli elimde bir şey olur. Farkında olmadan bir sürü ürün yapmış olurdum. Evde birikmiş bir sürü el emeği ürünüm vardı. Sonunda bunları değerlendirebileceğim bir alan bulmuş oldum. Artık yaptıklarım evde yer kaplamasın diye hediye etmiyorum. Çünkü satıp para kazanabileceğim bir yer Anadolu Yakası’nın en güzel yerinde Moda’da mevcut.
Sema Esin Baykal: Kadınlar sürekli olarak iş hayatında ezilip, hor görülüyordu. Hele “ev kadını” imajı söz konusuysa vay haline… Birçok kadın kendince bir şeyler yapıyordu ama dükkân açma ya da müşteri bulma potansiyeli yoktu. Fakat Potlaç bize bunları sunuyor. Belediyenin düzenlemiş olduğu pazar ve Moda’da gerçekleşmesiyle bizlere hem dükkânı hem de müşteriyi vermiş oldu. Kadıköy Belediyesi’ne, kadınları teşvik edici projesinden dolayı teşekkür ediyorum. Buradan ben sadece iyilik gördüm. Güzel dostluklar, ürettiklerimden kazandığım paralar ve güzel anılar hepsini Potlaç’ta biriktirdim.
Sema Esin Baykal: Kadınlar sürekli olarak iş hayatında ezilip, hor görülüyordu. Hele “ev kadını” imajı söz konusuysa vay haline… Birçok kadın kendince bir şeyler yapıyordu ama dükkân açma ya da müşteri bulma potansiyeli yoktu. Fakat Potlaç bize bunları sunuyor. Belediyenin düzenlemiş olduğu pazar ve Moda’da gerçekleşmesiyle bizlere hem dükkânı hem de müşteriyi vermiş oldu. Kadıköy Belediyesi’ne, kadınları teşvik edici projesinden dolayı teşekkür ediyorum. Buradan ben sadece iyilik gördüm. Güzel dostluklar, ürettiklerimden kazandığım paralar ve güzel anılar hepsini Potlaç’ta biriktirdim.
Barış İçin Kadın Girişimi (Feride Eralp/Sevgi İnce): Bizler sadece barış diyoruz. Barışın olması için kadınlar gerekli diyoruz. Bu amaçla çeşitli etkinlikler yapıyoruz. Bugün Potlaç’ta STK olarak bulunuyoruz. Kazandığımız tüm gelir hayatları paramparça olan savaş mağduru insanlara ulaştırılacak. Gördüğünüz ürünlerin hepsinde hepimizin emeği var. Barış noktası tam olarak bu oluyor “hepimizin” birlik içinde olması. Bu düşünce ile faaliyet göstermek bizleri mutlu ediyor. Barış, kadınların elinden gelecek. Potlaç’ta olduğu gibi dayanışma, birlik ve kardeşlik içinde.
Seher Tavukçu: Emekli olduktan sonra çoğu kadının yaptığı gibi kurslara başladım. Düzinelerce yaptığım ürün bana, ben de onlara bakıyordum. Böyle olunca insanın morali de bozuluyor. Yaptıklarınızın karşılığını görmek istiyorsunuz doğal olarak. İşte bu aşamada Potlaç, bunu size fazlasıyla veriyor. Kara kara düşünürken Kadın Emeği Pazarı’nın varlığından haberdar oldum ve hemen başvurdum. Burada olmaktan çok mutluyum. Çünkü burada samimiyet var. Hepimizin uzun süre önce kaybettiği bir şey. İnsanlar birbirine selam veriyor, yardımcı oluyor. Bunun gibi unuttuğumuz şeyleri tekrardan yaşamak bana insan olduğumu hissettiriyor.