16 Mart Anıtı Kadıköy'den!

16 Mart 1978’de 7 öğrencinin öldürüldüğü katliamın 34. yıldönümünde Beyazıt Meydanı’na temsili 16 Mart Anıtı dikilecek...

16 Mart 2012 - 10:50

Sivas katliamı davasının zaman aşımına uğramasına tepki gösterip “İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz” diyenler, davası zaman aşımına uğrayan bir başka katliamın takipçisi olmaya devam ediyor. 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi önünde bombalı ve silahlı saldırı sonucu ölen 7 üniversitesi öğrencisini unutmayanlar, katliamın 34. yılında büyük bir anma etkinliği düzenliyor. Geçen yıl zaman aşımına uğrayan 16 Mart katliamı davasını izlemek üzere biraraya gelen dönemin üniversite öğrencilerinin oluşturduğu 16 Mart Platformu, 16 Mart Cuma günü arkadaşlarının katledildiği yerde, İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt’taki tarihi kapısının önünde buluşacak. 16 Mart’ın “Anti-faşist öğrenci günü” olmasını isteyen Platform, o gün arkadaşlarının katledildiği meydana temsili 16 Mart Anıtı dikecek.

16 MART ANITI YELDEĞİRMENİ’NDE YAPILDI
16 Mart Anıtı’nı, katliamdan bir yıl sonra dünyaya gelen Kadıköylü genç bir heykeltıraş yaptı. Yeldeğirmeni’ndeki atölyesinde anıtın son rötuşlarını yaparken görüştüğümüz Dağhan Yürürler, hayatı boyunca Kadıköy’de yaşadığını söylüyor. 13 yaşında heykelle tanışan sanatçı, bu işe nasıl başladığını şöyle anlatıyor: “Biz o zaman Moda’da oturuyorduk. Bir Heykel Atölyesi vardı ve orada Mimar Sinan Üniversitesi’nden 30’lu yaşlarında ağabeyler heykel yapıyordu. Gittim kapılarını çaldım, atölyede takılmak istediğimi söyledim. Hüseyin Suna, Metin Yelgin, Cenk Doğusal’la birlikte 13 yaşında heykele başlamış oldum. Maçka’da Plastik Sanatlar Lisesi’ne gittim. Mimar Sinan Üniversitesi’ni de 10 senede bitirdim. Birinci girdim, sonuncu çıktım. Okula girdiğim ilk yıl Kadıköy Hacı Şükrü Sokak’ta bir atölye açtım. O zaman 19 yaşındaydım. 4 yıl orada kaldıktan sonra Dolapdere’ye geçtim ama orayı sevmedim. Fikirtepe’de bir atölye açtım. 3 yıl orada kaldıktan sonra Yeldeğirmeni’ndeki bu atölyeyi açtım.”
LEFTER VE ALEX’İN HEYKELİNİ DE YAPTI
Heykeltraş Yürürler, yaşadığı semte de vefasız kalmamış, Kadıköy için birçok heykel yapmış. Kadıköy Evlendirme Dairesi önündeki kadın heykelini henüz 18 yaşındayken yapan Dağhan Yürürler’in, Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Kadıköy Belediyesi’ne armağan ettiği heykelin açılışı da 8 Mart 2000’de yapılmış. Genç heykeltıraşın Kadıköy için yaptığı önemli heykellerden biri de yakın zamanda kaybettiğimiz futbolun ordinaryüsü olarak bilinen Fenerbahçeli Lefter Küçükandonyadis’in anıtı. Bu heykel de Fenerbahçe’nin efsane futbolcusu Lefter’in hiç unutulmayacağını gösterircesine Kuşdili Parkı’ndan geçenleri selamlıyor. Dağhan Yürürler, Fenerbahçe futbol takımının kaptanı ve lider oyuncularından Alex’in heykelini de yapmış ancak henüz heykelin açılışı yapılmadı.
BİR DÖNEMİN RUHU İÇİN…
Genelde “piyasa” işleri yaptığını söyleyen Kadıköylü heykeltıraş, 16 Mart Anıtı’nı yapmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlatıyor: “Arkadaşım ressam Huri Kuriş, 16 Mart projesinden bahsetti ve benden bir anıt tasarlamamı istedi. 16 Mart’ta ölen gençler ve bir dönemin ruhu için, sistemli bir şekilde yok edilmiş bir ruh için bu anıtı yapmaya karar verdim. Bu projenin en çok hoşuma giden tarafı sivil bir inisiyatif tarafından gerçekleştiriliyor olması ve bu işin kalıcı olmaması. Biz bir eylem gerçekleştireceğiz. Tabii ki kalıcı olmasını isterim ama sonuçta iktidarın belirlediği yerlerde, onların istediği anıtlar sergileniyor. Onların istemediği bir anıtı kamusal alanda yerleştirmek bence çok önemli. Çünkü sokaklar hepimizin.”
Dağhan Yürürler, sağ yumruğu havada bir genç formunda tasarladığı heykelin “Biz buradaydık ve buradayız” demek anlamına geldiğini belirtiyor ve ekliyor: “Tarihi bellek üzerine bir anıt. Bir dış mekân anıtının böyle bir misyonu olmalı ve ben bu misyonu taşıdığını düşünüyorum. “Biz buradaydık, buradayız, gelecek nesiller bunu unutmasın” diyor.”
SOKAĞA ANIT DİKMEK, ŞARKI SÖYLEMEK GİBİ
Kadıköylü heykeltıraş Yürürler, 16 Mart Cuma günü meydana anıtın yerleştirilmesi sırasında bir müdahale olması durumunda şaşırmayacağını da söylüyor: “Biz bir tepki yaratmak için dikiyoruz o anıtı. Sonuçta biz o anıtı o meydana dikmekle yükümlüyüz. Vicdani sorumluluğumuz bu. Onların sorumluluğu da o anıtı oradan kaldırmak belki ama ben neden kaldırdıklarını bildiklerini sanmıyorum. Aslında sokağa bir anıt koymak, sokakta şarkı söylemek gibi. Ama anıtlar ve heykeller o kadar devletleşmiş ki daha büyük bir tepki görebiliriz. Tehdit olarak görülebilir.”
Dağhan Yürürler, bu anıtı yapmakla vicdani bir tatmin yaşayıp yaşamadığı yönündeki sorumuza ise çok net cevap veriyor: “Evet. Zaten onun için yapıyorum. Bir şeyler yapmak lazım, böyle gitmez!”
16 MART ANMA PROGRAMI
16 Mart 2012 Cuma günü, İstanbul Üniversitesi’nin tarihi kapısı önünde saat 13.00’te temsili 16 Mart Anıtı yerleştirilecek. Sanatçı Orhan Alkaya’nın okuyacağı basın açıklamasının ardından Bandista müzik grubunun dinletisi olacak. Bu yılki anma programı kapsamında “Zaman Aşımı” adlı sergi, Beyoğlu’nda üç ayrı mekânda açılacak. Ada Sanat, Karşı Sanat ve Rumeli Han C Blok’ta düzenlenecek sergiye, farklı disiplinlerden 123 sanatçı eserleriyle katılıyor. 16 Mart Cuma 18.00-20.00 arası açılışları yapılacak sergiler 2 Nisan’a kadar görülebilecek. 17 Mart Cumartesi günü ise 15.00-17.00 arası Cezayir Sarayı Toplantı Salonu’nda “Anti-faşist Öğrenci Günü” konusunda bir panel gerçekleştirilecek. Panele konuşmacı olarak 1960’ların Dev-Genç Başkanı Ertuğrul Kürkçü ile birlikte 1970’lerin Dev-Genç Başkanı Bülent Uluer ve bugünün öğrenci liderleri katılacak. www.16mart1978.org
Semra ÇELEBİ

ARŞİV