Kadıköy’ün vazgeçilmezlerinden midye dolma, lokantaların yanı sıra sokakta da tüketiliyor. İşlerinden dönenler, gezmeye çıkanlar kimi zaman atıştırmalık olsun diye, kimi zaman da alışkanlık edindikleri bu tattan vazgeçemediklerinden midye tezgâhlarına uğramadan geçmiyor. Midye dolmanın en güzel tarafı da pratik olması. Tezgâhın başında, seri bir şekilde bu dolmalardan yemek mümkün. Hele üstüne bir de limon sıktıysanız, yediğiniz dolmanın bazen haddi hesabı bile yapılamaz. Biz de hem bu lezzetten tatmak hem de genç bir midyeciyi tanımak için tezgâhın başındayız.
“SOKAKLARDA BÜYÜDÜM”
Ercan Dilen 26 yaşında. Mardinli bir ailenin altı çocuğunda biri. Henüz yedi yaşındayken midyecilikle tanışmış. Tanıştığı günden bu yana da midye tezgâhıyla sokakları mesken edinmiş. “İstanbul’a göç ettiğimizde üç yaşındaymışım. Kendimi ve hayatı tanıdığımdan beri de midye satıyorum” diyen genç midyeci, şöyle devam ediyor: “Maddi yoksunluktan dolayı, çalışmak zorunda kaldık. Aksaray’da midye satmaya başladığımda yedi yaşındaydım. Çocukluğum, trenlerde, sahilde midye dolu küçük tepsilerle dolaşmakla geçti. Kardeşlerim gibi ben de okul yüzü görmedim. Okumadık ama en azından ekmeğimizi kendi ellerimizle kazandık, kazanıyoruz. Bundan dolayı da mutluyum. İstanbul gibi büyük bir şehirde midyecilik de olmasaydı ne yapardık, nasıl geçinirdik?”
“MİDYE İŞİ EMEK İSTER”
İstanbulluların, severek yedikleri midyeleri elde etmek, hazırlamak o kadar da kolay değil. Belki de yapılması en zor işlerden biri. Genç midyeci, “Midyecilik bir meslek oldu bizim için. Bu işi bizde önce İstanbul’a gelen akrabalarımızdan öğrendik. Midyecilik bize ekmek kapısı oldu ama aynı zamanda zor ve zahmetli bir iş; sabır ister, emek ister” diyor ve anlatmaya devam ediyor: “Tezgâhta gördüğünüz bu midyeler Sarıyer’de denizden çıkarılıyor. Biz de çuvallarla satın alıyoruz. Evimizde, mutfağımızda temizliyoruz. Midyeleri önce bıçakla tek tek açıyoruz, içini temizliyoruz. Haşladığımız midye etini de pilavla birlikte yeniden pişiriyoruz. Tıpkı zeytinyağlı dolma gibi. Bir çuval midyeyi hazırlamak neredeyse bir günümüzü alıyor. Çünkü her bir midyeyi tek tek temizliyoruz. Bu işte temiz olmak çok önemli. Annemin elinden çıkan bu midye dolmaları tereddütsüz yiyebilirsiniz.”
“DOLMA MARDİNLİLERİN İŞİ”
Neden midye sorumuzaysa şu yanıtı veriyor: “Midye satanlar genelde Mardinli. Mardinliler güzel yemekler ve dolmalar yaparlar. Midyeyi sahiplenmemiz biraz da bundan sanırım.“ Ercan Dilen 16 yıldır Kadıköy’de aynı yerde. Yeldeğirmeni ve Halitağa Caddesi’ni birleştiren noktada. Yani, mahallelinin “Çeşme” diye tabir ettiği yerde. “Kadıköy’ü ve buranın insanını seviyorum. Hepsi de okumuş, kültürlü, güzel insanlar” diyen genç midyeci, her gün saat 17.00’dan gece geç saatlere kadar tezgâhının başında. Midye dolmaların irisini 75’e, ufağını da 50 Kuruş’a satıyor.