Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu'nun “Bu yıl zor bir yıl olacak biliyoruz. Ancak bizleri hapsetmeye çalıştıkları yasaklarla, şiddetle dolu hayatları kabul etmiyoruz. 2022'de geride bırakmak istediklerimizle, 2023'te değiştirmek istediklerimizi yanımıza alıp büyük kalabalığımızla buluşuyoruz.” eylem çağrısına kulak veren kadınlar, 8 Ocak Pazar günü Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi önünde bir araya geldi.
Üç yıldır kayıp olan Gülistan Doku’nun nerede olduğunu soran, tutuklu Türk Tabipler Birliği Başkanı Şebnem Korur Fincan'cı için özgürlük isteyen kadınlar, trans cinayetlerinde hayatını kaybedenleri de andı. Pankartları tek tek birbirine dikerek tek bir pankart haline getiren kadınlar, pankartın etrafında halay çektiler, şarkılar söylediler.
Eylem alanında İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmeyeceklerini dile getiren kadınlar adına basın açıklamasını Sarya Arin ile Cemile Baklacı okudu.
“ADALET İSTEMEKTEN VAZGEÇMEDİK”
Cemile Baklacı, “Son üç senedir her yıla Gülistan Doku’nun nerede olduğunu vazgeçmeden sorarak başladık. Neredeyse her sene nafaka hakkımız gasp edilmeye çalışıldı, mücadelemizle engelledik. Her 8 Mart’ta olduğu gibi şehir şehir feminist bir dünya kurmak için sokaklara döküldük. Hakkını arayanların yargılandığı, şiddet faillerinin cezasızlıkla ödüllendirildiği bir sene daha geçti. Ama biz kadınlar ve LGBTİ+’lar içerideki arkadaşlarımızla dayanışmamızın duvarları aşması için, hapishanelerdeki erkek devlet şiddetinin, hak ihlallerinin son bulması için çabaladık. Şiddet failleri ve suç ortaklarını ifşa etmekten, sokaklarda adalet talep etmekten vazgeçmedik.” dedi.
Cemile Baklacı, “Pınar Gültekin’in, Şule Çet’in, öldürülen tüm kadınların sorumlularını biliyoruz. Erkek şiddetinin hesabını sorduk, soruyoruz. Son üç senedir İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediğimizi söyledik, bu mücadelemiz bu sene Türkiye’nin dört bir yanından gelen kadınlar ve LGBTİ+’larla mahkeme salonlarında da devam etti. Failleri aklayan erkek adalet karşısında gerçek adalet sağlanana kadar duruşma salonlarını da, sokakları da, meydanları da terk etmedik, etmiyoruz.” diye konuştu.
“MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”
Mülteci ve göçmenlere yönelik artan saldırılara, ırkçılığa, şiddete karşı kadın dayanışmasının sınırları aştığını dile getiren Baklacı şöyle devam etti: “İran’da Mahsa Amini ile başlayan molla rejimine karşı kadınların isyanı her yeri sardı. Kayyumlarla, kapatma ve tutuklamalarla yüzlerce insan tutsak edilirken kadın katilleri, çocuk istismarcıları cezasızlıkla aklanıyor, salıveriliyor. Erkek devlet şiddetine karşı binlerce kadın olduk, Aysel’i cezaevinden çıkardık. Erkek adalet yargı ile iktidarın talimatlarıyla hukuksuzca tutulan Şebnem Korur Fincancı, Mücella Yapıcı ve nice yol arkadaşlarımızı alana dek bitmeyecek bu isyan, mücadelemiz artarak devam edecek.”
“BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAYA HAKKIMIZ VAR”
“Sadece 25 Kasım’da değil, birçok eylemimizi, sözümüzü kriminalize etmeye çalışan polis şiddetine karşı birbirimizden ve mücadelemizden güç aldık ve bu sokakları hiçbir zaman bırakmadık. Hep birlikte ‘bizim de barış içinde yaşama hakkımız var’ diyerek bulunduğumuz her yerden barışın sesini yükselttik, yükseltmeye devam edeceğiz.”
Cemile Baklacı, “Bütün bir yıl gitgide derinleşen yoksulluğa, ucuz işgücü olmaya, ev içerisinde bitmek bilmeyen, ülkedeki kriz yüzünden her geçen gün daha da üstümüze yıkılan karşılıksız ev işi ve bakım yüküne, esnek ve güvencesiz çalışmaya, sonu gelmeyen zamlara, hayatımızı dar eden barınma krizine tahammülümüz bitti.” dedi.
“Son zamanlarda önümüze gelen anayasa değişikliği teklifi, yine şiddet ve istismar dolu aileleri koruyan, heteronormativiteyi dayatan ve LGBT+’lara yönelik nefreti meşrulaştıran, kadınları dindar - dindar olmayan diye ayrıştıran, dini referanslarla yapılan ayrımcı bir tekliftir.” diyen Sarya Arin de şunları söyledi: “Anayasa değişikliğini onaylayan, destek veren siyasi yapılar kadınlardan ve LGBTİ+ dan yana değildir. 2023 öyle sıradan bir yıl da değil, seçimlere doğru giderken AKP-MHP iktidarının ve tek adamın aynı eşitsizlik, aynı sömürü ve şiddetle iktidarını bir kez daha inşa etmesine ne pahasına olursa olsun engel olacağımız yıl.”
“BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ”
“İnsanca çalışma koşulları ve ücretlerde eşitlik istiyoruz. Üzerimize yıkılan bakım hizmetlerinin karşılanmasında eşitlik istiyoruz. Aşklarımızda, cinselliğimizde eşitlik istiyoruz. Çocuk istismarının meşrulaştırılması karşısında her çocuğun güvende, kendi kimliğiyle, özgürce yaşayabileceği toplum istiyoruz. Tüm kadınları, haklarımız, özgürlüğümüz ve hayatımız için 2023'te mücadelenin, kadın dayanışmasının ve bu kalabalığın bir parçası olmaya çağırıyoruz. Yola çıkarken dediğimiz gibi tek başına olmaz kadınlar birlikte güçlü.”