A'dan Z'ye Kadıköy-1

Yeni yılla birlikte, yepyeni bir yazı dizisiyle daha sizlerle birlikteyiz. Bu kez Kadıköy’ü kelime kelime arşınlayacağız. Bu sözcükler yolculuğundaki rehberimiz ise usta bulmacacı, Kadıköylü merhum İlker Mumcuoğlu’nun Yitik Ülke Yayınları’ndan çıkan kitabı “Kadıköy Sözlüğü” olacak. İlçeye dair A’dan Z’ye bir sözlük olan bu eserden ve diğer kaynaklardan az bilinen bilgiler ışığında buyurun sözcüklerdeki Kadıköy seyahatine…

20 Ocak 2023 - 14:53

 

A HARFİ

  • Abidik Gubidik:  Komedyen Öztürk Serengil'in 1961'de küçük Moda’da işlettiği gece kulübünün adı.
  • Acem'in Kahvesi: 20. yüzyılın ilk yarısında, Kadıköy rıhtımındaki vapur iskelesinin karşısında bulunan, bir Acem tarafından işletilen mekan. Buranın müdavimleri arasında Ahmet Haşim, Reşat, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halit Fahri Ozansoy, Mahmut Yesari gibi birçok yazar bulunuyordu. Turgay Anar  ‘’Mekandan Taşan Edebiyat / Yeni Türk Edebiyatında Edebiyat Mahfilleri’’ kitabında burası hakkında “Haşim, hemen hiçbirinin yazar veya şair olmadığı kahve müdavimleriyle birlikte oturmaktan hoşlanırmış. Kahve, Haşim'in vefatıyla edebiyatçıların buluştuğu bir yer olmaktan çıkmış.” diye yazmıştı.
  • Acıbadem ve Sınırlarına Kısa Gezintiler: Acıbademli Piraye Şengel’in, yaşadığı semtin kokusunu duyumsayarak yazdığı, 2011 yılında basılan tarih- anı kitabı.
  • Adamlar: Eski adı ‘Halimden Konar Anlar’ olan Kadıköylü blues-rock grubu. Tolga Akdoğan, Berkan Tilavel, Gürhan Öğütücü, Emre Malikler ve Emir Ongun’dan oluşan  grubun, Koca Yaşlı Şişko Dünya, Kapısı Kapalı, Yorgunum gibi şarkıları bulunuyor.
  • Adisababa: Kadıköy'ün tarihi Baylan Pastanesi’nin dondurulmuş krema, çilek, vanilya ve fıstıkla yapılan spesiyal tatlısı.
  • Adile Ayla: “Şunu belirteyim ki o zamanlar Kadıköy vapurunun lüks kamerasında bugünkü kokteyl partilerinin havası vardı. Herkes muhakkak bir tanıdığına rastlar, çayını yudumlarken sohbet ederdi” diyen, 1919-1992 yılları arasında yaşamış Kadıköylü , Türkiye'nin ilk kadın diplomatı, akademisyen, yazar ve senatör.
  • Afif Erzen: 1919 Malatya doğumlu olan, 1948'den beri Moda'da oturan, 1966-70 dönemi arasında 2 dönem İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanlığı yapan, ilk çağ tarihi profesörü.
  • Afif Yesari: 1922- 89 yılları arasında yaşamış, 200'e yakın dedektif romanı yazan, mizah kitapları da bulunan,  TRT'de yayınlanan ilk oyunun yazarı yönetmeni ve oyuncusu olan Kadıköylü yazar- oyuncu. Yesari, Kadıköy vapurları hakkında şunları demişti: “Eskilerde Kadıköy vapurları, gezgin evler niteliği ve görünümündeydi; özellikle iç göçlerden ve nüfus patlamasından önce Kadıköy o zamanlar ‘küçük bir yer’ olduğu için orada oturanlar birbirini tanır, bu tanışıklık vapurlarda da sürerdi ve her hatta herkesin oturacağı yer ayrılır, boş kalınca kimin gelmediği anlaşılır, meraka düşülür sorulur, soruşturulurdu. Yolcularından, satıcılarına dek birbirini tanırdı herkes. Gezgin satıcılar bile sattıkları malın çeşidine hatta kalitesine göre, ya birinci ya da ikinci mevkide mallarını pazarlarlar, lüks mevkiye girmezlerdi. Arada bir, belediye memurları ile geleneksel hoca oyunlarını vapurda sürdürdükleri de olurdu.”
  • Ahmet Ada: 1947-2016 yılları arasında yaşamış şair. İstanbul şiirinde şu satırları yazmıştı: “Gül mevsimi, bir kıyı kahvesinde/Oturup dinliyorum dünyanın sesini/ Toprak saksıda bir avuç fesleğen/ Deniz ve gece kokuyor İstanbul/Birazdan Çingene çiçekler gidecek/ Kadıköy iskele alanından/Ay ışığı düşecek omuzlarıma gözleri hareli/Umulmadık sevgiyle kuşatacak beni/Oturup bekliyorum Kadıköy kıyı kahvesinde/Alaturka şarkılar savruluyor gökyüzüne/Denizini yitirmemiş henüz yakamoz/Bir vapur geliyor suları köpürte köpürte/Ne iyi tarazlanmış ömrüm akıyor bir bütüne”
  • Ahmet İhsan Tokgöz: 1900'lerin ilk yarısındaki Fenerbahçe'yi anlatırken, “Haydarpaşa Garı’ndan Fenerbahçe'ye hareket etmek üzere olan trenin kalabalığı tasavvurun dışında. Tamamen dolmuş vagonlara birkaç vagon daha ilave ettiler. Yarım saat sonra bir tren daha hareket edecekti. Gar ve rıhtımın üstü renkli yaz esvaplarını giymiş halk la doluydu. Oh! Ne letafet; tren yolunun iki yanı papatyalarla donanmış, Fener Bahçesi'ne doğru hafif bir meyille ağır ağır inen ve keskin düdüklerini etrafına aksettiren trenin penceresinden sarkmış başlar. Bizden evvel gelmiş civar semtler halkı, yarımadanın heybetli ağaçları altında, zümrüt gibi çimenlere çocuk sevinciyle yayılmış…” diyen, 1868-1942 yılları arasında yaşamış yazar, çevirmen, matbaacı, gazeteci, akademisyen, politikacı ve milletvekili.

 


ARŞİV