Anadolu yakasının metroyla imtihanı!

Anadolu yakasının ilk metrosu Kadıköy-Kartal'ın açılması vesilesiyle, sizi geçmişe bir yolculuğa çıkaralım dedik.

22 Ağustos 2012 - 15:58

Günümüzün modern ve en çok tercih edilen ulaşım araçlarından biri olan tramvay, atlı olmak suretiyle ilk olarak ABD'nin önde gelen kentlerinde görücüye çıkmış, 1860’lardan sonra da Londra ve Paris gibi Avrupa'nın önde gelen şehirlerinde hizmete başlamıştı. Diğer ulaşım araçlarına nazaran daha konforlu ve rahat olması hasebiyle de kısa zamanda halk tarafından ilgiyle karşılanmış ve sayıları gittikçe artmıştı. Bu dönemde Avrupa'yı yakından takip eden Osmanlı Devlet adamları da bu ulaşım aracına ilgisiz kalmamışlar ve tramvayı İstanbul'a getirmek üzere kolları sıvamışlardı. Nihayet yapılan çalışmalardan sonra 31 Temmuz 1871 tarihinde yapılan bir törenle Karaköy-Beşiktaş atlı tramvay hattı hizmete açılmıştı.
 
TRAMVAYI ATLAR ÇEKERDİ!

Katana adı verilen iri yarı güçlü atlar tarafından çekilen tramvay arabaları, kısa zamanda caddelerin süsü haline gelmiş ve diğer nakil vasıtalarından daha ucuz olduğu için İstanbullular tarafından çabuk benimsenmişti. Atlı tramvayların Avrupa yakasında epey rağbet görmesi, çok geçmeden Üsküdarlıları da harekete geçirmiş ve kendi aralarında örgütlenen halk, 1872 yılında hükümet yetkililerine şu dilekçeyi vererek, Üsküdar'a da tramvay hattının yapılmasını talep etmişlerdi:
“Padişahımız Efendimiz sayesinde inşa ettirilmekte olan tramvay arabaları münasebetiyle İstanbul halkı geliş gidişlerinde envai rahatlık ve kolaylığa kavuşmuş bulundukları halde Üsküdar’ın Müslim ve gayrimüslim halkı henüz bu nimete nail olamamıştır. Bir taraf ahalisinin rahata kavuşup da diğer tarafın bu nimetten mahrumiyetine kimsenin gönlü razı olmasa gerektir. Bu bakımdan, lütfen ve merhameten, Üsküdar iskelesinden Çamlıca'ya kadar bir tramvay hattının inşası için gereğinin yapılmasını istemekteyiz.”
Yetkililer, halkın bu talebine olumlu cevap vermişlerdi, ancak mevcut olan bazı sıkıntılardan ötürü Anadolu yakasına yapılacak tramvay hattı bir hayli gecikmişti.1907'ye gelindiğinde dönemin Adalet Bakanı olan Abdurrahman Paşa, “Üsküdar ve havalisine tramvay yapmak ve çevreye elektrik getirmek için imtiyaz almak istemişti”. Ancak, hükümetin bazı üyeleri tarafından, haksız kazanç elde etmek gibi çok ağır eleştirilerin hedefi haline gelmişti. Bu tartışmaların dozunu arttırarak yayılması üzerine de, Üsküdar'a yapılması düşünülen tramvay hattında herhangi bir mesafe kat edilememişti.
 
ELEKTRİKLİ OTOBÜS- TROLEYBÜS

1912 yılında Balkan Harbi patlak vermiş ve atların hemen hepsinin savaşa alınması tramvay hatlarını olumsuz yönde etkilemişti. Bunun yanında, Üsküdar'da tramvay yapımının ciddi bir şekilde ele alınması ancak 1912 yılında mümkün olabilmiş ve Üsküdar, Kadıköy havalisinde elektrikli tramvay işletmek üzere açılan ihale, bir Fransız şirketine verilmişti. Yapılan mukaveleye göre de firmanın yapacağı elektrikli tramvay hatları şöyleydi:
·       Üsküdar-Kısıklı-Alemdağ
·       Üsküdar-Haydarpaşa-Kadıköy
·       Kadıköy-Moda
·       Kadıköy-Fenerbahçe
Her kez bu sefer tamam, oldu derken, hiç hesapta olmayan bir sorun ortaya çıkmıştı. Nitekim, “Alemdağ'da son bulan hattın hemen yanıbaşında bulunan ormanların ve Taşdelen suyunun Vakıflara ait olduğu ortaya çıkmış ve Vakıflar Bakanlığı da haklı olarak, bu hattın yabancı bir şirket yerine kendilerine verilmesini talep etmişti. Bakanlığın bu talebini yerinde bulan Osmanlı hükümeti'de, 8 Mart 1913 tarihli bir irade ile Üsküdar-Kısıklı-Alemdağ elektrikli tramvay hattının imtiyazını Vakıflar Bakanlığı'na vermişti.
Vakıflar vakit kaybetmeden çalışmalar başlamış ve tramvayın işlemesi için gerekli olan elektrik ihtiyacını karşılamak üzere de Bağlarbaşı'nda bir elektrik fabrikası kurmayı planlamıştı. Ancak, çok geçmeden Birinci Dünya Harbi başlamış ve Osmanlı Devleti'nin de bu savaşa dâhil olmasıyla, tramvay çalışmaları başka bahara kalmıştı. Nihayet savaş bitmiş ve mütareke dönemine geçilmişti. Üsküdar'a yapılması planlanan tramvay hattı yeniden gündeme gelmiş ancak, laftan öteye gidememişti. Cumhuriyet kurulduktan sonra ise ciddi olarak ele alınmış ve “Süreyya Paşa'nın öncülüğünde harekete geçen müteşebbisler, Cumhuriyet hükümeti ile İstanbul Belediyesi ile temasta bulunmuşlar ve Üsküdar-Kısıklı hattının yapılması için faaliyete başlamışlardı. Bu amaç doğrultusunda da “Üsküdar-Kısıklı-Alemdağ Halk Tramvayları Türk Anonim Şirketi'ni kurmuşlardı.”
 
ATLI TRAMVAY

Tam da bu denli ciddi bir mesafe alınmışken, yine beklenmedik bir sorun ortaya çıkmıştı. Yukarıda da zikredildiği üzere, Osmanlı döneminde Vakıflar Bakanlığı'na verilmiş bir imtiyazla, kurulmasına başlanmış fabrika, yapımına başlanmış hatlar ve harcanmış paralar mevcuttu. Dolayısıyla bu sorun çözülmeden çalışmalara başlamak mümkün değildi. Nihayet, yapılan görüşmelerden sonra bir anlaşma yapılmış ve bu anlaşma neticesinde, “Üsküdar-Kısıklı-Alemdağ hattının imtiyazı 75 yıllığına Vakıflar Bakanlığı'na verilmişti. Daha sonra İstanbul Belediyesi ile Vakıflar Bakanlığı'nın yerine geçmiş olan Vakıflar idaresi arasında bir sözleşme yapılmış ve İstanbul Belediyesi, Üsküdar-Kısıklı-Alemdağ hattının imtiyazını Vakıflar idaresinden satın almıştı”. Ancak bu kez de İstanbul Belediyesi ödemeleri yapmakta zorlanmıştı. Akdedilen yeni bir anlaşma neticesinde bu sorun da ortadan kalkmıştı.
Parasal sorunların bu şekilde çözüme kavuşturulmasıyla ortada herhangi bir engel kalmamış ve Türk mühendisler ile işçiler tarafından hummalı bir çalışma başlamıştı. Kısa zamanda raylar döşenmiş, elektrik direkleri dikilmiş ve nihayet çalışmanın sonuna gelinmişti. Üsküdar-Kısıklı-Alemdağ Halk Tramvayları Türk Anonim Şirketi'nce yürütülen çalışmaların sorunsuz bir şekilde bitmesiyle de, 4600 metreyi bulan Üsküdar-Kısıklı hattı 7 Haziran 1928 tarihinde törenle hizmete açılmıştı. 8 Haziran'dan itibaren de yolcu taşımına başlanmıştı.
 
ÜSKÜDAR KISIKLI TRAMVAY HATTI

Üsküdar-Kısıklı tramvay hattına uzun yıllar sonra kavuşan Avrupa Yakası'nda, bu hattan sonra, Üsküdar-Haydarpaşa-Kadıköy hattı, Kadıköy-Moda, Kadıköy-Fenerbahçe, Kadıköy-Bostancı hatları yapılmıştı. İstanbul halkının pek ziyade tercih ettiği tramvay, gerek şehrin Avrupa, gerekse de Anadolu yakasında uzun bir süre hizmet vermiş, ancak ulaşımda gelinen çağın gerisinde kalmıştı. Öyleki, 1960'lı yıllarda, trafiği yavaşlattığı gerekçesiyle, halkın eleştiri oklarına hedef olmuştu. Bu eleştirilerin ardından da, 1961 yılında Avrupa Yakası'ndaki, 1966 yılında da Üsküdar ve Kadıköy havalisindeki tramvayların hizmetine son verilmişti. Tramvaydan boşalan yeri ise, troleybüs adı verilen elektrikli otobüsler almıştı.
 
(Necdet Sevil/ Dünya Bülteni – Tarih Servisi)
Kaynaklar:
Vahdettin Engin, Cumhuriyet'in Aynası Osmanlı, İstanbul 2010.
Vahdettin Engin, İstanbul'un Atlı ve Elektrikli Tramvayları, İstanbul 2011.


ARŞİV