Hemşinliler Eğitim ve Kültür Derneği Kadınlar Kolu, Anneler Günü nedeniyle “Anneyiz, Farklıyız, Aynıyız” paneli ile Onkoloji Anneleri Platformu’na destek amacıyla el emeği göz nuru ürünlerin yer aldığı dayanışma kermesi düzenledi. 11 Mayıs Cumartesi günü Zühtüpaşa İlkokulu’nda düzenlenen etkinlikte yazar Ayşe Kadıoğlu Yıldız, Onkoloji Anneleri Platformu Başkanı Elif Soydamal, blogcuanne.com’dan Elif Doğan, koruyucu anne Cemile Özlem Can ile Havva Güneş Elidolu yaşamlarından önemli anları ve olayları paylaştı.
Down sendromlu çocuğu olan bir annenin neler yaşadığını ve hissettiğini katılımcılarla paylaşan Havva Güneş Elidolu, “Çocuğumun down sendromlu olduğunu hamileyken bilmiyordum. Doktor bana söylediğinde, down sendromu hakkında bir bilgiye sahip değildim. O anda boşluğa düştüm ve çaresizlik hissettim. Doktora ilk olarak ‘çocuğum okumayacak mı?’ ile başlayan sorular sordum. Bunun üzerine beni down sendromu ile ilgili vakfa yönlendirdi. Vakıf başkanı bana ‘çocuğun yürümesini, sağa ve sola dönmesini ve elini kaldırmasını düşüneceksin’ dedi. O an uzun ve meşakkatli bir yolun başında olduğumu anladım.” şeklinde konuştu.
“DOWN SENDROMLU BİR ARKADAŞIM VAR”
“Neden ben?” sorusunu çok sorduğunu dile getiren Elidolu, şöyle devam etti; “Daha sonra neden ben sorusu çocuğuma neler yapabilirim sorusuna dönüştü. Çok araştırdım ve kitap okudum. Kabullenme sürecinde paylaşmak gerekir. O yüzden herkesle paylaştım. Oğlum Umut anaokuluna ve ilkokula başladığında okuldaki arkadaşlarının annelerine ve babalarına okumaları için Tübitak’ın ‘Down Sendromlu Bir Arkadaşım Var’ kitabını aldım. Herkes çok etkilendi.”
“EVİN İŞİ HERKESİN İŞİ”
“Çocukların hepsi bu topluma doğuyor. O yüzden herkesin sorumluluğu var.” diyen blogcuanne.com’dan Elif Doğan, “Yıllar önce anne olmayı düşünmemiştim ve sorgulamamıştım. Fakat anne olmak bu dünyada başıma gelen en güzel ama en zor şey. Üç erkek çocuğumun olduğunu duyanlar bir de baba dört diyorlar. Ama ben eşimin annesi değilim. Ona ebeveynlik yapmak zorunda da değilim. İlk başlarda eşim bana yardımcı oluyor diyordum. Fakat evin işi herkesin işi. Bir kadının ve erkeğin evdeki işi tek başına yapması adil değil. Ev içi eşitliği savunuyorum. Çocuklarıma da hayatın eşit sorumluluk gerektirdiğini anlatıyorum.” şeklinde konuştu.
“DÜNYAM YIKILDI”
Lösemi hastalığı nedeniyle kızını kaybettiğini ve çok zor bir süreç yaşadığını anlatan Onkoloji Anneleri Platformu Başkanı Elif Soydamal, “Bacağındaki bir morluk nedeniyle kan tahlili yaptırıyorsunuz ve size çocuğunuz lösemi diyorlar. O an dünyanın tepeme yıkıldığını hissettim. Çocuğumu ayakta tutacak tek güç bendim. O yüzden kendimi toparladım. Anne olarak genç bir kızın saçlarını terk edişine tanık olmak ve onu ayakta tutabilmek çok ağırdı. Tek kızım var. Başka çocuğum yok. Bana bir çocuk sahibi daha olmamı söylediler. Sanki o Ece olacakmış gibi. Hiç kimse birini yerini tutamaz. Hepsinin yeri ayrıdır. Annelik çok kıymetli. Benim onkolojide evlatlarım var. O çocukların da annesiyim. Hepsi benim için çok kıymetli.” dedi.
“HEM ANNE HEM BABA OLDUM”
Genç yaşta eşini kaybeden ve iki çocuğunu tek başına büyüten Ayşe Kadıoğlu Yıldız, hem şiir okudu hem de başından geçenleri anlattı. “Annemi kaybettiğimde 15 yaşındaydım ve o zaman boğazıma bir düğüm atıldı.” diyen Yıldız, “O düğüm boğazımdan hiç gitmedi ve oğlumu 9 yaşındayken yatılı okula bıraktığımda, bana kanser teşhisi konulduğu gün kızımın yaşlarını sildiğimde, bir de sabah oğlum ‘anne babalar günün kutlu olsun’ dediğinde boğazıma bir düğüm daha atıldı. O gün bugündür o düğümler boğazımda ama onların beni boğmalarına izin vermeyeceğim. Hem anne hem de baba misyonunu üstlenmek ve birarada yürütmek zordur. Çocuğun büyümesini tek başına izlersin; hastalığında baş ucunda yalnız kalırsın; ilkokula başladığı zaman hatta ilk dişi çıktığında bile her duyguyu tek başına yaşarsın. Anneler her zaman güçlü olmak zorundadır.” diyerek duygularını paylaştı.
Koruyucu anne olan Cemile Özlem Can da koruyucu anneliğe nasıl karar verdiğini, koruyucu annesi olduğu kızlarını ve onlarla olan paylaşımlarını büyük heyecan ve sevgiyle anlattı.
Panelin sonunda konuşmacılara Hemşin çorabı ve menekşe hediye edildi.