Asırlık köşkün son tanığı

Kadıköy Belediyesi’nin restore ederek Rasimpaşa Sosyal Hizmet Merkezi’ne dönüştürdüğü köşkte doğan ve burada büyüyen Gönül Öztürk Kızılağaç, köşkle ve Kadıköy’le ilgili anılarını gazetemize anlattı

17 Ocak 2018 - 18:15

Kadıköy Belediyesi’nin restore ederek ilçeye kazandırdığı tarihi köşkler, kent hafızasının yaşamasına vesile oluyor. Hasanpaşa’daki Karikatür Evi, Acıbadem’deki Gençlik Sanat Merkezi ve şimdi de Rasimpaşa Sosyal Hizmet Merkezi adını alan tarihi köşk, Kadıköy Belediyesi’nin restore ettiği tarihi kültür varlıkları arasında yer alıyor. Kadıköy Belediyesi atıl durumda kalan köşkleri birer yaşam alanına dönüştürürken biz de Gazete Kadıköy olarak bir dönem bu köşklerde yaşayan insanların hikayelerini gün yüzüne çıkarıyoruz.

Şimdiki hikayenin sahibi ise Gönül Öztürk Kızılağaç. Rasimpaşa İskele Sokak’ta yer alan bu köşkte doğan ve uzun yıllar ailesiyle burada yaşayan Kızılağaç, geçtiğimiz günlerde Rasimpaşa Sosyal Hizmet Merkezi’ni ziyaret etti.Kızılağaç’tan  hem köşkün hem de ailesinin hikayesini dinledik.

BEYRUT’TAN KADIKÖY’E

Gönül Öztürk Kızılağaç’ın babası Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nde üst düzey memurluk yapan Hikmet Memduh Kızılağaç. Gönül Kızılağaç’ın anlatımlarına göre, 1930’lu yıllarda Darülbedayi müdürlüğü görevinde de  bulunan baba Hikmet Memduh Kızılağaç, uzun yıllar o dönem Osmanlı toprakları olan ülkelerde görev yapmış. Beyrut’tan döndükten sonra Kadıköy’e gelerek Rasimpaşa’daki bu köşkü satın almış. Gönül Öztürk Kızılağaç iki ablasıyla beraber bu köşkte büyümüş.

Gönül Öztürk Kızılağaç (sağda) aile üyeleri ve arkadaşlarıyla köşkün bahçesinde.

“ÇOK GÜZEL GÜNLER YAŞADIK”

Kızılağaç o yılları şöyle anlatıyor: “Esasen burası iki ayrı binadır. Ön taraftaki bina Rıhtım Caddesi 168 numaradır. Şu an içinde olduğumuz kısım ise İskele Sokak 2 numaraydı. Ben Rıhtım Caddesi’ndeki köşkte doğdum. Öndeki oda benimdi.Çok güzel manzarası vardı. Burada çok güzel günler yaşadık. Kapılar açılıyordu sonuna kadar. Güneşin tüm ışıkları içeri doluyordu. Aşağı koridorda büyük bir soba vardı. Bir de bahçede küçük bir havuzumuz vardı. Ablalarımla oyunlar oynardık bu havuzda. Ben evlendikten sonra Yeniköy’e gittim ama Kadıköylüyüm hala. İlkokulu da Osmangazi İlkokulu’nda okudum.”

ATATÜRK’LE KARŞILAŞMA

Kızılağaç bir dönem tramvayların geçtiği Haydarpaşa Köprüsü’nün açıldığı zamanı da hatırlıyor; “Tramvaylar vardı ama köprü çok önceden yapılmıştı. Tramvaylar sonradan geçmeye başladı. Hatta bu köprüden Atatürk de geçti. Afgan kralı İstanbul’a gelmişti. Biz de çocuğuz tabii, Atatürk’ü karşılamak için elimize çiçekleri verdiler. Camlarında perde olan askeri araçlarla geçtiler. Arka koltukta oturduklarını hatırlıyorum. Hızlıca yanımızdan geçtiler. Ben arkalarından koşturdum ama yetişemedim sadece çiçeği arkalarından attım.”

Köşkün hostel olarak kullanıldığı yıllar...

 AHMET RASİM’İN GEÇİCİ EVİ

Kızılağaç ailesinin yaşadığı ve Gönül Öztürk Kızılağaç’ın Beyaz Köşk dediği bu tarihi binada ünlü isimler de ikamet etmiş. Kızılağaç’ın anlatımlarına göre, şair Ahmet Rasim ve ilk kadın ressamlardan Bedia Güleryüz de bunlardan birkaçı.

Kızılağaç Ahmet Rasim ile ilgili bildiklerini şöyle aktarıyor: “Bizden evvel yazar Ahmet Rasim bu binada kiracı olarak oturmuş. Akşamcılığı severmiş. Babacığım söylerdi; eşi Ahmet Rasim’e ‘sakın geç kalma erken gel’ dermiş. Meşhur o şarkıyı da Ahmet Rasim burada bestelemiş. İlk kadın ressamlarımızdan Bedia Güleryüz de burada kiracı olarak yaşadı. Çok başarılı bir ressamdır biliyorsunuz. Mehmet Güleryüz’ün de halasıdır.”

Memduh Kızılağaç’ın ölümünden sonra aile gelir elde edebilmek için köşkü farklı şekillerde değerlendirmiş. Gönül hanımın ablası Beria Kızılağaç köşkü, yurtdışından gelen öğrenciler için gençlik otelleri yapmış. Beria Kızılağaç için 1960’da yayınlanan bir haberde, gazeteci ve öğretmen olan Beria Kızılağaç’ın Houston'da toplumsal hizmet üzerine çalıştığı bilgilerine yer veriliyor. Yine aynı haberde Kızılağaç’ın İstanbul’a dönmeden önce iki yıl boyunca Japonya, Hindistan ve İran’da da toplumsal hizmet metotları üzerine çalıştığı yazılmış.

Gönül hanım (solda) ablası Beria Kızılağaç'la birlikte köşkün kapısında

“VASİYETİNİ YERİNE GETİRİYORSUNUZ”

Gönül Öztürk Kızılağaç, ablası Beria hanımın köşkün toplumsal hizmet için kullanılmasını istediğini söylüyor. Köşkün aslına uygun restore edildiğini ve birçok şeyin değişmediğini söyleyen Kızılağaç, köşkün Rasimpaşa Sosyal Hizmet Merkezi olarak kullanılmasından duyduğu mutluluğu  da şu sözlerle anlatıyor: “İyi ki burayı böyle yaptılar. Çünkü harap bir vaziyette Kadıköy’ü çirkinleştirmekten başka işi olmayan iki tane binaydı. Hiçbir şey yapamıyorsunuz ne maddi gücünüz var ne de beden gücünüz. Bir tek hafızam yerinde en zengin tarafım o. Ama tabi bazı şeyler uzaklaşıyor benden, buna da şükürler olsun. Bu şekle gelmesi beni çok memnun etti. Ablam da hep müze yapacağım derdi. Kadınlar üzerine çalışmak isterdi, bütün isteği buydu. Burayı bu şekilde kullanmakla bir nevi ablamın vasiyetini yerine getiriyorsunuz.”

Gönül Öztürk Kızılağaç yıllar sonra aynı yerde bu defa kızı Nurudil Temel ile beraber. 


ARŞİV