Asırlık mazi kitap oldu

Türkiye'nin asırlık markası Baylan'ın geçmişten günümüze yolculuğunu anlatan "İstanbul'un Baylan'ı: 100 Yıllık Serüven" kitabı okurla buluştu

28 Aralık 2023 - 11:17

Bir İstanbul markası olan Baylan Pastanesi’nin, yıllar içindeki sosyolojik ve kültürel değişimine tanıklık eden hikâyesini anlatan ve tarihe ışık tutan “İstanbul’un Baylan’ı: 100 Yıllık Serüven” isimli kitap okuyucuyla buluştu.

1923’ten günümüze markanın yolculuğunu, tarihi dönemeçlerin, değişimlerin, toplumsal ve ekonomik gelişmelerin izlerini sürerek kronolojik bir akışta anlatan kitap, bir kültür mirasını gelecek nesillere aktarma amacıyla hazırlandı. Araştırmacı yazar Sevecen Tunç tarafından kaleme alınan esere, Minoa, Pandora, Patika ve Remzi Kitabevi şubelerinin yanı sıra Baylan mağazalarından ulaşılabiliyor. Tasarımını Bülent Erkmen’in danışmanlığında BEK Tasarım’ın üstlendiği kitapta, kurum arşivinden daha önce gün yüzüne çıkmamış fotoğraflar da yer alıyor.

TAHSİLLİ  İLK PASTACI

Kuşaklar boyu müdavimlik geleneğinin özgün temsilcilerinden biri olan Baylan’ın öyküsünün anlatıldığı eser farklı nesilleri aynı serüvende buluşturuyor. Kitap bir kurum hikâyesi olmasının ötesinde İstanbul ile ülkenin geçirdiği sosyolojik ve kültürel değişimleri ve günümüz modern Türkiye’sine uzanan süreci ele alıyor. Türkiye'nin ilk "okullu" pastacısı Harry Lenas'ın gastronomi dünyamıza yenilik ve ilkler, Baylan adının kökeni, “Baylancılar" olarak anılan bir edebiyat ekolüne ev sahipliği yapan Beyoğlu şubesinin öyküsü ve daha nice özel anı kronolojik bir anlayışla kitapta yer alıyor.

SARMAŞIKLARIN ALTINDA KADIKÖY

Kitapta Baylan’ın Kadıköy şubesine de özel bir yer ayrılmış:

“(…) Kadıköy çarşısı, eskiden beri pastaneleri, şeker cileri, fırınları ile ünlü bir muhitti. Muvakkithane Caddesi'nin girişinde Çamlıhemşinli ustaların açtığı Kars Pastanesi semtin en eskilerindendi. Aynı caddede Mutlu Muhallebicisi, Kadıköy ve Berrak Pastaneleri ile Kilise meydanında Beyaz Fırın'ın yanı sıra, Ardaş, Toto, Cafer Erol ve Hacı Bekir'in şekerci dükkânları vardı. Mike, Kadıköy'de bir süre mekan araştırması yaptıktan sonra, Mutlu Muhallebicisi'nin sahibiyle anlaşarak Muvakkithane Caddesi numara 19'daki dükkânı altı Cumhuriyet altını karşılığında devraldı. 1961 yılının 13 Mart günü Baylan'ın Anadolu yakasındaki ilk ve tek pastanesini açtığında çevresinde sağlam rakipleri vardı. Ama "Kadıköylüle rin bir anda gözdesi olan" Kup Griye sayesinde, Beyaz Fırın gibi semtin en eski dükkânından bile yarıya yakın müşteriyi çekmeyi başaracaktı. (…) Kadıköy Baylan, Karaköy gibi ayaküstü uğranılan bir yer değildi. Oturma salonu bulunmasından dolayı Beyoğlu şubesine daha benzerdi. Anadolu yakasında yaşayan kalem erbabının uğrak yeri olacaktı. Kadıköy Baylan'ın alameti farikası arka bahçeydi. Bahçenin girişteki sağ köşesinde, binanın en üst katında yaşayan dükkân sahibine ait ufak bir tavuk kümesi bulunuyordu. Çevresi tahta paravanlarla kapatılmıştı. Sonradan kümesin kaldırılmasıyla bahçe bugünkü genişliğine kavuşacaktı. Gündüzleri sarmaşıklar arasından süzülen güneşin, akşamüstleri ahşap fenerlerin loş aydınlığı, buraya hoş ve gizemli bir hava katardı. Bahçe, 2000'li yıllara kadar kışları kapalı kalır, yalnızca yaz aylarında hizmete açılırdı. Kadıköylüler yazın geldiğini "arka bahçe sezonu"nun başlamasından anlardı.”

(Baylan Kadıköy’ün ilk açıldığı yıllardaki oturma salonu ve arka bahçesi)

DURBAŞ’IN BAYLAN’I

Şair-yazar Refik Durbaş, müdavimi olduğu Kadıköy Baylan hakkında şunları yazmış:

“Ali Can'ın neredeyse ilk on yılının doğum günü pastaları hep Kadıköy Baylan imzalıydı. Diyeceğim, İstanbul'un neresinde olursanız olun, aklınızın ucuna bir avuç içi badem şekeri dahi almak düşse bile uğrayın Kadıköy Baylan'a... Güneşli bir öğlenin sevinci, yağmurlu bir akşam üstünün hüznü dolaşsa da alnınızın ufkunda, Baylan'da dinlendirin akan ve duran zamanın serinliğini... Arka bahçesinde kendisiyle konuşan su sesine bırakın günün keder ve sevincini...İstanbul'u sevmek. bir anlamda da dünden bugüne İstanbul olan böylesi mekânları sevmek değil midir?”

 

 


ARŞİV