Simge KANSU
Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızı olan Sabiha Gökçen’in manevi oğlu Eriş Ülger, Sabiha Gökçen’i ve Atatürk sevgisini anlattı. Aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk’ün yaveri olan Salih Bozok’un oğlu Cemil Salih Bozok’un da manevi oğlu olan Eriş Ülger, Mustafa Kemal Atatürk’e ait yaklaşık 200 objeye sahip. İngiltere’de bulunan ve belli konuda başarılı uzman kişileri içeren dünya ansiklopedisinde Eriş Ülger, Türkiye’den Atatürk ile ilgili kompetan (uzman) olarak bulunuyor. Bunların yanında, suikast sonucu aramızdan ayrılan Uğur Mumcu’nun eski sınıf arkadaşı olan Eriş Ülger, şimdilerde Feneryolu’nda oturuyor.
“SEN BENİM MANEVİ OĞLUMSUN”
Mustafa Kemal Atatürk’ün naaşının Etnografya Müzesi’nden Anıtkabir’e nakli sırasında, Atatürk’ün gençliğe hitabesini okuduğunu söyleyen Eriş Ülger, “10 Kasım 1953’te gençliğe hitabeyi okurken 12 yaşındaydım. O günden yaklaşık 1 hafta 10 gün sonra Sabiha Gökçen beni tanımak istemiş. Beni oraya getirip götüren yüzbaşına kim olduğumu sormuş. Biliyorsunuz Sabiha Gökçen’in çocuğu yoktu. Onun yanına gittiğimiz günü hiç unutmuyorum. Bana, ‘Bundan sonra sen benim manevi oğlumsun’ dedi. Ben, annem aramızdan ayrılana kadar kendisiyle ilgilendim, onu hiç yalnız bırakmadım.” şeklinde konuştu. Sabiha Gökçen ile çok güzel bir ana evlat ilişkisi kurduklarını dile getiren Ülger, “Ben Atatürk’ü ondan öğrendim. Daha doğrusu, Atatürk’ü sevmeyi ondan öğrendim. Anneme Atatürk dediğiniz zaman hemen gözleri dolardı. Muhteşem bir insandı. Ben, öz annem hariç, onun gibi bir hanımefendinin bir daha dünyaya gelebileceğini düşünmüyorum. 90 yaşındaydı, ben kapıdan içeri girerken ayağa kalkardı. Bana bir kere bile Eriş demedi, hep Eriş bey oğlum derdi. Fevkalade dürüst, fevkalade çalışkan ve fevkalade verici bir insandı. Ayrıca son derece vatanperverdi.” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUĞUNUZU İSTESEM SATABİLİR MİSİNİZ?”
Eriş Ülger, kendisinde Mustafa Kemal Atatürk’e ait yaklaşık 200 parça olduğunu belirtti. Eşyalarının Sabiha Gökçen, Cemil Salih Bozok ve çevresinde Atatürk’e yakın olan kimseler tarafından kendisine bırakıldığını söyledi. Ülger, “Ben bunlara 12 yaşımdan beri sahibim. Onları koruyup kolluyorum, benim çocuklarım gibiler. Mustafa Kemal Atatürk’ün kalpağı için Türkiye’nin en büyük kuruluşlarından birisinin sahibi bana telefon etti. Bu kalpağı istediklerini söylediler ve ne istersem vereceklerini dile getirdiler. Bana açık bir çek teklif ettiler. Yazacağım her miktarı ödeyebilecek güçte bir kuruluş. Ama ben kabul etmedim. Ben sizin çocuğunuzu istesem, satın bana desem satabilir misiniz? Çocuklarıma da vasiyetim var, benden sonra asla satmayacaklar. Bakın, ben oturduğum evde kiracıyım. Ama onların ödemeyi düşündüğü miktarla Bağdat Caddesi’nde on tane apartman alırdım. Ben o şartı kabul etmiş olsaydım siz şu an burada, mütevazı bir evde değil, Sayın Cumhurbaşkanının köşkünden çok daha şık bir atmosferde benimle konuşuyor olabilirdiniz. Ama o zaman Eriş Ülger ile değil, Atatürk’ü satan Eriş Ülger ile konuşurdunuz ki, o Eriş Ülger de hiçbir işe yaramazdı.” dedi.
“ATATÜRK İLE İLGİLİ 38 KİTAP YAZDIM”
Atatürk, İsmet İnönü, Osmanlı tarihi ve Cumhuriyet tarihi üzerine doktora yaptığını belirten Eriş Ülger, “Atatürk ile ilgili 38 tane kitap yazdım. Bunların 12 tanesi Fransızca, İngilizce, Almanca ve İtalyanca. Yazdığım 38 tane kitaptan 22 tanesi Türkçe. Almanca yazdım, Almanlar Atatürk’ü tanıdılar ve öğrendiler. Fransızca yazdım, Fransızlar öğrendiler, İngilizce yazdım İngilizler öğrendiler, İtalyanca yazdım İtalyanlar öğrendiler. Onlar öğrendi ama bizimkiler hala öğrenemedi. Mustafa Kemal bize medeniyeti getirdi, uygarlığı getirdi.” şeklinde konuştu.
“SAHİP ÇIKMAYI BECEREMEDİK”
Mustafa Kemal Atatürk’ün, dediklerini başaran ve başarılarını görebilen nadir devlet adamlarından biri olduğunu dile getiren Eriş Ülger, “Dünyada görmediğim iki yer var. Biri Hindistan diğeri ise Çin, oralara gitmeye vaktim olmadı. Ben Türk milleti kazar zeki, çalışkan, yaratıcı başka bir millet görmedim. Bunları çok samimi söylüyorum. Ama Türk milleti kadar, içinde haini bol başka bir millet de görmedim. Bizim en büyük hatamız, Atatürk’ün bize emanet ettiği şeylere sahip çıkamamamızdır. Sahip çıkmayı beceremedik.” dedi.
“UĞUR MUMCU’YA O GÖZLÜĞÜ BEN ALDIM”
Uğur Mumcu ile ilkokulda sınıf arkadaşı olduğunu söyleyen Eriş Ülger, “Uğur’un anne ve babasını benim annemle babam evlendirmiş. Uğur suikasta kurban gitmeden önce, çocuklarımla beraber ona akşam yemeğine gitmiştik. Belki biz de ölebilirdik. Suikasttan sonra yerde kalan bir gözlük vardır, o gözlüğü kendisine ben almıştım. Çok yazık oldu, Uğur Mumcu gibi bir araştırmacı yazar bir daha gelmedi.” ifadelerini kullandı.
ATATÜRK’E AİT 200 OBJEYE SAHİP
Eriş Ülger’in sahip olduğu, Atatürk’e ait özel objelerden bazıları şunlar; Mustafa Kemal Atatürk Cumhurbaşkanı seçildikten sonra TBMM’nin kendisine armağan ettiği kurdele ve istiklal madalyası, Vahdettin tarafından armağan edilen madalya, Harp Okulu’ndan mezun olduğu gün verilen Alman yapısı tabanca, Mustafa Kemal Atatürk’ün Çankaya Köşkü’nde kullandığı kahve fincanı, Dostor Fissinger ile Savarona yatında içtiği son kahve, Sakarya adlı atının eğeri, altın işlemeli sigara tabakası, Amasya kararlarının alındığı gün Mustafa Kemal Atatürk’e armağan edilen cüzdan.