Baharın müjdecisi: Hızır Orucu

Aleviler tarafından her yıl şubat ayında tutulan Hızır Orucunu değerlendiren Araştırmacı Yazar Süleyman Zaman, “Hızır bütünselliği kapsayan bir yapıdır” diyor

21 Şubat 2020 - 11:33

Simge KANSU

Alevi inancına göre Hızır peygambere adanmış olan Hızır Orucu, her yıl şubat ayında tutuluyor. Toplamda 3 gün süren ibadet, bugün oldukça geniş bir kitleye ulaşarak bilinirliğini sürdürüyor. Bu ibadetle ilgili söylencelere göre Nuh Peygamber’in gemisi fırtınaya tutulunca, halk feryat edip “Yetiş ya Hızır bizi kurtar” diye dua eder. Allah tarafından bu dualar kabul edilir ve fırtına diner. İşte o vakitten sonra halk bu olayı bir şükür olarak algılar ve her yıl şubat ayında Hızır orucu tutmaya başlar. Biz de Gazete Kadıköy olarak Alevilik ve Bektaşilik üzerine yayınlanmış 17 kitabı bulunan araştırmacı yazar Süleyman Zaman ile Göztepe’deki Şahkulu Sultan Vakfı’nda biraraya geldik, Alevilik ve Hızır orucu üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik.

“HIZIR BÜTÜNLEŞTİRİCİ BİR GÜÇTÜR”

Aleviliği felsefi bir inanç olarak tanımlayan Süleyman Zaman, Hızır’ı şöyle anlattı; “Hızır, zaman ve mekân kavramı olmadan her yerde hazır ve nazır olan demektir. Ayrıca kurtarıcı ve güveni sağlayan bir kimliktir. Bütünleştirici bir güçtür, her zaman pozitif enerji sunan bir kimlikle ortaya çıkar”. Hızır kültüründe zaman ve mekân sorunu olmadığını dile getiren Süleyman Zaman, “Hızır, içinde bulunulan an içinde ortaya çıkan bir kimliktir. An bütünselliktir, zaman ise o bütünselliğin içindeki süreçtir. Yani Hızır bütünselliği kapsayan bir yapıdır.” dedi.

Hızır’da ölüm kavramının olmadığını vurgulayan araştırmacı yazar Zaman, “Hızır, yeniden doğuşun simgesidir. Ölüm denilen şey farklı boyutlara geçiştir. İşte bu boyutlara geçişi sağlayan gizli gücün adı Hızır’dır.” şeklinde konuştu.

SAYILAR KÜLTÜRÜNÜ YAŞATAN İNANÇ

Rumi takvime göre 31 Ocak ile 02 Şubat arasına denk gelen Hızır Orucu, miladi takvime çevrildiğinde 13-15 Şubat günlerine denk geliyor. Süleyman Zaman, Hızır Orucu’na dair ise şunları söylüyor: “Doğanın canlanmaya başladığı dönemi simgeleyen üç cemre düşmesi vardır. Bu, doğanın bir bereketidir. İnsanlar bu bereketin sürmesi için üç cemre adına üç gün oruç tutarlar. Bu, Aleviliğin teolojik orucudur. Bazı yerlerde ise yedi gün oruç tutulur. Bunun nedeni ise üç nitelik (Cematat, Nebatat, Hayvanat) dört öge (Ateş, Su, Toprak, Hava) kavramıdır. Alevilik, günümüzde sayılar kültürünü yaşatan en önemli inançlardan biridir.”  Süleyman Zaman, bu oruçta sahur kavramı olmadığını, akşam niyetlenip bir sonraki günün akşamına kadar yemek yenmediğini söyledi ve “Burada önemli olan insanın aç kalarak kendini test etmesidir.” ifadelerini kullandı.

ŞAHKULU SULTAN VAKFI’NDA NELER YAPILIYOR?

Hızır ayının bolluk ve bereket ayı olduğunu belirten Süleyman Yazar, Hızır zamanı insanların neler yaptığını ise şöyle anlattı: “Evler temizlenir, tohumlar ekilir, aile ziyaretleri yapılır, kurban kesilir, sohbetler edilir ve bağlama çalınır. Hızır zamanı Şahkulu Sultan Vakfı’nda Hızır Cemi düzenleniyor, Cemevine gelen konuklara yemekler veriliyor, Hızır’ın ne olduğu hakkında sohbetler ve anlatımlar gerçekleştiriliyor. İnsanlar buraya gelip lokma dağıtıyorlar, diğer insanlarla birlik ve beraberlik içinde oluyorlar. Hızır, şubat ayının ikinci haftasına denk gelir, salı günü başlar ve perşembe günü biter. Bunun nedeni Cuma gününün kutsal sayılmasıdır.”

Araştırmacı yazar Süleyman Zaman, şu an Türkiye’de yaşayan vatandaşların tahmini olarak %25’inin Alevilik inancını benimsemiş olduğunu da dile getirdi.


ARŞİV