BAŞKA TÜRLÜ EĞİTİM: HELSİNKİ

Dünyadan ve Türkiye’den yerel yönetim deneyimleri yazı dizimize Finlandiya’nın başkenti Helsinki ve eğitim politikası ile devam ediyoruz

21 Nisan 2017 - 14:06

Yüksek başarı, düşük maliyet, kısa okul saatleri ile Fin eğitim sistemi, dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip. Ülkenin başkenti Helsinki’de eğitim, belediyeye ait gündüz bakım evlerinde başlıyor.

GÜNDÜZ BAKIMI

Helsinki’de belediyeye bağlı birçok yuva bulunuyor. Bunun dışında özel yuvalar da mevcut. Belediyeye ait çocuk yuvaları sadece çocukların bakımını değil erken eğitimini de kapsıyor. Erken eğitimde eğitimli çocuk yuvası öğretmenleri ve çocuk bakıcıları görev yapıyor.

Yerel yönetim tarafından düzenlenen gündüz bakımından farklı seçeneklerle faydalanmak mümkün. Eğer her iki veli de çalışıyorsa, çocuğun tam gün erken eğitim hakkı var. Eğer velilerden biri evdeyse, tam gün erken eğitim hakkı ikamet ettiğiniz yere göre değişiyor. Çocuk yuvalarında çocuklar genellikle 3-4 bakıcının görev yaptığı gruplar içinde yer alıyor. Bir grupta genelde 12-24 çocuk bulunuyor. Bir gruptaki çocuk sayısı, çocukların yaşına ve grupta kaç bakıcının çalışıyor olduğuna bağlı.

Belediye bakım evleri dışında evde de bakım mümkün. Aile gündüz bakımı sistemi, denilen sistemle bakıcı, çocukların bakımını kendi evinde üstleniyor. Bakıcı evinde dört çocuğa bir arada bakabiliyor.

Yerel yönetim tarafından düzenlenen gündüz bakımının ücreti, ailenin geliri ve büyüklüğüyle, çocuğun günde kaç saat bakımda bulunduğuna bağlı oluyor. Ailenin gelirinin çok düşük olması söz konusuysa, gündüz bakımı aileye ücretsiz olarak sağlanıyor.

Çocuk yuvasında geçirilen bir gün, çok yönlü etkinlikleri içeriyor. Yuvanın amacı çocuğun gelişimini ve öğrenme yetisinin gelişmesini sağlamak. Bu da oyunlar, beden eğitimi, müzik, el işi ve gezilerle yapılıyor. Çocuk yuvadayken aynı zamanda sosyal beceriler de edinmeyi öğreniyor. Çocuklar anadilinin başka bir dil olması durumunda, Fince ya da İsveççe dilini öğrenmesi amacıyla yuvada destek alıyor.

Helsinki’de yuvaların bir başka özelliği de 24 saat bakım hizmeti sunabilmesi. Bazı çocuk yuvaları ve aile gündüz bakım bakıcıları, ebeveynlerin işleri ya da eğitim saatleri nedeniyle 24 saat bakım hizmeti sunuyor. Ailelerin çalışma koşulları ve sosyalleşmeleri düşünülerek verilen gece, haftasonu ya da 24 saat bakım hizmetinden faydalanabilmek için önceden başvuruda bulunmak gerekiyor.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM

Yasalara göre Finlandiya’da öğrenim yükümlülüğü başlamadan önce çocuğun bir sene boyunca okul öncesi eğitimine ya da buna eş değer bir faaliyete katılması gerekiyor. Okul öncesi eğitim çocukları ilkokula hazırlıyor. Helsinki’de birçok anaokulunda ve okulda, okul öncesi eğitim veriliyor.

Okul öncesi eğitim ücretsiz. Çocuk anaokulundan uzakta (5 kilometreden daha çok) oturuyorsa ücretsiz ulaşım sağlanıyor. Ayrıca çocuğa günde ücretsiz bir öğün yemek veriliyor.

Okul öncesi eğitim yaklaşık dört saat sürüyor. Çocuklar okul öncesi eğitimde, matematik, çevre ve doğa bilgisinin yanı sıra sanat ve kültür öğrenirler. Eğitimde temel nokta çocukların yeni şeyleri oynayarak öğrenmesi.

TEMEL EĞİTİM

Finlandiya’da her çocuğun temel eğitim alması gerekir. Öğrenim yükümlüğü yasayla belirlenmiş durumda. Ve bu yükümlülük çocuk 7 yaşına girdiği yıl başlayıp temel eğitim programı tamamlanınca ya da öğrenim yükümlülüğünün başlangıcından 10 sene geçtiği zaman sona eriyor.

Belediye yılın başında 7 yaşına gelmiş çocukların ailelerinin evlerine öğretim yükümlüğü bildirisini gönderiyor. Bu bildiride çocuğun yakın okulu belirtiliyor. Yakın okul genelde çocuğun evine en yakın olan okul oluyor. Ebeveyn çocuğuna yakın okuldan başka bir okul da seçebilme hakkına sahip ama okullar arasında rekabet olmadığı için böyle bir tercihe genellikle gerek kalmıyor.

Helsinki’de okul eylülde başlayıp mayıs ayı sonu ya da haziran başında bitiyor. Çocuklar okula yürüyerek ya da bisikletle gidiyor. Yani onları okula götürüp kapıda bekleyen aileler yok.

Finlandiya’da özel okul yok ve eğitim harcamalarının tümü devlet tarafından destekleniyor. Tüm eğitim hizmeti gibi öğlen yemekleri de devlet tarafından karşılanıyor. Öğlenleri öğrenci ve öğretmenler aynı yemekhanede yiyorlar. Yemekte her çocuk ne kadar yiyeceğine kendi karar veriyor.

Okullar öğrencilerin rahat edebileceği şekilde tasarlanıyor. Sınıflarda yaparak-yaşayarak öğrenme modeline uygun alanlar mevcut. Binaların fiziksel özellikleri öğrencilerin evdeymiş gibi rahat etmelerini sağlayacak şekilde düşünülüyor.

Ders saatinin günde ortalama 4 saat olduğu şehirde okulda okutulacak kitaplara öğretmenler karar veriyor. Bir ders saatinin 45 dakika olduğu eğitim sisteminde öğrenciler 15 dakika serbest zaman geçiriyor. Çocuklar oyun oynama, konuşma veya hatta sessizce okuma ihtiyaçlarının kısa süre içinde karşılanacağını biliyor.

Eğitimde el becerileri ve gündelik pratik bilgiler çok önemseniyor. El becerilerine yönelik programlar da cinsiyete göre programlanmıyor. Kız öğrenciler marangoz atölyesine katılıp erkek öğrenciler de kurabiye pişirebiliyorlar.

Helsinki’de öğrencilere eğitim boyunca ödev verilmiyor. Çünkü öğrenmenin yeri okul olarak görülüyor. Her çocuğa bir birey olarak değer verilen eğitim sisteminde çocuk öğrenme güçlüğü çekiyorsa öğretmen o çocuğun öğrenme programını yeniden düzenliyor. Aynı durum, okula uyum göstermeyen, sıkılan ya da öğrenim durumu programın ilerisinde olan çocuklar için de geçerli. Ve öğrenme engeli bulunan çocuklar için ayrı okullar asla yok. Bir okulda bir engelli çocuk dahi olsa onun için mutlaka bir sınıf açılıyor.

Helsinki Belediyesi de temel eğitim alan ve özel ihtiyaçları olan öğrenciler için öğleden sonra etkinlikleri düzenliyor. Temel eğitimin bir parçası olan bu etkinlikler çocukların eğitimini destekler tarzda planlanıyor.

Erken yaşta öğrencilere tarama ve eleme yapılmıyor. Sınav yok. Öğrencilere okulun ilk altı yılında asla not verilmiyor. Sadece 16 yaşlarındayken ülke genelinde bir sınava giriyorlar.

Her öğrencinin öğrenme ihtiyacı destekleniyor. Öğrencilerin yüzde 60’ı yükseköğretime devam ediyor.

 Öğretmenlik toplumun en gözde mesleklerinden biri. Öğretmenler master derecesi olanlar arasından seçiliyor. Eğitim fakülteleri öğrencilerini zekâlarına göre seçmiyor. Öğretmen olacak kişiler zekadan önce gelen iyi ilişkiler kurabilme, empati yapabilme, çocukların düzeyine inebilme, araştırmacı bir kişiliğe sahip olabilme gibi kriterlerine göre belirleniyor. Lise mezunları arasında öğretmenlik için müracaat edenlerin ancak yüzde 10’u öğretmen yetiştirme programına kabul ediliyor. Bir öğretmen asgari 5-6 yıl eğitim alıyor.


ARŞİV