Başka türlü İstanbul

Tarihçi ve romancı Reşad Ekrem Koçu’nun neredeyse ömrünü adadığı ‘İstanbul Ansiklopedisi’nin yayımlanmamış bölümlerine ışık tutan ‘Başka Kayda Rastlanmadı’ ismiyle Salt Galata’da ziyarete açıldı

02 Haziran 2023 - 09:08

Salt Galata bugünlerde oldukça farklı bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Bu sergi tarihçi, romancı Reşat Ekrem Koçu’nun uzun yıllarını verdiği İstanbul Ansiklopedisi’nin yayınlanmamış bölümlerine ışık tutan “Başka Kayda Raslanmadı” sergisi. Salt ve Kadir Has Üniversitesi işbirliğiyle 2018’den bu yana yürütülen titiz çalışmalar sonucunda hazırlanan sergi, İstanbul Ansiklopedisi’nin yayınlanmamış bölümlerine ışık tutuyor.

Bülent Tanju, Cansu Yapıcı, Gülce Özkara ve Masum Yıldız'ın programlarını hazırladığı serginin tasarım ve prodüksiyonunu Emirhan Altuner üstlenmiş. Cem Dinlenmiş'in illüstrasyonlarına imza attığı serginin proje ekibinde Ahmet Metin Öztürk, Gül İçel, Mehtap Kuru, Mustafa Hazneci ve Sinem Ayşe Gülmez Saydam var. Serginin araştırma ve dijitalleştirme ekibinde ise Ayşe Buluş, Ayşe Tuğba Silahtar, Büşra İyibaş, Derya Dertli, Dilay Dik, Elif Başgöl, Emre Ayvaz, Esra Nalbant, Gelengül Erkara, Lorans Tanatar Baruh, Murat Tülek, Özge Ertem, Sinan Çetin, Yağmur Torun, Yonca Güneş Yücel yer alıyor.

40 BİN BELGELİK ARŞİV

Eski gazete küpürlerinden, mektuplara, resmi yazışmalardan çizimlere pek çok dokümanın yer aldığı sergi, Koçu hayattayken ancak G harfine kadar basılabilmiş İstanbul Ansiklopedisi’nin Z harfine kadarki ciltlerinin tasarım aşamasında kalan kısmını takip ediyor. Taslak metinler, çizimler, gazete küpürlerini takip ederken aynı zamanda Koçu’nun titiz çalışmasının da izini sürebildiğiniz sergide ne yazık ki Kadıköy’e ilişkin bilgiler yok. Çünkü bu muazzam arşivin (40 bin belge) 19. yüzyıl başlarından 20. yüzyıl ortasına uzanan bir zaman diliminde Galata ve yakın çevresi odağa alınmış. Yani Salt Galata, Koçu’nun çalışmalarında kendi mahallesinden çıkmamayı tercih etmiş. Yine de İçerenköy’de kaybolan Hamiye Perioğlu, Haçik Ağanın Gazinosu sergiye sızmayı başarmış.

Binanın üç katına yayılan sergi “Ancak İstanbul’da evlenenlerdir ki İstanbul’un kendi halkından sayılmıştır”, “Haliç Kenarında İki Yalı Boyu”, “Nereye gidiyor bu çocuklar, küçük delikanlılar, kızlar ve genç kadınlar?”, “Bu şehir kütüğünde elbette anılacak insanlar” bölümlerinden oluşuyor. Ve bu başlıklar aynı zamanda Koçu’nun anlatmaya çalıştığı İstanbul’u sorguluyor. 

BAŞKA YERDE KAYDI OLMAYANLAR

Sergide, bazı maddelerin sonunda yer alan “hakkında başka kayda rastlanmadı” ibaresi ise resmî tarih yazımının dışına çıkılan noktaya gönderme yapıyor. Çünkü anlatılan kişi ya da yerlere resmi kayıtlarda hiç yer verilmemiş. Başka yerde kaydı olmayanların şehrine bakabildiğimiz bu sergide kimler var dersiniz?

İstanbul’un paşaları, konakları, siyasetçileri, yazarları mı? Hayır. Hippisinden, tulumbacısına, kürekçisinden hamalına, hırsızından, seks işçisine kadar öteki İstanbul’un insanları var. Yani ‘ayaktakımı’ olarak anılanlar…  Yani tulumbacı köçek, Yeniçeri Kahvesi, Şerberthane Balozu, Salıpazarı Deniz Hamamı, hippilik, Haçik Aganin Gazinosu, güneş yanığı modası…

Başka Kayda Rastlanmadı, resmi tarih yazımı dışında Koçu'nun kendi ifadesiyle 'İstanbul'un muazzam kültürünü ortaya çıkarma' amacı taşıyan proje. Bu yüzden hızla değişen bir kentin kişisel ve toplumsal açıdan tanıklığına dair pek çok veriden oluşuyor.

Mesela; 1973 yılında Boğaz Köprüsü’nde çalışan ve bir zımpara makinesinin parçaladığı taşın fırlaması sonucu hayatını kaybederek “Boğaz Köprüsü ilk kurbanını verdi” ifadeleriyle kayda geçen Sivaslı işçi Hüseyin Dalbudak. Mesela 16 yaşında evlendirilip şiddet gören bir genç kadını kurtarmak için kaçırıp İzmire götüren Bedriye… İstanbul’un yangınları, otelleri, hamamları, meyhaneleri, Gazi Yusuf, Gaz Sokağı, Cihanyandı Lütfiye…

ÇEVRİMİÇİ ERİŞİME AÇILACAK

Resmi tarih kitaplarında yer almayan insanlar, olaylar ve durumlardan oluşan İstanbul Ansiklopedisi için Reşat Ekrem Koçu 30 yıl boyunca uğraşmış. Ansiklopediyi tamamlamak için babadan kalma köşkünü, parasını ve sağlığını kaybetmiş. Sergi Koçu’nun bu çalışma için ne kadar çaba sarf ettiğine dair mektuplar ve yazışmalarla da dolu. Reşad Ekrem Koçu’yu daha yakından anlatan köşede aile arşivinden belgeler, fotoğraflar ve ablasına dair yazıları da sergide yer alan köşelerden biri. Ve O’na, yıllar süren bu çalışmasında yol arkadaşlığı edenlerle de sergi vasıtasıyla tanışmak mümkün.

100 yıl evvel Galata’da dolaşırken kimlerle, nasıl rastlaşacağınız, neler duyup nelere güleceğiniz ve nelerin konuşulduğuna şahitlik edeceğinizi dışarı çıktıktan sonra düşünmeye devam edeceğiniz sergi paralelinde, İstanbul Ansiklopedisi‘nin basılı ciltleri ile birlikte yaklaşık 40 bin ögelik bir belge grubu dijital ortama aktarılarak çevrimiçi erişime açılacak. Ayrıntılarına "saltonline.org" ile Salt'ın sosyal medya hesaplarından ulaşılabilen sergi, 29 Ekim'e kadar açık.

REŞAD EKREM KOÇU HAKKINDA

1905 yılında İstanbul’da doğan Reşad Ekrem Koçu, 1921’de Bursa Lisesi’nden, 1931’de İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. Ahmed Refik Altınay’ın öğrencisi ve asistanı oldu. Altınay 1933 yılında yürürlüğe giren üniversite reformuyla görevinden uzaklaştırılınca, Koçu da yeni kurulan üniversiteden istifa etti. Kuleli Askerî Lisesi, Vefa Lisesi ve Pertevniyal Lisesi’nde tarih öğretmenliği yaptı. Tarih öğretmenliğinin yanı sıra Cumhuriyet, Yeni Sabah, Milliyet, Hergün, Yeni Tanin ve Tercüman gibi gazeteler ile Hayat Tarih Mecmuası, Resimli Tarih Mecmuası, Tarih Dünyası, Hayat, Yeşilay, Büyük Doğu, Hafta, Türk Folklor Araştırmaları, İstanbul Enstitüsü Mecmuası ve benzeri dergilerde makaleler yazarak geçimini sağladı. Tarihî romanlar ve belirli bir tarihî şahsiyeti anlatan romanlaştırılmış monografiler yayımladı. İstanbul’a dair tarihî, coğrafi, mimari, edebî, folklorik ve kültürel konuları ele alan, “şehrin muazzam kütüğü” olarak nitelendirdiği İstanbul Ansiklopedisi’ni 1944 Kasım’ında fasiküller hâlinde yayımlamaya başladı. “Bundan sonra, üzerinde belki de ömrümü yıpratacağım” dediği ansiklopedi için ömrünün sonuna kadar çalışmaya devam etti. Düzensiz aralıklarla yayımlanan 34 fasikülün ardından 1951 yılında ekonomik nedenlerle ansiklopediye ara vermek zorunda kaldı. 1958’de birinci fasikülden itibaren yeniden yayımlanmaya başlayan ansiklopedinin bu macerası 173 fasikül ve 11 cilt sürdü. Gökçınar (Mehmed) maddesi ile biten 1973 tarihli fasikülle beraber İstanbul Ansiklopedisi'nin yayın hayatı son buldu. Koçu, bundan iki yıl sonra, 6 Temmuz 1975’te vefat etti. Sahrayıcedid Mezarlığı’na defnedilen tarihçinin mezar yeri tespit edilememektedir.

 


ARŞİV