Resimlerini sanat galerilerinde değil de sokakta sergileyen genç ressam Adyali’yi daha önce sayfalarımıza konuk etmiştik. Adyali mahlasını kullanan genç ressam, 2021 senesinde ‘İnsargi’ (insan ve sergi kelimelerinin bir araya gelmesiyle oluşturulmuş, uydurulmuş bir kelime) adlı bir protesto etkinliği yapmıştı. Bu yöntem ile bir veya birden fazla kişi bir veya birden fazla sanatçının eserlerini ellerinde taşıyor, veya durarak rastgele bir insan grubuna gösteriyor. Böylece eserler, hareket halindeki bir galeri şeklinde insanlara tanıtılmış oluyor. İlk İnsargi performansını Kadıköy'de gerçekleştiren Adyali, bir nevi ‘sokak galerisi’ açmıştı.
65 TABLO SOKAKLARA EMANET
Adyali, şimdi de ‘sanatı sanat için destekleyen’ projelerine bir yenisini daha ekledi; “As Beni” Geçen Eylül’de İstanbul sokaklarında (Kadıköy’de Yeldeğirmeni ve Moda) gerçekleştirdiği 4 günlük performatif bir resim enstalasyonunda sanatçı; 2018 yılından beri biriktirdiği 48’i kanvas tablodan ve 17’si kağıt üzerine yapılmış akrilik resimlerinden oluşan toplamda 65 adet resmini sokaklara ‘‘As Beni’’ yazan etiketlerle yerleştirip, izleyicinin beğenisine sundu.
Adyali, ‘‘Ürettiğim eserler, bir depoda tozlanacağına çoktan dolaşıma girsin istedim. Gerek sanatsever biri alıp evine götürsün; gerek geri dönüşüme değer veren biri alıp üstüne boyasın; gerekse bir eskici arabasında hiç yoksa materyali pahasına satılmak üzere devam etsin yolculuğu… “ diyor. Günümüz sanat tüketimini eleştiren Adyali, ‘‘Tıpkı sosyal medyada gezinirken karşımıza çıkan bir görsel gibi resimlerim de insanların karşısına çıksın istedim. Bir galeri ortamında olmadan, günlük yaşamın içinde, beklenmedik bir stüdyo ziyareti gibi hissettirsin istedim. İzleyen beğenisini dile getirebilsin, merakını tabloya temas ederek giderebilsin, isterse eline alıp arkasını önünü çevirip bakabilsin ve ‘kim bilir almaya kalksam ne kadardır’ düşüncesiyle kendiyle bağdaştırdığı eseri evine götürmekten vazgeçmesin diye çareyi yine sokağın özgürlüğünde buldum.’’ diye konuşuyor.
“SANAT HERKES TARAFINDAN TÜKETİLEBİLMELİ”
‘‘Bu performansla, sanatın sıkıştırıldığı kalıplardan taşmasını izlemeyi diliyorum.” ifadesini kullanan Adyali, şunları söylüyor: ‘Sanatın, salt seçkin gruplarca anlaşılabilecek, tartışılabilecek ve sahip olunabilecek bir insan aktivitesinden çok daha ötesinde ve sanıldığının aksine hisseden ve düşünen herkese hitap ettiğine inanıyorum. Sanat herkes tarafından tüketilebilmeli, gerektiğince bağ kurulabilmeli ve çıkartılan o mertebeden sanatı indirmek için sanatçılar üstüne düşeni yerine getirebilmeli. Amacım, sanatla karşılaşmayı beklemeyen kitlelere beklenmedik bir sergi deneyimi yaşatmak ve muhtemel izleyici kitlemden etkileşim toplamak ve eserlerimin dolaşıma girmesini sağlamaktı. Bu enstalasyonun diğer bir hedefi ise, herhangi birinin geçebileceği herhangi bir sokakta herhangi bir sanat eserinin bulunmasının, dijitalleşmenin zirvesini yaşadığımız bu dönemde sosyal medyada gördüğümüz bir görselin, gerçek boyutuyla ve temas edilebilecek bir aracı konumuna gelmesiyle sanatla olan etkileşimi artırmaktı. İzleyicilerin, eserleri müze, galeri ve sanat alanları dışında, düzenlenmemiş ve steril olmayan ortamlarda görmesi ve istenirse eserlere temas edebilmesi benim için genel anlamda sanatla olan ilişkinin gelişmesi açısından büyük önem arz ediyor. Beğenildiği takdirde eserlere bila bedel sahip olabilmelerinin ise günümüz sanat tüketiminde irdelenmeye ihtiyaç duyulan bir başka önemli konu olduğunu düşünüyorum. En nihayetinde, sanatçı ilham almakla, his ve düşünceleriyle yoğrulmakla ve üretmekle meşgul olmalı. Sanatçılardan satış ve pazarlama becerileri beklenmemeli.”