Kadıköy Belediyesi Kozyatağı Kültür Merkezi, 3 Aralık Çarşamba günü Kadıköy Belediyesi Sosyal Yaşam Evi Tiyatro Topluluğu üyesi Ferda Ülkü Yerdeş’in “Bir Delinin Hatıra Defteri” isimli tek kişilik tiyatro performansı ile Psikolog Ezgi Akyürek Ayyıldız’ın “Akıl Sağlığı ve Günlük Yaşam” konulu söyleşine ev sahipliği yaptı.

Kadıköyülerin yoğun ilgi gösterdiği oyun ile söyleşiye, Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Emre Fırıncı ile Kadıköy Belediyesi Sağlık İşleri Müdürü Zeynep Özen Aslan da katıldı.

“HER ZAMAN YANINDAYIZ”
Oyun ve söyleşi öncesi konuşma yapan Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Emre Fırıncı şunları dile getirdi: “Sosyal Yaşam Evlerimizde toplam 4 bin 100 üyemiz bulunuyor. Kocaman bir aileyiz. Her geçen gün üye sayımız artırıyor. Komşularımız için sosyal, kültürel ve sanatsal etkinlikler, kurslar, atölyeler, seminerler, hareket, egzersiz ve iyi oluş programları düzenliyoruz. Ama en önemlisi bu kentin içinde yalnız değilim, bu yaşımda hala varım diyebileceği güvenli ve sıcak bir ortam sunuyoruz. Biliyoruz ki özellikle ileri yaşlarda yalnızlık, ailedeki kayıplar, sağlık sorunları ruh sağlığımızı zorlayabilir. İşte Sosyal Yaşam Evlerimiz tam da bu noktada devreye giriyor. Hep birlikte sohbet ederek, üreterek, sahneye çıkarak, sergi açarak, birlikte gülüp birlikte düşünerek, konserler vererek ruhsal iyi oluşu güçlendirmeye çalışıyoruz. Tiyatro da bu çabanın çok güçlü bir parçası. Kadıköy Belediyesi olarak sosyal yaşam evlerimiz, Alzheimer merkezlerimiz, sağlık ve sosyal destek hizmetlerimiz, kültür ve sanat faaliyetlerimizle her zaman yanınızda olmaya devam edeceğiz.”

“ZİHNİMİZİ AKTİF TUTMALIYIZ”
Rasim Emre Fırıncı’nın konuşmasının ardından Psikolog Ezgi Akyürek Ayyıldız, “Akıl Sağlığı ve Günlük Yaşam” konu başlığı altında yol gösterici bilgiler verdi. Yaşlanmanın bir gerileme değil, tam tersine bir olgunlaşma ve bir bilgeleşme dönemi olduğunu söyleyen Ezgi Akyürek Ayyıldız konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsan gençken hızla koşar ama yaş aldıkça çevresine daha dikkatli bakmayı öğreniyor. Yıllar bize hem derinlik hem de sabır kazandırıyor. 65 yaş ve sonrası dönem hayatın en sessiz ama en öğretici dönemlerinden birisidir. Bedenimizde değişmeler başlıyor. Zihnimizde yavaşlamalar olabiliyor. Duygularımız daha da hassaslaşabiliyor. Ama bunların hiçbiri bir problem göstergesi değil. Bilimin bize söylediği bir şey var ki 90 yaşına kadar beynimiz yeni bağlantılar kurmaya devam ediyor. Yani değişebilme, gelişebilme kapasitemiz yaşam boyu süreklilik halinde devam ediyor. Akıl sağlığımız bizler için çok önemli. Günlük hayatta nasıl hissettiğimizi, olaylara nasıl tepki verdiğimizi, hafıza gücümüzü, sosyal ilişkilerimizi doğrudan etkiliyor. Yaşla birlikte hafızanın biraz zayıflaması doğal bir süreç. Bu hastalık belirtili değildir. O yüzden zihnimizi aktif tutmalıyız. Bu ruh halimizi dengeliyor.”

“Özellikle 65 yaş üzerinde yalnızlık duygusu çok daha sık gözüküyor. “ diyen Psikolog Akyürek, “Bu nedenle sosyal bağları korumak en güçlü koruyucularımızdan biri. Arkadaşımızla kısa bir sohbet etmek, komşumuzla 10 dakika muhabbet, belediyelerdeki etkinliklere katılmak, buralarda aktif hale gelmek, torunumuz ve çocuğumuzla telefonda 5 dakika olsun konuşmak. Bunların hepsini yaptığımızda beynin biraz da olsa sağlığı korunmaya başlıyor. Sosyal temas demans riskimiz yüzde 30 azaltıyor. Çünkü insan beyni diğer insanlarla temas ettiğinde dopamin ve oksitesini sağlıyor.” dedi.

“TİYATRO SEVGİM ÇOĞALIYOR”
Sosyal Yaşam Evi Tiyatro Topluluğu üyesi 75 yaşındaki Feride Ferda Ülkü Yerdeş ile oyun öncesi biraraya geldik, duygu ve düşüncelerini dinledik. “Eğitimini alıp profesyonel tiyatrocu olmayı çok isterdim. Ama tiyatro sevgim devam ediyor.” diyen Ülkü Yerdeş, “Kadıköy Belediyesi Kriton Curi Gönüllü Evi’nde daha sonra da Sosyal Yaşam Evi’nde tiyatro kurslarına katıldım. Tiyatroyu çok seviyorum. Kuslarla sevgimi çoğaltıyorum. Belirli yaştan sonra kurslar daha önemli oluyor. Çok şey katıyor. Anlatılmaz. Bambaşka bir duygu. Yaşlanmamızı engelliyor. Canlılık katıyor. Kendimi 50 yaşında hissediyorum. Oyun için hazırlık süreci 4-5 ay sürdü. İlk defa tek başıma sahnede olacağım. Heyecan verici. Nikolay Gogol’un eserinde kendimden de çok şey buldum. Duygulandım. Yalnız kalma korkusu herhalde bizim yaşlarımız için çok önde olan bir duygu. Onun korkusunu buldum ve hissettim. Seyirci ile bir araya geleceğiz yalnızlık duygusu ile birlikte baş edeceğiz. O yüzden izlemeye gelenlere çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.