Metin Hakyeri’nin hazırladığı Gün Gün İstanbul isimli kitap İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yayınları tarafından yayımlandı. Gün Gün İstanbul, imparatorluktan başlamak üzere Cumhuriyet dönemi tarihindeki yaşanmışlıkları, iz bırakan olayları, kişileri 1 Ocak ile 31 Aralık tarihleri arasında gün gün anlatıyor.
İstanbul’un yangınlar, depremler, ekonomik buhranlar, kültür- sanat olayları olmak üzere tanıklık ettiği pekçeok tarihsel olayın ele alındığı Gün Gün İstanbul hem bir almanak hem de İstanbul anı ve keşif kitabı özelliği taşıyor.
Kitabın önsözünde üç ana tarihi kesitin temel olarak belirlendiğini yazan Metin Hakyeri, bu üç bölümü Bizans İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet dönemi olduğunu belirterek şöyle devam ediyor: “Gün Gün İstanbul, kentte binlerce yıl hüküm süren imparatorlukların, kültürlerin ve uygarlıkların yarattığı değerlerin derlemesinden oluştu. Bu yapılırken şehrin binlerce yıllık tarihine ilişkin özel bir özet çıkarıldı. Mimariden geleneklere, mutfak kültüründen şehrin yaşam alışkanlıklarına kadar her alanda kayıtlara geçen ve kültürel bir değer olarak kuşaklar boyu taşınan unsurların izi sürüldü. İstanbul eksenli bu çalışmada olaylar kadar kent yaşamına doğrudan etki eden şahsiyetlere de ayrıca yer verildi. "Bunlar da oldu" bölümünde söz konusu şahsiyetlerin doğum ve ölüm tarihlerine işaret edildi. Bu yönüyle her alanda iz bırakan önemli kişiliklerin kentin tarihindeki yeri gösterilmeye çalışıldı. Yine "Bunlar da oldu" bölümünde kitapta ayrıntılarına yer verilemeyen olaylar da kayıt altına alınarak her bir güne denk düşecek şekilde gösterildi.”
Gün Gün İstanbul kitabında Kadıköy’ün tanıklık ettiği, Kadıköy’de yaşanan olaylardan küçük bir seçki hazırladık.
1 OCAK
Haydarpaşa limanı kamulaştırıldı (1929)
Tarih 1 Ocak 1929, her alandaki kamulaştırma ve kalkınmaya bir küçük örnek... Cumhuriyet henüz altıncı yaşında, İstanbul'un yazgısını etkileyecek bir karar uygulamaya konuyor: Haydarpaşa Limanı kamulaştırılıyor. Kamulaştırmadan sonra ilk tren seferi ise 1937 yılında Sirkeci’ye oradan Edirne’ye hareket etti.
17 OCAK
Fenerbahçe- Galatasaray maçı (1909)
Fenerbahçe- Galatasaray takımları ilk kez karşılaştı. Maç sonucu: FB:0- GS:2
1 MART
Karaköy İskelesi ve Kadıköy Vapuru yandı (1966)
1 Mart 1966 gecesi saat 23.30'du. Rus bandralı Lutsk tankeri Karadeniz'den Boğaz'a girmişti. Dolmabahçe önlerine geldiğinde bir başka Rus şilebi Oktabr ile birbirine girmiş, ince bir tabaka hâlindeki mazot denize sızmıştı. Neredeyse bütün Boğaz mazotla kaplanmıştı. Liman İdaresi felaketi görmüş, önlem olarak arabalı vapur seferlerini kesmişti.
Kadıköy'e gidecek vapur ise Karaköy'de yolcularıyla birlikte tehlikenin geçmesini beklemişti. Önlem alınmıştı ancak saat 00.07'de vapurun baş tarafında aniden alevler yükselmeye başlamış, yolcular panik içinde kaçışmıştı. Alevler denizden limana sıçramış, iskele ve Karaköy Meydanı felaketi yaşamıştı. Manzarayı gören rıhtımdaki gemiler, demir tarayarak bölgeden süratle uzaklaşmıştı; bazılarının boyaları, halatları tutuşmuştu.
Saat 02.30’u gösterdiğinde Deniz Kuvvetleri olay yerine gelmiş, yanmakta olan Kadıköy Vapurunu sürükleyerek Moda açıklarına çekti, yangın burada kontrol altına alınabildi.
8 MART
Afife Jale’ye sahne yasağı (1921)
Dârülbedâyi'nin ilk Müslüman kızlarından biriydi Afife Jale... Hüseyin Suat Yalçın'ın Yamalar adlı oyunu Kadıköy'deki Apollon Tiyatrosu'nda repertuvara alınmış, oyunda Emel rolünü Eliza Binemeciyan oynamıştı. Ancak o sıralarda Binemeciyan Dârülbedâyi'den ayrılmış, yurt dışının yolunu tutmuştu. Oyuncu krizi yaşanmıştı. Afife Jale gelmişti akıllara. Ne de olsa bir yıl boyunca Dârülbedâyi'de sahne tozu yutmuşluğu vardı. Afife Jale kulaklarına inanamadı. Emel rolü artık onundu. Bir takma isim bulunuverdi ona... Jale, dendi. Sevdi Jale adını, bir süre sahnede bu ismi kullandı. İkinci haftaya girilirken P. Wolff un Reşat Rid tarafından uyarlanan Tatlı Sır oyunu sahnelenmişti. Birinci perdenin sonuna gelindiği sırada Kadıköy Emniyet Amiri'nin emri uygulamaya konmuş, tiyatro basılmıştı. Hedef oydu. Afife Jale tutuklanmak istenmişti. Afife, makine dairesine kaçarak kurtuldu. Daha sonra Kadıköy Emniyet Müdürü değişti. Yeni müdür Afife Jale’nin tiyatro oynamasına ses çıkarmadı fakat bu kez de şehramaneti yasak koydu. Dârülbedâyi'ye 27 Şubat 1921 tarihinde Müslüman kadınların sahneye çıkarılamayacağına ilişkin bir emir yolladı. Dahası Afife'nin adı bizzat yazılarak kadrodan çıkarılması istendi. 8 Mart 1921’de Darülbedâyi Afife’yi kadrodan çıkarmak zorunda kaldı.
22 MAYIS
Emperyalist işgale karşı Kadıköy Mitingi (1919)
İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali İstanbul'da büyük tepkilere neden olmuş, halk İstanbul'da düzenlenen mitinglerde bir araya gelerek bu işgali protesto etmişti. Bu mitinginden biri de Kadıköy'de büyük yağmur ve fırtına altında 22 Mayıs 1919’da yapıldı. İşgale karşı mitingin bir diğeri 23 Mayıs 1919’da Sultanahmet’te yapıldı.
6 TEMMUZ
Fenerbahçe Stadyumuna kavuştu (1932)
6 Temmuz 1932, Fenerbahçe tarihinde önemli bir gündü. Hükümet resmi bir karar almış, Fenerbahçe Stadyumu 1000 Reşad altını karşılığında Fenerbahçe Spor Kulübü'ne satılmıştı. Bu para, o dönemin değeriyle dokuz bin Türk lirasıydı ve on taksitle ödenecekti. Paranın 500 lirası bizzat Mustafa Kemal Atatürk tarafından karşılanmıştı.
Fenerbahçe, Türkiye’de stat mülkiyetine sahip ilk kulüp olma özelliğini kazanmıştı.
9 TEMMUZ
Moda Deniz Kulübü kuruldu (1935)
1934 yılında talimatla bir kulüp kurulmuştu. Talimatı veren Mustafa Kemal Atatürk, kurulan kulüp ise yıllar geçtikçe varlığını pekiştiren, şehrin etkili ve gözde kurumu olan Moda Deniz Kulübü’ydü. Talimatı alan ve gereğini yerine getirmek için bir araya gelen Celal Bayar ile Zeki Rıza Sporel, hazırlıklara başlamıştı. 1935'in Nisan ayında çalışmalar sonuçlanmıştı. Bir balo düzenlenerek Mustafa Kemal Atatürk'ün katılımıyla görkemli bir açılış yapıldı. Moda Deniz Kulübü fikri, Mustafa Kemal'in 1927 yılında Ertuğrul adlı yatıyla Moda koyunu gezerken doğmuştu. Moda'da yaşayan İngiliz aileler burada bir yat kulübü kurmuştu. Kulüp ve kulübün etkinlikleri hakkında bilgi alan Mustafa Kemal, Türklerin de benzer bir kulüp kurmasını istemişti. Amaç denizcilik ve deniz sporlarının gelişmesiydi.
27 AĞUSTOS
Hanımların açık denizde yüzme yarışı (1933)
27 Ağustos 1933 günü Suadiye'de İstanbul'un pek de alışık olmadığı bir erkinlik vardı. Suadiye Plajı hınca hınç dolmuş, büyük bir kalabalık bu alışılmadık etkinlik için bir araya gelmişti. Bu bir kadınlar arası yüzme yarışıydı ve yarış öyle sanıldığı gibi olimpik bir havuzda değil, kıyıdan bir buçuk kilometre uzakta, açık denizde yapılmıştı.
Yarışmaya on altı kadın adını yazdırmıştı. Yarış günü kadınlardan yedisi yarışmaktan vazgeçmişti. Yarışmacı kadınlar doktorlar tarafından muayene edilmiş, biri hakkında yarışması sakıncalı raporu verilmişti. Sekiz kadın yarışmak için hazırdı. Leyla Hanım, Cavidan Hanım, Matmazel Eva Alter, Nüzhet Hanım, Güzin Hanım, Matmazel Sultana. Matmazel Kurnilya ve Matmazel Lupa mayolarını giymiş, kendilerini 1500 metre açığa götürecek motora binmişti. Onlara güvenlik ve hakemlik hizmeti verecek olan diğer motorlar da eşlik etmişti. Ancak deniz dalgalı, hava rüzgârlıydı.
Havanın sertliği ve denizin dalgalı oluşu üç yarışmacı kadını daha yarış dışı bırakmış, birbiriyle yarışacak beş kadın kalmıştı. Bütün olumsuzluklara karşın yarış başlamıştı. Denizde kadınların kıyasıya mücadelesi büyük bir heyecanla izlenmiş, tam otuz iki dakika sonra Fenerbahçe'den Leyla Hanım kıyıya ulaşarak birinci olmuştu. Matmazel Eva Alter ondan dört dakika sonra kıyıya ulaşan ikinci kadın yüzücü olmuştu. Cavidan Hanım üçüncü, Nüzhet Hanım ise dördüncü olmuştu. Güzin Hanım ise yarışı elli beş dakika sonra bitirebilmişti.
18 EYLÜL
Üsküdar ve Kadıköy kan gölüne döndü
18 Eylül 324, her iki taraftan da on binlerce askerin öldüğü büyük çaplı bir savaşın başladığı gündü. Batının imparatoru Konstantin ile doğunun imparatoru Licinus arasındaki Hrissopolis Savaşı’nı Konsatntin kazanmıştı. Savaşın merkezi Üsküdar ve Kadıköy’dü. Savaşın ardından Konstantin tek imparator olarak saltanatını sürdürdü.
27 EYLÜL
Kadıköy’de uçak heyecanı (1930)
Vecihi Hürkuş sadece İstanbul'un değil, memleketin efsanelerinden biriydi. Kadıköy'de daha önce marangozhane olan direkli bir çadırı atölye hâline getirmiş, kendi uçağını yapmıştı. 27 Eylül 1930 günü, dört ay süren bu çalışmanın bitirildiği gündü ve o gün mahallede herkes bu yeni uçağın motor denemelerinin yapılacağı arsaya toplanmıştı. Ortalık bayram yerine dönmüş, büyük bir merak ve heyecanla binlerce İstanbullu Vecihi Bey'in uçağından çıkan motor sesini duymak için toplanmıştı.
Uçak iki kişilikti. Tek motorlu spor ve eğitim uçağıydı. Atölyeden çıkarılan uçak Kuyubaşı'na getirilmiş ve kontağı çevrilmişti. Kadıköy Vecihi Bey'in uçağından çıkan motor sesiyle yankılanmıştı. Herkes bu büyük başarıyı bayram sevinciyle kutluyordu.
25 ARALIK
Altı yaşındaki kimsesiz çocuğun dilekçesi (1915)
25 Aralık 1915 günü I. Dünya Savaşı yıllarında, babaları cephelerde ölen çocuklar için İstanbul'da bir yetiştirme yurdu açılmıştı. Kadıköy'de açılan yurdun adı Darüleytam'dı. İstanbul'da yetimhanelerin açılma dönemi 19. yüzyılın ikinci yarısıydı. Şehirdeki yabancılar ve azınlık cemaatleri bu yetimhaneleri açmıştı. Altı yaşında kimsesiz bir çocuk, bir dilekçe yazmış, yazdığı dilekçenin Sultan II. Abdülhamid'e ulaştırılması sağlanmıştı. Dilekçeyi okuyan Sultan II. Abdülhamid 5 Mayıs 1899'da bir hüküm vermiş, Müslüman çocukları için bir darüleytam açılmasını emretmişti.