Caferağa Mahallesi sakinleri, olası bir afet için hazırlanıyor!
Caferağa Mahalle Afet Gönüllüleri tarafından düzenlenen Temel Afet Bilinci Eğitimi'nde, deprem anında ve sonrasında yapılması gerekenler, afet haberleşmesi ve afet psikolojisi gibi birçok konuda bilgi verildi. Eğitimde konuşan MAG Acil Müdahale Derneği eğitmeni ve AFAD Kentsel Arama Kurtarma eğitmeni Nazmiye Karaca, "İstanbul'a 10 gün yardım gelmeyebilir" uyarısında bulundu
Caferağa Mahalle Afet Gönüllüleri, 6 Mart Çarşamba günü Kadıköy Eğitim Sahnesi’nde Temel Afet Bilinci Eğitimi düzenledi. Caferağa Mahallesi sakinleri ücretsiz olarak katıldıkları bu eğitimde temel afet kavramları ve afet durumunda yapılması gerekenler hakkında bilgi edindi.
Açılış konuşmasını Caferağa Mahalle Afet Gönüllüleri adına Didem Gürzap ve Ozan Vardal yaptı. Konuşmada Mahalle Afet Gönülleri (MAG) eğitimleri, gönüllülüğün önemi ve afet bilinci konularına değinildi.
Temel afet bilinci sunumunu MAG Acil Müdahale Derneği eğitmeni ve AFAD Kentsel Arama Kurtarma eğitmeni Nazmiye Karaca yaptı. Yaklaşık iki saat süren sunumda Karaca, deprem anında ve sonrasında neler yapılması gerektiğinden afet haberleşmesine, afet psikolojisinden bireysel önlemlere kadar birçok konuda bilgi aktardı.
“İSTANBUL’A 10 GÜN YARDIM GELMEYEBİLİR”
Afet gerçeği ile yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini belirten Karaca, “Afetleri hayatımızın bir parçası haline getirmek zorundayız. Bunu bir yaşam kültürü olarak görmekten başka seçeneğimiz yok. Afetlerde ilk 72 saat çok önemlidir, çünkü ilk 72 saat hiç yardım alamama ihtimaliniz var. İstanbul’da yaşanması beklenen deprem için bunun 1 haftaya, 10 güne çıkabileceğini öngörüyoruz. Maraş depremlerinde yaşananlar da bize çok şey gösteriyor. 3 gün boyunca yetkililer sahaya inemediler, gönüller yolda kaldılar. İhtiyaç bulunan yere dışarıdan yardım gidemiyor. İşte mahalle afet gönüllüsü olmanızın, mahallenizdeki gönüllülük faaliyetlerine katılmanızın önemi tam da burada başlıyor” dedi.
“HEPİMİZİN BİLGİYE İHTİYACI VAR”
Karaca, “Mahallenizde ilk önce komşunuz sizin yardımınıza gelir. Kurtarmaların çok büyük bir yüzdesi aslında komşular tarafından gerçekleştiriliyor. Bizim projemiz de komşularımızın eğitimli olması üzerine. Dışarıdan yardım gelmeksizin bizim kendimizi ve yakınlarımızı eğitmemizle alakalı bir proje bu. Arama kurtarma çalışmaları sonucunda sivil halk tarafından yapılan kurtarmaların çok büyük bir çoğunluğu hastanede hayatını kaybediyor. Biz buna yanlış/bilinçsiz kurtarma diyoruz. Bizim yaralı kişiye yaptığımız hatalı bir müdahale, enkaz altından hatalı bir şekilde çıkartma onun yaşamını sonlandırabilir. Bu sebeple hepimizin bilgiye ve donanımlı mahalle sakinlerine ihtiyacı var” ifadelerini kullandı.
“DEPREM BİZE ÖĞRETTİ: DAHA SADE YAŞAMALIYIZ”
Evimizde alabileceğimiz bazı önlemlerle afetlere karşı hazırlık yapabileceğimizi belirten Nazmiye Karaca, “Sabitlenmeyen eşyalar, ölüm ve yaralanmalara sebebiyet derecesi bakımından yüzde 65’lik bir risk oluşturuyor. Afet kaynaklı ölümlerin ise yüzde 3’ünü oluşturuyor. Bu yüzde 3’lük kısım şu anlama geliyor; Bina sapasağlam yerinde duruyor, kişi evinden yürüyerek çıkabilecek iken evin içinde üstüne devrilen bir eşya yüzünden hayatını kaybediyor. Bugünden sonra herkesin evinde risk avı yapmasını tavsiye ediyorum. Evimizdeki eşyaları usulüne uygun bir şekilde duvara sabitlemeliyiz ve eşya sayısını olabildiğince azaltmalıyız. Depremin bize öğrettiği en önemli derslerden biri, daha sade yaşamamız gerektiğidir. Evimizde o kadar çok eşyamız var ki, afet durumunda bu eşyalar başımıza bela oluyor.” şeklinde konuştu.
Eğitim, katılımcılarla yapılan soru cevap bölümünden sonra son buldu.