Kadıköylü Yalçın Uçmak 1936 yılında doğdu ve 40 yıl boyunca Caferağa Spor Salonu’nun büfesini işletti. Bir dönem futbol da oynayan Uçmak, o günleri kendi sözleriyle, “Çok kuvvetliydim o zamanlar. Topa vurmamdan huylanıyorlardı, bu ne biçim adam hesabı.. Lefter Abi’yle de oynadım, bana ‘Yalçın sen sakın top oynamayı bırakma’ derdi.” diyerek anlatmış. Esnaflığın sadece alışverişten ibaret olmadığını yıllar boyu kurduğu insan ilişkileriyle de gösteren Yalçın Uçmak'ın 40 yıllık çalışma arkadaşı Tekin Yüksel’de “Yalçın bu binadan da eski. Bu çarşının en eski esnafıdır, önceden aşağıdaki balıkçıda çalışıyordu, o zamandan tanırım mükemmel bir insandı, buradaki her şey bütün emek onun. Çok basketbolcu burada yetişti hepsine muhakkak bir iyiliği bir yardımı dokunmuştur. Hidayet Türkoğlu, Ömer Onan, Kerem Tunçeri… hepsinde emeği vardır. Çocukları çok severdi, gördüğü yerde hemen eline bi çikolata bir şey vereyim derdi. Herkes bilir onu çok başka bir insandı. Şimdi ben de tek kaldım, onun bayrağını taşıyacağım.”diyor.
NESİLDEN NESİLE HERKESİN YALÇIN ABİ’Sİ OLDU
Her basketbolcunun bir dönem muhakkak uğradığı Caferağa’da nesiller değişti ama Yalçın Abi’yle kimsenin bağı kopmadı. Her neslin kurduğu bağ ile ilgili olarak Yüksel, “Burada basketbol oynayarak büyüyen bir çocuk daha sonra kendi çocuğunu getirirdi. Getirdiği gibi de ilk önce Yalçın’la tanıştırırdı. Torunları olan yine ilk önce gelir muhakkak onunla tanıştırırdı. Bu bağ nesilden nesile böyle kuruldu. 43 sene az değil kaç nesil gördü. Bütün ömrü burada geçti.” dedi. Bütün sporcularla arasının iyi olduğunu söyleyen Yüksel, “Bütün basketbolcularla arası çok iyiydi. Ama Ömer Onan’ı çok ayrı severdi. Yalçın Fenerbahçeli’ydi ama Galatasaraylısı Beşiktaşlısı hepsi onu çok severdi.” dedi. Basketbolcu Kerem Yılmaz sosyal medyada paylaştığı mesajda, “Caferağa’da oynadığımız veya izlemeye gittiğimiz her maçta, Yalçın abinin meşhur sosisli sandviçini yemeden dönmezdik. Başka bir yerde o lezzeti hiç bulamadık zaten. Güler yüzü ve hoş sohbetiyle, yolu Caferağa’dan geçen herkese mutlaka dokunmuştur.” dedi.
“CEBİMİZE HARÇLIK KOYARDI”
Eski milli basketbolcu Ömer Onan ise yıllar boyu süren dostluklarına vurgu yaparak şunları söyledi: “Ben 15 yaşında geldim İstanbula. Birçok çocuk Anadolu’nun her yerinden o yaşlarda gelmişti basketbol oynamak için. Yalçın abi o zamanlar bizden para almazdı hatta cebimize harçlık koyardı. Bütün maçlarımızı izlerdi, destek olurdu. Ben dahil birçok oyuncunun hayatına dokunmuştur. Altyapıdan sonra da hiç kopmadık yıllar boyu dostluğumuz devam etti.”