“İş Yerinde Şiddet ve Taciz Algıları ve Deneyimleri” araştırmasının sonuçlarına göre, Türkiye’deki çalışanların yüzde 75’inden fazlası kariyerleri boyunca en az bir kez iş yerinde şiddete maruz kalıyor.
Özyeğin Üniversitesi ve Uluslararası Ça lışma Örgütü (ILO) iş birliğiyle yürütülen olan “Kadın ve Erkeklerin İş Yerinde Şiddet ve Tacize İlişkin Algı ve Deneyimleri” araştırması sonuçları açıklandı. Türkiye’de bir ilk niteliğinde olan çalışmada, iş yerinde şiddet ve tacizin beş türünün yaygınlığı İstanbul şehri bağlamında araştırıldı. Odaklanılan şiddet türleri; psikolojik şiddet, ayrımcılık, ekonomik şiddet, fiziksel şiddet ve cinsel şiddet oldu. Mayıs-Temmuz 2024 tarihleri arasında İstanbul’da yaşayan 3 bin 7 hane halkı ile yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak yapılan araştırma sonuçlarına göre çalışanların büyük bir kısmın iş yerlerinde şiddet ve tacize maruz kalıyor. İş yer inde şiddet sadece kadınların yaşadığı bir sorun değil, çeşitli iş kollarında hem kadınlar hem erkekler şiddete uğruyor ve iş yerinde şiddet çalışma hayatının en önemli sorunlarından biri.
PSİKOLOJİK VE CİNSEL ŞİDDET YAYGIN
Araştırma sonucuna göre önemli bazı temel bulgular şöyle:
- Katılımcıların yüzde 75’inden fazlası, kariyerleri boyunca en az bir kez iş yerinde şiddete maruz kaldıklarını belirtti.
- Katılımcıların yaklaşık yüzde 60’ı, kariyerleri boyunca ekonomik şiddete maruzkaldığını bildirdi.
- Özel sektördeki katılımcılar, kamu sektöründekilere kıyasla önemli ölçüde daha yüksek düzeyde (neredeyse iki katı) ekonomik şiddete maruz kaldıklarını belirtiyor.
- Araştırmanın bulgularına göre, psikolojik şiddet tüm çalışanlar arasında yaygın bir sorun olarak öne çıkarken, kadın yöneticiler erkek yöneticilere ve yönetici olmayankadınlara kıyasla daha sık psikolojik şiddete maruz kalıyor.
- Cinsel şiddet orantısız bir şekilde kadınları etkiliyor: Her dört kadından biri iş hayatları boyunca en az bir kez cinsel şiddete uğruyor. Kadınlar için cinsel şiddetin yaygınlığı erkeklere göre iki katından fazla.
FİZİKSEL ŞİDDET VE AYRIMCILIK
Katılımcıların üçte biri iş yerinde fiziksel şiddetin bir formuna maruz kaldığını belirtti. Erkekler fiziksel şiddete daha sık maruz kalıyor.
- Her beş katılımcıdan birinin ayrımcılığın hedefi olduğu görüldü. Cinsiyete dayalı ve kıyafet ve/veya görünüşe dayalı ayrımcılıklar kadınlar tarafından daha yaygın olarak bildirilirken; erkekler etnik köken ve dine dayalı ayrımcılık vakalarını daha yüksek oranda bildirdi.
- Katılımcıların yarısından fazlasının iki veya daha fazla şiddet türüne maruz kalması, şiddetin ne kadar yaygın ve ciddi bir olgu olduğunu ortaya koyuyor.
- Düşük eğitim seviyesinde olan çalışanlar psikolojik, ekonomik ve fiziksel şiddete daha fazla maruz kalırken; yüksek eğitim seviyesinde olan çalışanların cinsel şiddete daha fazla maruz kalıyor.
- İşinden ayrılan katılımcıların üçte biri, ekonomik şiddeti temel bir işten ayrılma nedeni olarak gösterdi.
- Şiddete tanık olanlar büyük ölçüde sessiz ve pasif kalmayı tercih ediyor. Bu da, şiddete maruz kalanların, onlar için kritik önem taşıyan destekten yoksun kalabildiklerini gösteriyor.
- Sendika üyeliği, başta cinsel şiddet ve ayrımcılık olmak üzere iş yeri şiddetine karşı çalışanlara bir koruma sağlıyor.
- Araştırma bulgularına göre iş yerinde şiddet ve tacizle baş etmek için kapsamlı stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtilen raporda işverenler, politika yapıcılar ve işçi ve işveren örgütleri için bazı temel öneriler de yer alıyor.
Raporda yer alan politika önerileri şöyle:
İŞVERENLER
- İş yerinde şiddeti ortadan kaldırmak için sıfır tolerans politikası benimsenmeli, müdahale edici programlar geliştirilmeli ve uygulanmalıdır.
- Çalışanların misilleme korkusu olmadan maruz kaldıkları ya da tanık oldukları iş yeri şiddeti vakalarını bildirebilecekleri güvenilir bir sistem yaratılmalıdır.
POLITIKA YAPICILAR
- İş yerinde şiddete karşı çalışanları korumak ve güçlendirmek için 190 sayılı ILO Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmeler onaylanarak yasal çerçeveler geliştirilmelidir.
- Kadınlar ve erkeklerin şiddet vakalarında yasal yollara erişiminin önündeki engeller belirlenmeli ve bunlara karşı çözümler üretilmelidir.
- İş yerinde şiddeti önlemeye yönelik sistem ve mekanizmaların etkililiğini değerlendirmek ve raporlamak için şirketlere yönelik standartlar geliştirilmelidir.
İŞÇI VE İŞVEREN ÖRGÜTLERI
- Sendikaların iş yerinde şiddet ve ayrımcılığa karşı koruyucu bir etkisi vardır. Bu sebeple, daha çok çalışanın sendikalaşması için yaygın ve kapsayıcı faaliyetler yürütülmelidir.
- Güvenli çalışma ortamları taahhüdünü resmileştirmek için toplu iş sözleşmelerine şiddet karşıtı maddeler eklenmelidir.
- Bilgi ve farkındalığı artırmak için toplumsal cinsiyet eşitliği ve şiddetin önlenmesine odaklanan eğitim ve müdahale programları yaygınlaştırılmalıdır.