Çocuk yuvada güvende

Kadıköy Belediyesi’nin sosyal belediyecilik ilkesiyle hizmet veren çocuk yuvalarında, 2-6 yaş arası yüzlerce çocuğa eğitim veriliyor. Kreş ve Yuvalar Sorumlusu Özden Kurşun ile yuvalarda verilen hizmeti, çocukları yuvada olan annelerle de duygu ve düşüncelerini konuştuk

06 Aralık 2024 - 10:27

Kadıköy Belediyesi Çocuk Yuvaları 1990 yılından beri öncelikli olarak  Kadıköy Belediyesi personeline, Kadıköylülere  ve Kadıköy’ de çalışan ailelerin çocuklarına hizmet veriyor.  Yuvalara ilgi her yıl artarak devam ediyor. Yuvaların işleyişini Kadıköy Belediyesi Kreş ve Yuvalar Sorumlusu Özden Kurşun ile konuştuk. Kadıköy Belediyesi’nin ilk çocuk yuvasını 1990 yılında açtığını belirten Kurşun, “Şu an 7 tane çocuk yuvamız var. Adile Naşit Çocuk Yuvası, Hasan Ali Yücel Çocuk Yuvası, Fenerbahçe Parkı Çocuk Yuvası, Bahriye Üçok Ekolojik Çocuk Yuvası, Prof. Dr. Aysel Çelikel Çocuk Yuvası, İsmail Hakkı Tonguç Çocuk Yuvası ve Müjdat Gezen Çocuk Yuvası. Müjdat Gezen Çocuk Yuvası’nda 24 ayını doldurmuş kreş grubumuz da bulunuyor.” dedi.

Yuvalarda 2 ile 6 yaş arası 613 çocuğun eğitim aldığını ifade eden Özden Kurşun, şu bilgileri paylaştı: “Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı doğrultusunda, çeşitli eğitim yaklaşımlarını öğretmenlerimiz ile birlikte planlayarak uyguladığımız bir eğitim programımız var. Programımız bakanlık müfettişleri tarafından yılda iki defa denetleniyor. Kurumlarımızda EÇE (Erken Çocukluk Eğitimi) programını uyguluyoruz. Eğitim programı bilimsel bilgiler ışığında çocukların sosyal – duygusal gelişimi, dil gelişimi, bilişsel gelişimi, fiziksel gelişimi ve sağlık özellikleri dikkate alınarak üç farklı yaş grubuna göre düzenleniyor.  Öğretmen kadromuzu çocuk gelişimi ya da okul öncesi bölümü lisans ve ön lisans eğitimini tamamlayan, mesleğinde deneyimli kişiler oluşturuyor. Alanında uzman öğretmenlerimiz eşliğinde her hafta müzik, drama, İngilizce, görsel sanatlar, satranç, spor ve hareket gibi branş dersleri veriliyor.”

Özden Kurşun, “Yuvalarımız hafta içi saat 07.30 ile 18.00 arasında hizmet veriyor. Eğitim dönemi eylül ayında başlıyor, haziran ayında tamamlanıyor. Temmuz ve ağustos aylarında ise yaz eğitim programına geçiliyor. Yaz dönemindeki tadilat sürecinde öğrencilerimiz nöbetçi yuvalarda eğitimlerine devam ediyor.” dedi. 

NOTER HUZURUNDA KURA

Mutfak bölümünde çalışan aşçıların alanında uzman olmasına ve hijyen sertifikalarının bulunmasına dikkat edildiğine işaret eden Kurşun, “Mutfakta birinci kalite olan mevsimine göre meyve ve sebzeye, protein ve karbonhidrat dengesine, ambalajlı ve kapalı ürünler kullanmamaya, uygun gramaja, kullanılan servis ekipmanlarının temizliğine ve içeriğine önem vermekteyiz.” ifadelerini kullandı. 

“Yuvalarımıza öncelikli belediye çalışanları, boş kontenjan kalması durumunda Kadıköy ilçesi sınırında yaşayan ve çalışan vatandaşlarımız başvurabiliyor.” diyen Kurşun, şöyle devam etti: “Kadıköy Belediyesi personeli çocukları ve sosyal endikasyonu olan çocuklar yerleştirildikten sonra vatandaşlarımız online olarak bir yuvaya başvuruyor. Başvuru sayısı kapasitenin üzerinde olması durumunda o yuva için noter huzurunda kura çekilişi yapılıyor. Kura sonrasında asil ve yedek listeler belirleniyor.”

Çocuklarının yuvalarda güvenli ve sağlıklı eğitim almasından dolayı mutlu olan Kadıköylülerle konuştuk. 

“GÖZÜM ARKADA KALMIYOR”

Kızı Güneş’in iki yıldır  Fenerbahçe Parkı Çocuk Yuvası’na gittiğini söyleyen Su Önemli, “Kadıköy Belediyesi çocuk yuvaları başvuru bilgisini belediyenin sitesinde gördüm. Hemen başvurdum.  Noter huzurunda kura çekimi yapıldı ve ilk sırada Güneş’in ismi çıktı. O an çok mutlu oldum. Şu an 3-4 yaş grubunda. Bir yıl daha devam edecek. Başka bir yerde bu kadar kaliteli bir hizmet alabileceğini düşünmüyorum. Yuvadaki tüm çalışanlar çocukları kendi çocukları gibi görüyor. Karşımızda her zaman bir muhatap bulabiliyoruz. Çözüm odaklı bir yaklaşım var. Haftalık olarak yapacakları her şeyin, yemek listesinin bile bilgisi veriliyor. Her gün bir etkinlik yapıyorlar. Okulda tiyatro gösterisi oluyor. Rehber öğretmenler var. Psikolojik olarak çocuklar destekleniyor. Belirli dönemlerde doktor kontrolü oluyor. Beden eğitim, İngilizce, drama gibi branş dersleri var. Başka bir yerde bu kadar güzel bir ortamda kaliteli zaman geçiremezdi. Çok memnunum ve mutluyum. Çok korunaklı ve güvenli bir yer. Gözüm arkada kalmıyor.” diye konuştu. 

“Güneş’i böyle imkanları olan bir okula verme şansım yoktu.” diyen Önemli, “Fiyat araştırması yaptık. Çok yüksek rakamlar vardı. Belediyenin yuvalarındaki fiyat politikası kadına ve çocuğuna değer verildiğini, kadının ve çocuğun korunduğunu gösteriyor. Eğitim bütün çocukların hakkı. Yuvalar var olmaya ve sayıları artmaya devam etsin.” dedi. 

“MUTLU GİDİYOR, SAĞLIKLI BESLENİYOR”

Kızı Nil’in Fenerbahçe Parkı Çocuk Yuvası’na gittiğini dile getiren Nesligül Yıldırım, “Bir arkadaşım Fenerbahçe Parkı Çocuk Yuvası’ndan övgü ile bahsetmiş, kura ile girildiğini söylemişti. Başvuru tarihini belediyenin sayfasından takip ettim ve internetten form doldurup başvuru numarası aldım.  Noter huzurunda yapılan çekilişi Youtube üzerinden seyrettim ve toplar karıştırılıp çekildi. Nil’in başvuru numarası ikinci topta çıktı.” dedi. 

Yuvada çok sistemli bir çalışma yürütüldüğünü ifade eden Nesligül Yıldırım, şöyle devam etti: “Her hafta yapılacakların bilgisi bize veriliyor. Ay sonunda o ayki kazanımlar ve yapılan aktiviteler fotoğraflarla paylaşılıyor. Beslenme için yemekler okulda günlük pişiriliyor, bizimle tüm menü öncesinde paylaşılıyor. Yemek menüleri dengeli. Çocuklar yemekleri severek yiyor. Çocuklar pedagog ve doktor tarafından takip ediliyor, gerekli durumlarda velilere bilgi veriliyor. Örneğin ‘kızınızın kulağında kızarıklık var, isterseniz bir doktora detaylı muayene ettirin’ diye geri dönüş yapmışlardı. Hastalığı daha başında yakaladık. Eğitmenler son derece sevgi dolu ve güler yüzlü. Kızımı her okuldan aldığımda çok mutlu oluyor ve heyecanla o gün yaptıklarını, öğrendiklerini benimle paylaşıyor. Okula giderken beni öperek ve gülümseyerek uğurluyor, bu da onun kendini güvende hissettiğini gösteriyor. Öğretmenleri duygusal ihtiyaçlarına çok iyi yanıt verdikleri için kızım kendini güvende hissediyor.” 

Yıldırım, “Büyük kızım özel bir kreşe gitmişti ve Fenerbahçe Parkı Çocuk Yuvası’ndan eğitim, beslenme, aktiviteler açısından hiçbir farkı yoktu. Fenerbahçe aktiviteler konusunda çok daha iyi. Küçük kızım Fenerbahçe’de 11 kişilik bir sınıfta, özel okuldan daha iyi bir eğitim alıyor. Keşke büyük kızımda buraya gitseydi diye düşünüyorum. Bu okul Nil’in şansı. Okulumuz sanki İstanbul’un dışında gibi. Yeşillikler içerisinde kuş sesleri ile donatılmış, toprak ve çim zemine sahip (İstanbul’da bunu bulmak çok zor), tek katlı, düz ayak, etrafında binaların ve araba yoğunluğunun olmadığı, mis gibi temiz havaya sahip harika bir konumda. Nil önümüzdeki senede Fenerbahçe Çocuk Yuvası’na devam edecek. Fenerbahçe Çocuk Yuvası güvenilir, kaliteli eğitim veren bir yuva. ” diye konuştu. 

“Çocuklar yuvalarda paylaşmayı, sıra beklemeyi ve ekip çalışmasını öğreniyor.” diyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Çocukların özgüven kazanmalarını ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamalarını destekliyor. Özellikle benim gibi çalışan anneler için güvenilir bir yuva, iş hayatıyla aile yaşamını dengede tutmayı sağlıyor. Annelerin iş hayatına katılımını destekleyerek ekonomik kalkınmaya katkı veriyor. Bir çocuğun kaliteli bir eğitim ortamında büyümesi, gelecekte daha başarılı ve üretken birey olmasına zemin hazırlar.”

“KIZIM YUVAYA BEN İŞE BAŞLADIM”

Kızı Alya’nın Müjdat Gezen Çocuk Yuvası’na mutlu bir şekilde gittiğini söyleyen Şerife Arduç, “Kızım 3 yaşında Mevhibe İnönü Çocuk Yuvası’nda başladı. Çekilişi noter huzurunda yapıldı. Çok heyecanlıydı. Adımız çıkınca çok mutlu olduk. Şu an Müjdat Gezen Çocuk Yuvası’nda devam ediyor. Kızım doğunca işe ara vermiştim. Hemen işe başladım. Üretimde yer aldık. Çocuğumuz yuvada güven içinde. Yemekleri muhteşem. Okuldaki etkinlikler çok güzel. Dolu dolu geçiyor. Öğretmeni ile çok güzel bir bağı var. Drama ve İngilizce gibi dersler alıyor. Doktor kontrolü ve pedagog gözlemi var. Bu olanaklara sahip olduğumuz için şanslıyız. Özel okullarda bu eğitimi bu fiyata almanız mümkün değil. Keşke daha fazla yuva açılabilse ve herkes faydalansa.” diye konuştu. 

“AİLE GİBİ OLDUK”

Müjdat Gezen Çocuk Yuvası velilerinden Ceyda Merve Güneş de şunları söyledi: “Oğlum, Mevhibe İnönü Çocuk Yuvası’ndan 2019 yılında mezun oldu. Kızım Gökçe de bu eylül ayında yuvaya başladı. Kızım da başlayınca yuvama dönmüş gibi hissettim. Çünkü güvendiğim ve gözümün arkada kalmadığı bir yer. Oğlum zamanında da aynı duyguları yaşamıştım. Aile gibi olduk. Yuvada herkes güler yüzlü, mutlu ve çözüm odaklı. Çocuklara çok güzel bir eğitim veriliyor. Kızım öğretmenini çok seviyor. Utangaç ve çekingendi. Şu an ise istediklerini çok rahat söylüyor. Özgüveni artıyor.  Oğlum ortaokula gidiyor. Gökçe de yuvada.  Nefes alabileceğim, kendimle ilgileneceğim bir zaman dilimi oluştu. Ben mutlu olunca çocuklarım da mutlu oluyor. Onlarla keyifli zaman geçiriyorum.”

“PROGRAMI MÜFREDATA UYGUN” 

Kadıköy Belediyesi çalışanı Özge Özveren Muslu “12 yıldır belediyede çalışıyorum. Kızım Azra da 25 aylıkken yuvaya başladı. Bu sene de üçüncü yılı. Kreşe erken vermek zorunda kaldım. Çalışıyorum ve kızıma bakacak kimse yok, sosyalleşmesini de çok istedim. Kızım yuvaya başladıktan sonra çocuklarla sosyalleşmesi ve iletişime geçme becerisi arttı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatına da uygun konular işlendiği için de ilkokul sürecinde bir problem yaşayacağımızı düşünmüyorum. Haftada iki kere pedagog çocukları gözlemliyor. Kızıma çok güzel eğitim verdiklerini biliyorum ve görüyorum.” dedi.

 

 

Geçmiş yıllarda belediyenin yuvalarından eğitim alan Onur Polat Cucumlu ve Canberk Çakırer o günleri gülümseyerek anlattı. Yuvadan emekli olan Hürü Cucumlu da bu hizmetin kadınlar için ne kadar önemli olduğunu söyledi.

“ÇOCUKLAR MUTLU OLUYOR”

Çocuğu yuva hizmetinden yararlanan Hürü Cucumlu aynı zamanda Mevhibe İnönü Çocuk Yuvası çalışanıydı. 2012 yılında emekli olan Hürü Cucumlu’nun oğlu Onur 10 aylıkken yuvada eğitime başlamış. Cucumlu, o günleri şöyle anlattı: “Gün içerisinde çocuğumla beraber olmak ve onun olduğu yerde çalışmak çok güzel bir duyguydu. O dönemde çalışan bir kadının bu hizmetten faydalanması mükemmeldi. Küçük yaşta çocuğunu yuvaya verebilmek kadını özgürleştiren bir durum. Çocuklarımı yuvaya güven ve huzur içinde  verdim. Yuvada öğretmenlerin de ilgisiyle birlikte gelişimi iyi ilerledi. Sorumluluk almaya başladı. İnsanlarla diğer çocuklarla iletişime geçmek konusunda da çok rahatladı. Sevgiyle eğitim verdikleri için çocuklar mutlu olup öğreniyor.”

YUVADA EĞİTİM ALDI, ŞİMDİ 27 YAŞINDA

1997 yılında annesi Hürü Cucumlu’nun çalıştığı Mevhibe İnönü Çocuk Yuvası’nda eğitim almaya başlayan,  Onur Polat Cucumlu da şunları söyledi: “Çocuk Yuvası’nın bahçesinde arkadaşlarımla oyun oynadığımı hatırlıyorum. Öğle uyku zamanlarını da çok severdim. Sınıfımdaki arkadaşlarımla aynı yerde uyurduk. Kendimi çok güvende hissederdim. Bahçede  dut ağacı, ceviz ağacı ve yenidünya meyvesi ağacı vardı. Her molada koşarak ağaçlardan meyve toplayıp yerdik. Öğretmenlerim de çok şefkatliydi. Bana annem gibi davranıyorlardı. Derslerimiz de dolu dolu geçerdi. Her derste yeni bir heyecan oluyordu. Kendimi evimde hissediyordum. Şimdi 27 yaşındayım, o anılar gözümün önüne geldiği zaman kendimi mutlu hissediyorum ve şanslı görüyorum.”

 

“BELEDİYE BENİ BÜYÜTTÜ”

Belediye yuvasında eğitim alan ve daha sonra belediyede çalışmaya başlayan Canberk Çakırer de şöyle konuştu: “Sabahları yaptığımız kahvaltılarını ve öğle uykularını hiç unutmam. Yılsonu gösterileri de çok güzeldi. Benim için çok güzel bir yuvaydı. Sınıf öğretmenim Çiğdem öğretmenle hâlâ  görüşüyorum. Yuvadaki arkadaşlarımla görüşmeye de devam ediyorum. Yuvadan mezun olduğum zamanı hatırlıyorum. İngilizce kelimeler biliyordum. Okumaya bile başladığımı hatırlıyorum. Belediyenin yuvasında büyüdüm, şimdi de belediyede çalışıyorum. Geçen sene işe girdim ve burada çok mutluyum. Büyüdüğüm yer burası. Ayrıca ben işe girmeden önce de BAK-Kadıköy ekibindeydim. O alanda da kendimi geliştirdim ve gerekli sınavlara girdim. Şimdi ağır seviye akreditasyon belgem de var. En son Hatay’da görev yaptım. Belediye beni büyüttü ve hâlâ da burada büyümeye devam ediyorum.”

 

 

ARŞİV