Çocuklarla zor konuları konuşmak

Çocuklarla ölüm ve boşanma gibi zor konuların nasıl konuşulması gerektiğini Psikolog Arzu Turçalı ile konuştuk. Ölümü korkutarak değil basit bir dille anlatmanın önemine dikkat çeken Turçalı, boşanmanın değil, boşanma sürecinin kötü yönetilmesinin çocuklara zarar verdiğini söylüyor

22 Mayıs 2025 - 09:42

Boşanma ve ölüm gibi konular hayatın bir parçası. Ama bu konuları çocuklarla konuşmak kolay olmuyor. Onlara nasıl anlatılması gerektiği konusunda zorlanıyoruz. Nasıl bir dil kullanmalıyız? Nerede söylemeliyiz ya da anlatmalıyız? Psikolog Arzu Turçalı ile boşanma ve ölüm gibi zor konuların çocuklarla nasıl konuşulması gerektiğini konuştuk. 

Çocuklara ölümü anlatmanın hem hassas hem de önemli bir bir konu olduğunu belirten Turçalı, yetişkinlerin ölüm konusunda gösterdiği yaklaşımın, çocuğun ölüm kavramını nasıl algılayacağını ve yas sürecini nasıl geçireceğini büyük ölçüde etkilediğini söyledi. 

Arzu Turçalı, sürecin sağlıklı şekilde yönetilmesi için çocuklardan gerçeğin saklanmaması ve yaşına uygun bir şekilde anlatılması gerektiğini belirtti ve anlatırken de dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle açıkladı: “‘Büyükbaban vefat etti” gibi net ifadeler kullanın. “Uyudu”, “uzun bir yolculuğa çıktı” gibi dolaylı anlatımlar çocuklarda kafa karışıklığı yaratabilir, hatta uyumaktan ya da ayrılıklardan korkmalarına neden olabilir. Küçük çocuklar (özellikle 3-6 yaş) ölümü geri dönüşlü bir şey gibi algılayabilir. Bu nedenle, ölümün kalıcı olduğunu korkutucu bir dille değil basitçe açıklamak önemlidir. Çocuklara üzülmenin, ağlamanın, kafalarının karışmasının normal olduğunu söyleyin. Sizin de duygularınızı gösteriyor olmanız, onlara duyguların bastırılmaması gerektiğini öğretir. ‘Ben de üzgünüm çünkü dedeni çok seviyordum’ gibi ifadeler, duygusal bağ kurmalarına yardımcı olur.”

“RUTİNLERİN DEVAM ETMESİ GÜVEN VERİR”

Çocukların soru sormasına izin verilmesini söyleyen Turçalı, “Çocuklar tekrar tekrar sorabilirler. Bu, anlamlandırma sürecinin bir parçasıdır. Sabırla cevap verin. Bilmediklerinizi ‘bunu ben de tam olarak bilmiyorum ama birlikte konuşabiliriz’ şeklinde ifade edin.” dedi. 

Çocuğun cenazeye katılıp katılmayacağının yaşı ve olgunluğuna göre değerlendirmek gerektğini belirten Psikolog Arzu Turçalı, “Katılacaksa önceden ne olacağı hakkında açıklama yapılmalıdır. Veda mektupları yazmak, resim çizmek gibi ritüeller, çocukların duygularını ifade etmelerine yardımcı olabilir. Günlük hayata dönmek, ölümden sonra rutinlerin devam etmesi çocuk için güven sağlar. Aynı zamanda, yas süreci içinde normal hayatın sürdüğü mesajını verir.” diye konuştu. Turçalı, ölümün çocukta bir travma haline gelmesi ya da çocuğun uzun süre yas sürecinden çıkamadığı takdirde bir uzmandan destek alınması gerektiğine vurgu yaptı. 

“BOŞANMA SÜRECİNDE DESTEK ALMAK ÖNEMLİ”

Çocuklarla konuşulması en zor konulardan birinin de boşanma olduğunu ifade eden Arzu Turçalı, “Ebeveynlerin kendi yaşamlarıyla ilgili aldıkları bu kararın çocuklar üzerindeki etkisi yine ebeveynlerin süreci nasıl yönettiğiyle bağlantılıdır.” diyerek şöyle devam etti: “Boşanmanın kendisi değil, boşanma sürecinin kötü yönetilmesi çocuklara zarar verir. Ebeveynleri boşanmış her çocuk mutlaka kötü etkilenecektir teorisi son derece yanlıştır. Tüm konularda olduğu gibi ebeveynlerin izleyeceği yol birçok etkene bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu sebeple, boşanma sürecinde uzmanlardan destek almak, süreç açısından son derece faydalı olacaktır. Uzman desteği almış, süreci değerlendirmiş, doğru zamanı belirlemiş ebeveynler, çocukları tarafından gelme ihtimali olan soruları nasıl yanıtlayacağını önceden bildiklerinde daha kendinden emin ve güçlü şekilde iletişim kurar ve bu da çocuğa pozitif anlamda geri döner.” 

KİM TARAFINDAN SÖYLENMELİ?

Boşanma kararının iki ebeveynin beraber söylemesinin doğru olduğuna vurgu yapan Psikolog Turçalı, karar paylaşılırken dikkat edilmesi gereken konuları da şu şekilde anlattı: “Her konuda olduğu gibi burada da ebeveynlerin birbiriyle paralel tavırda olmaları çocuğun kafasının karışmasına engel olacaktır. Boşanma kararının çocuğun güvende hissettiği ve sakin bir ortamda söylenmesi içinden gelen tepkiyi verebilmesi açısından önemlidir. Bu sebeple evde konuşulmasını öneriyoruz. Ama çocuklarla boşanmayı paylaşmak için mutlaka kararın kesinleşmiş olmasını beklemek gerekir. En önemlisi çocuğun yaşına ve gelişim seviyesine uygun şekilde söylemektir. Sakin bir şekilde, kısa ve net cümleler kullanılmalıdır.Boşanmanın ebeveynler tarafından ortak şekilde verilmiş bir karar olduğu mutlaka vurgulanmalıdır. Bu şekilde çocuğun herhangi bir ebeveyni suçlama ihtimali önlenir.”

“Bir diğer vurgulanması gereken konu ise, bu kararın çocukla bağlantılı olmadığı ve tamamen ebeveynlerin kendi aralarındaki sorunlardan olduğudur.” diyen Arzu Turçalı, “Özellikle küçük yaştaki çocuklarda kendini suçlama eğilimi görülebilir, dolayısıyla bu ihtimalin üzeri net şekilde çizilmelidir. Boşanmanın sadece karı-koca rollerini bitirdiğini, fakat bir ömür anne ve baba olmaya devam edileceği mutlaka anlatılmalıdır. Boşanma ile beraber çocuğun hayatında neler değişeceği bu konuşma esnasında çocuğa net bir şekilde anlatılmalıdır. Çünkü bu kararın getireceği değişikliklerle ilgili belirsiz noktalar kalması durumunda çocuk kaygılanacak ve süreci yönetmede zorlanacaktır. Kim hangi evde kalacak, ne sıklıkta görüşülecek gibi bilgiler çocuğa verilmelidir.” şeklinde konuştu.  

“SORUNLAR ÇOCUĞA YANSITILMAMALI”

Boşanma ile ilgili çocuğun neler hissettiğini ve düşündüğünü konuşmanın önemine dikkat çeken Turçalı, “Bunun için ona zaman ve alan tanımalı ama mutlaka kendini ifade etmesi sağlanmalıdır. Üzülmesi, sinirlenmesi çok beklenen ve doğal duygulardır. Bu sebeple bunları bastırmak yerine dışa vurmasına müsaade etmek önemlidir.” dedi.

Boşanma ile çocuğun hayatında büyük bir değişimin olduğunun unutulmaması gerektiğini ifade eden Psikolog Turçalı, “Anne ve baba birbirleriyle ilgili problemleri asla çocuğa yansıtmamalıdır, çocuktan bir taraf tutması beklenmemelidir. Kurallar ve sınırlar konusunda ebeveynler birbiriyle iletişimde kalarak, birbiriyle tutarlı davranışlar sergilemeyi sürdürmelidir. Boşanma kararından ötürü anne ve babalar suçluluk duygusu hissetmemeli ve bu duygudan ötürü çocuğa olağan dışı tavizler vermemelidir.” diye konuştu.

 














 


ARŞİV