Danilova'nın Kadıköy defteri

Mimar ve çizer Anna Danilova, altı yıldır yaşadığı Kadıköy’de tarihi apartmanları ve yapıları çiziyor. Danilova’nın en çok sevdiği semt ise apartmanlarıyla ünlü Yeldeğirmeni

28 Nisan 2022 - 10:37

Rusya’da doğup büyüyen Anna Danilova, İstanbul’a ilk defa 2013 yılında geldi ve bu gezisi sırasında Kadıköy’ü de ziyaret etti. Dokuz yıl önce ““Burası güzel bir yer. Burada yaşamak isterdim” diyen Danilova, bu hayalini 2015 yılında hayata geçirdi. Pandeminin ilk günlerinde ise Kadıköy’de tarihi apartmanların çizimlerini yapmaya başladı. Çalışmalarını sosyal medya üzerinden takipçileriyle paylaşan Danilova, “Sanatım, İstanbul ve özellikle Kadıköy’le olan bağlantımın ve ilişkimin bir yansıması. Buranın benim evim olduğunu hissediyorum. Bütün bu küçük eski binaları, ayrıntılarını, kaotik güzelliklerini seviyorum.” diyor.

-Asıl mesleğiniz mimarlık ama sanatla yakından ilgilisiniz. Kendinizden bahseder misiniz?

Rusya’da doğdum ve büyüdüm. Aslen küçük bir kasabalıyım ama eğitimim için Nizhny Novgorod’a taşındım. Nizhny Novgorod Devlet Üniversitesi’nin mimarlık bölümünden mezun oldum. Altı yıl önce ise hayatımı değiştirmeye karar vererek İstanbul'a taşındım.

-Çizime ve resme olan ilginiz nasıl başladı?

Çocukluğumdan beri çizim yapmayı seviyorum. Çok küçük yaşlardan itibaren sanat kurslarına katılmaya başladım. Ayrıca 17 yaşıma kadar sanat okuluna gittim. Üniversite eğitimim sırasında mimari çizimler yapmaya başladığım bir sanat programımız da vardı. Bir mimar olarak binalarla ve onların yapılarıyla aramda bir bağ hissediyorum.

“EVİM OLDUĞUNU HİSSEDİYORUM”

-İstanbul ve özellikle Kadıköy’le sıkı bir bağınız var. Bu ilginiz nasıl oluştu?

İstanbul’u ilk kez 2013 yılında ziyaret ettim ve gezim sırasında Kadıköy’de de biraz zaman geçirdim. “Burası güzel bir yer. Burada yaşamak isterdim.” dediğim anı hatırlıyorum. 2015 yılının sonunda birkaç aylığına tekrar İstanbul’a geldim ve Kadıköy’ü çok sevdiğimi bir kez daha anladım. Burada bir daire buldum ve hikayem başlamış oldu. İki ay içinde bir iş buldum ve burada daha uzun kalmaya karar verdim. Sanatım, İstanbul ve özellikle Kadıköy ile olan bağlantımın ve ilişkimin bir yansıması. Buranın benim evim olduğunu hissediyorum. Bütün bu küçük eski binaları, ayrıntılarını, kaotik güzelliklerini seviyorum.

- Kadıköy'deki tarihi yapıları fotoğraflıyor ve çiziyorsunuz. Tarihi apartmanlarda sizi etkileyen şey nedir? 

Bu semte karşı her zaman özel bir bağ hissettim. İstanbul’daki ilk dört yılımda iç mimar olarak çok yoğun çalıştım, bu nedenle sanata vakit ayıramadım. Ama pandemi ortaya çıktığında işimi bıraktım ve ana tutkum olan sanata döndüm. İlk önce akrilik resim yapmaya başladım ama bu daha çok zaman alan bir aktivite. Ayrıca düzenli olarak sanat üretmek istedim ve bu şekilde çizimler yapmaya başladım. Yaz aylarında dışarıda birkaç saat geçirip açık havada çizim yapmaktan keyif alıyorum.

“KENDİNE HAS GÜZELLİĞİ VAR”

-Ağırlıklı olarak Yeldeğirmeni Mahallesi’ndeki tarihi yapıları çiziyorsunuz. Ancak Moda civarına ait çizimleriniz de var.  Kadıköy'le ilgili kaç çizim yaptınız?

Çizmeye ilk olarak Moda’da başladım. Bir süre orada yaşadım ve en sevdiğim evler oradaydı. Moda’da 10’a yakın çizim yaptım. Daha sonra ise Yeldeğirmeni’nde günlük çizimler yaparak kendime meydan okumaya karar verdim. Aslında bunu daha çok seviyorum, çünkü burası şu anda yaşadığım mahalle.  Daha çeşitli ve kendine has bir güzelliği var. Yeldeğirmeni ile ilgili şimdiden 15’e yakın çizim yaptım.

-Çizim yaparken sizi en çok etkileyen yapı hangisi oldu?

Genelde tarihi olan veya hikayeleri olan evlerle ilgileniyorum. Son altı yıldır Kadıköy’de dolaşıyorum fakat hep küçük ayrıntılara dikkat ettim. Klasik detayları, ilginç renkleri veya bu eski binaların modern mural sanatıyla birleştirilmesini seviyorum.

-Yeldeğirmeni'nde genellikle apartman veya tarihi bina çiziyorsunuz. Sanatınızla aslında bir yandan tarihi de belgeliyorsunuz. Böyle bir sorumluluğunuzun olduğunu düşünüyor musunuz?

Özel bir hedefim yok. Sadece sevdiğim şeyi yapıyorum ve bu çizim koleksiyonunun bir hatıra olarak kalması güzel.

-Bu çizimler bir sergiye ya da bir kitaba dönüşecek mi?

Başlangıçta bir planım yoktu ama insanlar sanatıma ilgi duymaya başladı. Bana mesaj atıyorlar ve yaşadıkları evlerin çizimlerini yapmamı istiyorlar. Yine de kesin bir planım yok. Ama bir gün bir sergi açmayı çok isterim.

 


ARŞİV