Değişimin ortasında bir kemençe ustası...

Eğitim Mahallesi’denki dükkanında kemençe yapan Mustafa Tarhanacı, “Kemençe insan gibidir, her kemençenin tınısı birbirine tutmaz” diyor

27 Mart 2019 - 09:05

Eğitim Mahallesi’ndeki koca binaların arasında fark etmeniz çok mümkün olmayabilir ama dikkatli gözlerle ararsanız Kadıköy’ün zanaatkârlarından Mustafa Tarhanacı’nın dükkânını görebilirsiniz. 20 yıldır aynı dükkanda kemençe yapan Mustafa Tarhanacı tam 60 yıldır ağaçları oyup onları birer müzik kutusuna çeviriyor. Dükkânı ise geçmişin zincirlerinden kopamamış, Kadıköy’ün ortasında bir köy atölyesi gibi.

“BAŞKA BİR ŞEY YAPMAYI SEVMEDİM”

Dükkanına konuk olduğumuz, çayını içtiğimiz Tarhanacı, hem bizimle söyleşti hem de kemençe çaldı. Mutafa Usta aslen Samsunlu, 20 yıl önce ise doğduğu topraklardan Kadıköy’e göçmüş ve Eğitim Mahallesi Abdi Sokak’taki şu anki dükkânına yerleşmiş. “Bu işe aşığım” diyen Tarhanacı, arada fotoğrafçılık da yapmış ama kemençe yapmanın yerini hiçbir şey tutmamış. Mesleği babasından öğrendiğini söyleyen Mustafa Usta, 9 çocuk sahibi. Hikayenin devamını ustadan dinleyelim: “Başka bir şeyi yapmayı hiç sevmedim, başka bir meslek yapmayı hiç düşünmedim. Dokuz tane çocuğum var, onları da bu meslekle büyüttüm. Onların farklı meslekleri var, geçimlerini sağlıyorlar. Ama hepsi de bu işi yapabilir çünkü hepsi buraya gelip gitti, yetiştirdim onları da.”

“KEMENÇE İNSAN GİBİDİR”

“Kemençe insan gibidir, her kemençenin tınısı birbirine uymaz” diyen kemençe ustası, “Kemençe buraya ağaç olarak geliyor, enstrüman olarak çıkıyor. Siz ona ses veriyorsunuz, can veriyorsunuz. Enstrümanın içine koymaya çalıştığımız ‘direk2 dediğimiz bir parça var, bağlamada olduğu gibi kemençede de var, o olmadan sesi çıkmıyor.” diyor.

“MESLEĞİ BİTİRDİLER”

Baştan sona kendi elleriyle yaptığı kemençeleri saz dükkânlarına sattığını söyleyen Mustafa Usta, yaşadığı zorlukları ise şöyle anlatıyor: “Özel sipariş olmuyor genelde, yapıp saz dükkânlarına veriyoruz. Çok talep yok aslında. Çünkü mesleği bitirdiler. Adapazarı tarafından getirtiyorlar artık, turistik amaçlı getirip 150 liraya veriyorlar kemençeyi. Elektriğe ve ağaca para vermeden yapıyor. Öyle olunca esnafın da hoşuna gidiyor. 100-150 liraya alıyor. Bizden aldığında o şekilde alamıyor.”

“HATA KABUL ETMEZ”

“Sizin yaptıklarınızın farkı nedir” sorumuzu ise şöyle yanıtlıyor: “Bizim enstrumanlar birinci sınıf, kaliteli malzeme kullanıyoruz. Dut ağacı kullanıyoruz örneğin. Onların verdiği paraya biz ağaç bile alamıyoruz. Dudullu’da kerestecileri gezip kendim seçiyorum. Ayrıca ağacı her zaman aldığımız gibi işleyemiyoruz. Kurumasını beklemek gerekebiliyor. Bir kemençenin yapımı dört gün sürüyor, hatta kalitelisi için beş gün. Kemençe dışında bağlama da yapıyorum. Ama bağlamayı çalamadığımdan neresinde ne eksik olduğunu bilemiyorum. Bu meslekğin de püf noktalarından biri şu; asla hata kabul etmez.”

“ÖĞRENCİLER GELSİN”

Mustafa Usta esas olarak kemençe ustası ama aynı zamanda diğer telli çalgıların da tamirini ve bakımını yapıyor. Mahallede az çok tanındığını söyleyen Tarhanacı, “Şimdi insanların geçim sıkıntısı var, bize uğrayan yok. Benim aracılığımla kemençe çalmaya başlayıp şimdi piyasada işler yapan, düğünlere gidenler var. Tabii ki bunu gördükçe mutlu oluyorum. Bizler aslında bu mesleğin son temsilcileriyiz. Devlet bizden mümkün olduğunca faydalanmalı. Mesela burada Kadıköy’de bir kemençe imalathanesi var, okullardan çocuklar gelebilirler, meslek okulu gibi bile olabilir burası. Ayrıca müzik merkezleri var, sanat okulları var, oralardan öğrenciler gönderilip izlemeleri ve öğrenmeleri sağlanabilir.” diyor.

GELECEK KAYGISI

Kemençede tesviyenin çok önemli olduğunu söyleyen Mustafa Usta, işin sırrının ise sabır ve sevgi olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Onu yapmanın da farklı çeşitleri var. Tesviye ne kadar iyi olursa kemençe o kadar güzel oluyor. İnce işçilik isteyen bir çalgı, hatta bir haftalık işçiliği var. Zevk aldığım için burada kullandığım makineleri de bu işe istinaden kendim yaptım. Öncesinde bazen işçilik bir ay bile sürebiliyordu, hızlandırıp bir haftaya düşürdüm.”

Mustafa Usta’nın gelecekle kaygısı var çünkü yaşamını ve işini sürdürdüğü mahalle, kentsel dönüşüm altında değişiyor. Mustafa Usta, “Buralar yıkılacak olursa belediyeyle konuşup bir dükkan isteyebilirim. Veremezlerse burayı kapatmak zorunda kalırım ve mesleğime devam edemem, yapacak bir şey yok.” diyor.


ARŞİV