Evin tapusunu bıraktık, arabayı bıraktık… Ya Netflix hesabı? Paylaştığımız fotoğraflar? Yaptığımız yorumlar? Gönderdiğimiz elektronik postalar? Hepimiz dijital dünyada birer iz bırakıyoruz. Çevrimiçi dünyadaki bu ayak izlerimiz biz öldükten sonra ne olacak? ? Birer “anı hesabı”na mı dönüşeceğiz? Yoksa tüm sanal varlığımız silinip gidecek mi?
30 Haziran Sosyal Medya Günü vesilesiyle bu soruların peşine düştük, yanıtları Fener-Kalamış muhitinde bürosu bulunan Avukat Mehmet Serhat Tercan’dan aldık.
-Fiziksel ölümümden sonra sanal alemdeki suretim ne olacak?
Günümüzde hesapların akıbeti kullanıcıların yani bizlerin önceden yaptıkları ayarlamalara ve kullanıcı sözleşmelerine göre şekilleniyor. Sanal alemdeki suretimizde bu şekilde aslında çok uluslu şirketlerin şirket politikalarına ve okunmadan onay verilen sözleşmelerin hükümlerine bağlı oluyor. Bazı platformlar kullanıcılara vefat halinde bir takım seçenekler sunuyor ancak bunların hukuken geçerli olup olmadığı tartışmalı.
-Kişi vefat ettiğinde sosyal medya hesaplarının hukuki statüsü ne oluyor?
Türk Medeni Kanunu’nun mirasa ilişkin hükümlerine göre, dijital içerikler kişinin malvarlığının bir parçası kabul edilerek, miras kapsamında değerlendiriliyor. Sosyal medya hesapları da “dijital malvarlığı” sayılıyor. Ancak bu noktada hesap içeriğinin ne olduğu önemli. Eğer ki kişinin hesabı ticari, ekonomik olarak bir değer taşımıyor, özel hayatına ilişkin ise mirasçılara geçmeyecek bir haktan söz ediyor olabiliriz. Uygulamada hesapların devredilmesi veya yönetimi platformların kullanıcı sözleşmeleriyle -Türk hukukuna aykırı olsa dahi- sınırlanabildiğini görüyoruz. Nitekim platformlar genellikle Amerikan hukuku temelli yaklaşımları esas alarak sözleşme ve politikalarını belirlemekte ve hesabın devrinden de kaçınmaktalar.
-“Dijital miras” kavramı Türkiye’de yasal olarak tanımlanmış mı?
Hayır, ama bu artık açık bir ihtiyaç. Hukukumuzda genel hükümler çerçevesinde dijital varlıklar “miras bırakanın malvarlığı” kapsamında değerlendirilir, ancak ayrı bir hukuki düzenleme mevcut değil. Bu konu uygulamada sıklıkla mahkemelerin takdirine bırakılıyor.
-Misal ben ‘dijital bir vasiyet bıraksam, x kişisinin kendime dijital varis atanmasını istesem, bu mümkün mü?
Türk hukukunda bu kavramlar tanımlanmamış olsa da, genel miras hukukunun içinde kişilerin dijital varlıklarıyla ilgili vasiyet düzenlemeleri yapmaları hukuken mümkün. Böyle bir vasiyet, -klasik vasiyetnamelerin şekil şartlarına uygun düzenlenmesi halinde- geçerlidir ve uygulanabilir niteliktedir.
-Bazı platformların "anı hesabı" vb seçeneklerinin Türkiye’de yasal karşılığı da yok diye anlıyorum.
Kullanıcının hayattayken yapmış olduğu bu seçimlere ve ayarlamalara hukuken saygı duyulması gerektiği genel kabul görmekle birlikte, açık yasal düzenlemeler olmadığı için ihtilaflar yaşanabiliyor. Amerikan hukuku çerçevesinde yasal kabul edilebilen bu tip düzenlemelerin, Türk hukuku çerçevesinde geçerliliği tartışılabilir.
-Ölen kişinin paylaşımları, mesajları, fotoğrafları vb. kime ait sayılır? Yakınları bu içerikleri talep edebilir mi?
Ölen kişinin dijital içerikleri, genel kural gereği hukuki açıdan mirasçılara ait sayılır. Erişim sağlanması için yasal süreçlere başvurulması gerekebilir. Ancak bu noktada, demin de bahsettiğim gibi kullanıcı sözleşmeleri ile Türk kanunlarının çatıştığı haller oluyor. Bu durumu aşama aşama değerlendirmek icap ediyor. Genele atılmış olan fotoğraf, yorum, görüş ile özel mesajların akıbetini farklı değerlendirmek gerek.
-Sıradan bir kişinin paylaştığı tatil fotoğrafı ile bir influencer’in reklam iletisi aynı değil yani.
Evet, sosyal medya hesabında yer alan içeriklerinde ticari veya ekonomik değer taşıyıp taşımadığı her bir veri üzerinde değerlendirilmeli. Örneğin, ticari faaliyetlerde veya iş ilişkilerinde kullanılmış yazışmalar, iş ile bağlantılı değer ifade ediyorsa ve ekonomik bir menfaati içeriyorsa, bunların mirasçılara intikali söz konusu olabilir. Bir diğer yandan özel bir ilişkiyi içeren mesajların ise mirasçılara geçmesi kabul görmemelidir. Yine mesaj içeriklerinin mirasçıların hukuki haklarının korunması için gerekli bilgileri içermesi de (borç, alacak durumları gibi) mirasçılara intikal gerek.
-Hesap ticari bir gelir sağlıyorsa, bu gelir mirasçılara geçer mi?
Evet. Ancak gelirin devam etmesi için ilgili hesabın yönetimi veya devri konusunda platformun izin ve prosedürlerine uygun hareket edilmesi gerek.
-Peki bir kişinin sağlığında hesaplarıyla ilgili talimat bırakması hukuken geçerli mi?
Evet, eğer bu talimatlar, vasiyetname gibi şekil şartlarına uygun düzenlenmişse geçerli. Ancak ‘öldüğümde hesabım şu kişiye devredilsin’ gibi genel bir talimat, platformlar açısından Türk hukuku kapsamında bağlayıcı olmayabilir. Öte yandan ekonomik değer ifade eden sosyal medya hesaplarının hukuken geçerli bir vasiyetname ile devrinin sağlanması lazım.
-Kullanıcı hayattayken sosyal medya şifrelerini mirasçısına bırakabilir mi?
Kullanıcı sözleşmeleri genellikle hesap bilgilerinin başkalarıyla paylaşılmasını yasaklar. Bu nedenle şifrelerin bırakılması hukuken geçerli olsa da, uygulamada platformlar tarafından engelleme veya yaptırımla karşılaşılabilir.
DİJİTAL İTİBARIM NE OLACAK?
-Kişi öldükten sonraki ‘dijital itibarı’ nasıl korunuyor? Mesela bir yakınım hesabıma girip adıma paylaşım yapabilir mi?
Ölen kişinin sosyal medya hesabına yetkisiz girilmesi, içeriklerinin hukuka aykırı şekilde incelenmesi pek çok bakımdan suçtur. Paylaşımın niteliğine göre TCK 130’da yer alan kişinin hatırasına hakaret suçu da gündeme gelebilir.
-Türkiye’de dijital miras konusunda mahkemeye taşınmış örnekler var mı?
Ülkemizde bu konuda az sayıda dava var. Mahkemeler genellikle dijital içeriklerin mirasa dahil olduğu yönünde karar veriyor. Örneğin, mirasçıların Facebook hesap bilgilerini talep ettiği ve mahkeme tarafından kabul edilen davalar mevcut. Ancak bu davaların çözümü uzun sürüyor, platformların uluslararası niteliği nedeniyle uygulamada zorluklar yaşanabiliyor.