“Dünyadaki en ucuz şey insan hayatı”

Kadıköy Belediyesi’nin canlı yayın konuğu olan oyuncu, yönetmen Onur Saylak, dünyadaki en ucuz şeyin insan hayatı olduğunu belirterek “Umarım insanı odaklayan sistemler gelişir” temennisinde bulundu

09 Nisan 2020 - 12:17

Kadıköy Belediyesi’nin korona virüsü nedeniyle Instagram hesabı üzerinden başlattığı canlı yayınlar sürüyor. Gün içinde sağlık, spor, edebiyat, müzik, kent, psikoloji konularında yapılan canlı yayınlara ilgi oldukça yüksek. Belediyenin canlı yayınlarına edebiyat, tiyatro, müzik ve sinema dünyasından ünlü isimler de konuk oluyor. Haluk Bilginer, Mert Fırat, Can Bonomo gibi isimlerin konuk olduğu canlı yayınlarda aynı zamanda konserler de düzenleniyor. Belediyenin gün için içinde yaptığı canlı yayınlar arasında moderasyonunu sanatçı Mazlum Çimen’in yaptığı “Mazlum Çimen’le sohbet eve sığar “ ile "5’te 5 sohbetler" yer alıyor. Moderasyonunu Kadıköy Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Alişan Çapan’ın yaptığı 5’te 5 sohbetlerin 8 Nisan Çarşamba günkü konuğu oyuncu ve yönetmen Onur Saylak oldu.

Üniversiteyi bitirdikten sonra Ankara’dan İstanbul’a geldiğini anlatan Saylak, yönetmen Özcan Alper ile tanışmasını ve Sonbahar filmi için birlikte çalışmaya başlamalarını anlattı. “Özcan’ın yönetmen olarak ilk filmiydi benim de oyuncu olarak ilk filmim. Ve ne hissediyor, ne düşünüyorsak bir üretim içinde bulunduk. Çok içten samimi bir çalışmayla Sonbahar’ı var etmeye çalıştık. Ve Sonbahar büyüdü. Nitelikli bir sinema filmi ortaya çıkmış oldu ve yankısı hala devam ediyor” dedi.  Sonbahar filminin de öyküsü olan ölüm oruçlarına değinilen sohbette geçtiğimiz günlerde ölüm orucunda yaşamını yitiren Grup Yorum solisti Helin Bölek ile ilgili Saylak, “Bir insan sadece şarkı söyleyebilmek, sadece insanlarla bunu paylaşabilmek için ölüm orucuna yattı ve hayatını kaybetti. Bunun üzerine ne dersiniz boş.” yorumunu yaptı.

İnsan hayatının çok basite alındığına dikkat çeken Saylak şunları söyledi:  “Dünyadaki en ucuz şey insan hayatı. En basite alınan şey insan hayatı. Ama yaşamak denen şey insanın elindeki tek done. Şu anda yaşadığımız şeye bakın. Bir virüs yayıldı ve bütün dünya kapandı. Ne önemi var bu binaların, ne önemi var bu teknolojilerin ne oldu? Hiçbir işe yaramıyor. Siz istediğiniz kadar büyük binalar yapın, insan yoksa hepsi boş. İnsanın varoluşuna dair kendini tekrar gözden geçirmesi gerekiyor.”

Korona virüsünün kimseyi ayırmadan herkesin belası olduğunu hatırlatan Saylak, "Hepimiz dört gözle bilim adamlarının müthiş açıklama yapacağı anı bekliyoruz. Bilim denen şeyin ne kadar önemli olduğunu, asıl yatırım yapılması gereken, asıl geliştirilmesi gereken sektörlerin ne olduğunu bir kez daha anlıyorsun. Asıl gücün buralar olduğunu bana hatırlattı. Umarım herkese hatırlatıyordur.” yorumunu yaptı. Salgından çıkarılacak dersler üzerine de konuşulan sohbette büyük değişimler olacağını düşünmeğini belirten Saylak, aynı acıların peşpeşe yaşandığına dikkat çekerek “İnsanların, toplulukların birbirine neler yaptığını unutturmamaya, hatırlatmaya çalışıyorsun, bizim de yaptığımız o” ifadelerini kullandı.

“SAHİLLERİMİZE ÇOCUK CESEDİ VURUYOR”

Yönetmenliğini yaptığı “Daha” filmi hakkında da konuşan Onur Saylak şunları söyledi: “Daha, Hakan’ın (Günday) 2011 yılında yazdığı bir roman. Biz o romanı filmleştirmeye çalışırken gözümüzün önünde ne manzaralar oluştu. Ve hala mevcut. Bir ay önce Bulgaristan- Yunanistan sınırına dayanmış mültecileri konuşurken bir anda gündem nereye gitti.” Daha’nın Avrupa’da pek çok festivalde gösterildiğin anlatan Saylak, filmin “sert” olarak değerlendirilmesine ilişkin “Bizim sahillerimize çocuk cesedi vuruyor, bundan daha sert değil. Macaristan sınırından o insancıklar koşmaya çalışırken bir gazeteci çelme taktı. Biz bu filmde bunlardan daha sert bir şey anlatmadık. Bir insanın yaşadığı yerden politik, iklimsel ya da dinsel çatışmalar yüzünden yaşamak için çıktığı yolculuk kadar sert bir şey ne duydum ne de gördüm.”

Daha filminin bir sonuç filmi olduğunun altını çizen Saylak, “Peki sebepleri? Umarım birileri de o sebeplerin filmlerini yapar. Ne oldu da Suriye bu hale geldi. Umarım birileri bunun filmlerini yapar. Ne oldu da Afrika’daki insanlar göç etmek zorunda kalıyor. Umarım birileri de onların filmlerini yapar” dedi.

"HALUK ABİNİN CEBİNDE BİNLERCE BİLYE VAR"

Yönetmenliğini yaptığı Şahsiyet dizisindeki rolü nedeniyle Haluk Bilginer'in 47. Uluslararası Emmy Ödülü almasından dolayı çok mutlu ve gururlu olduğunu belirten Saylak, "Haluk abi kadar iyi oyuncu bulmak çok zor. Kendisinden önce projeyi düşünen, sahne denen şeyin tek kişi oynanmadığını herkese gösteren ve çok kabiliyetli, çok meziyetli bir oyuncu. Haluk abinin cebinde binlerce bilye var, istediğinizi seçebiliyorsunuz” yorumunu yaptı.


ARŞİV