Türkiye’nin en eski demiryolu hatlarından biri olan Doğu Ekspresi ile ilgili neredeyse her gün bir haberle karşılaşıyoruz. Turizm şirketlerinin, gezginlerin, fotoğrafçıların düzenlediği günübirlik ya da uzun süreli turlarla 56 yıllık Doğu Ekspresi tekrar gün yüzüne çıktı. Öyle ki Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü’nün resmi verilerine göre, 2018 yılının ocak ayı ortasına kadar 14 bin 165 kişi Ankara’dan Kars’a yolculuk etti.
Şimdiye kadar binlerce kişiyi Türkiye’nin bir ucundan diğer ucuna taşıyan Doğu Ekspresi ilk seferini bundan tam 79 yıl önce 1939 yılında Erzurum’a yaptı. 1962 yılında ise bu hat Kars’a kadar uzatıldı.Sosyal medyada yapılan paylaşımlar sayesinde yolculuğa ilginin artmasıyla Doğu Ekspresi’nde bir olan yataklı vagon sayısı, ocak ayından itibaren sefer başına 5’e çıkartıldı. Trende iki de kuşetli vagon bulunuyor. Yolcu sayısının en yoğun olduğu dönem ise kış mevsimi. Yürüyüş grupları, fotoğraf sanatçıları, dağcılık grupları ve üniversite öğrencilerinin rağbet ettiği bu uzun yolculuğa yabancı turistler de ilgi gösteriyor.
HAYDARPAŞA’DAN KALKMIYOR
Bugünlerde çok konuşulsa da Doğu Ekspresi aslında Haydarpaşa Garı’yla anılıyor. 6 yıl önce başlayan ve hala devam eden Marmaray ile yüksek hızlı tren projesi nedeniyle Haydarpaşa’dan kalkan ana hat trenleri Pendik istasyonuna alındı. Haydarpaşa Garı kapatılmadan evvel Doğu Ekspresi İstanbul’dan başlayıp Kars’ta noktalanıyordu. Türkiye’nin batısıyla doğusu arasında süren bu yolculuk sayesinde yolcular 11 şehir geçiyordu. 2012 yılından sonra ise bu 7’ye indi. Tarihi hat şu an batıdan değil İç Anadolu’dan hareket ediyor. Doğu Ekspresi trenleri Ankara- Kırıkkale- Kayseri- Sivas- Erzincan Erzurum- Kars güzergahında her gün sefer yapıyor ve 1080 km’lik yolu, 25 saatte tamamlıyor.
ESKİ YOLCULAR ANLATIYOR
İstanbul’dan başlayıp Kars’ta biten bu yolculuktan İstanbullular 6 yıldır yoksun. Yolcular bu seyahat için ilk olarak Pendik’ten Ankara’ya gitmek zorunda. Son günlerde Doğu Ekspresi ile ilgili haberlerin artmasıyla Haydarpaşa Garı’ndan Kars’a yolculuk eden eski yolcular da sosyal medyada anılarını paylaştı. Ancak yolcular anılarını paylaşırken, bir de bitmek bilmeyen Marmaray projesine ve Haydarpaşa Garı’nın kapalı olmasına tepki gösterdiler. Biz de Gazete Kadıköy olarak bu yolcuların peşine düştük.
Gökçe Aydın yolculuk sırasında ud çalarken...
SAKARYA VADİSİ'Nİ GÖRMEK...
Akademisyen Gökçe Aydın tren yolculuğuna aşık bir yolcu. 2002’den 2016’ya kadar her yıl Kars’a yolculuk yapmış. Ancak, Haydarpaşa’dan bu yolculuğa en son 2010 yılında çıkabilmiş. Aydın, 11 kişilik kalabalık bir grupla yaptığı uzun yolculuğu şöyle anlatıyor: “Anlatılmaz yaşanır bir yolculuktu, 11 kişi olarak yola çıkmıştık ve teker teker kompartımanlara dağılarak yataklı vagonu tümden kapatmıştık. Tren Haydarpaşa - Ankara parkurunu gündüz geçiyordu. Haydarpaşa’dan binmek ve Sakarya Vadisi'ni gündüz gözüyle geçmek büyük keyifti.”
HAYDARPAŞA’NIN ANONSU
Gökçe Aydın için Haydarpaşa Garı’nın başka bir anlamı var. “Benim için Haydarpaşa’dan trene binmek, tek başına yapıldığında biraz eksik kalıyor” diyen Aydın, Haydarpaşa İskelesi'nde vapurdan inmenin, peronlara doğru yürümenin ve treni bulmanın başka bir tecrübe olduğu söylüyor. Aydın, şöyle devam ediyor: “Haydarpaşa Garı’nın kendine özgü bir kurumsal kimliği vardı. Anons formatları bile yıllarca aynı kaldı, değişmedi. Şöyle bir format: Doğu Ekspresi, altıncı yolun baş tarafından, saat 08.35’te hareket edecektir. Doğu Ekspresi, altıncı yolun baş tarafındadır.' Türkiye’deki başka hiçbir garda bu formatta anons yapılmazdı, Haydarpaşa’ya özgüydü. Bu anonsları dinleyip, artık formatını ezberlediğim için onlara eşlik etmek benim için büyük keyifti.”
Aydın, Doğu Ekspresi’nin son günlerde popüler olmasının nedeninin sosyal medyada yapılan paylaşımlardan kaynaklandığını vurguluyor. “Biz tren yolculuğuna aşık insanlarız” diyen Aydın, “Bu bizim için hobiden öte, yaşam tarzı adeta. Bu popülerliğe katılanların samimiyetine inansak, tepki göstermek bir yana, mutlu bile oluruz. Ama, gözlemlediğimiz kadarıyla, bu yolculuğa yapan kişilerin önemli bir kısmı, birkaç yıl öncesine kadar tren yolculuğunu alt sınıftan insanların tercihi gibi gören, trene binenlere küçümser gözle bakan kişiler. İster istemez, ‘ne oldu da birdenbire tren yolculuğu aşkınız kabardı?’ diyesimiz geliyor.” diyor.
Doğu Ekspresi’nin ve diğer trenlerin Haydarpaşa’dan kalkması gerektiğini söyleyen Aydın, son günlerde artan yoğun talebin treni ulaşım ihtiyacı için kullanan bölge halkının da bilet bulamayıp mağdur olmasına neden olduğunu ekliyor.
RİZE’YE TRENLE YOLCULUK
Uzun yıllar Haydarpaşa Garı’ndan trene binip yolculuk yapan Ebru Erbaş ise son yolculuğunu 2011 yılında yapmış. İstanbul’dan Rize’ye gitmek için aktarmalı yolculuk yapan Erbaş, kendisi için meşakkatli ama zevkli olan yolculuğu şöyle anlatıyor: “Aslında bizim yaptığımız kulağı ters göstermek gibiydi. Yıllarca direkt Haydarpaşa’dan kalkan Doğu Ekspresi ile Kars’a gittik. İki gün iki gece, yataklıda tıngır mıngır, bu diyar baştan başa, komik sayılacak fiyatlara parayla satın alınamayacak bir lüksü yaşadığımızın farkındaydık. Kars’tan da otobüsle Ardahan- Artvin üzerinden dört saatlik bir yolculukla Rize’deki köye varırdık. Sardalye konservesi gibi 24 saat otobüse tıkılmayı gelişmişlik sayan insanlar bizi yadırgardı. Asıl o tren yolculuğunun kendisinin tatil olduğunu kimseye anlatamazdık. Haydarpaşa-Adana- İskenderun da yaptık, Mavi Tren miydi adı, şimdi hatırlamıyorum, Haydarpaşa-Ankara arası muhteşem gecelerin sayısını hiç hatırlamıyorum. Şanslı mıydık yoksa lanetliler mi? Haydarpaşa Garı'nı yaktılar, kapattılar çünkü, bunun bir sosyal devletin ve bir güzel ülkenin sonu olduğunu anlayan, isyan eden bir avuç insandık.”
“KAPISINDAN GEÇMEM”
Erbaş, Haydarpaşa Garı kapatıldıktan sonra her Pazar nöbet tutanlardan biri. “Doğu Ekspresi’nin kapısından geçmem” diyerek Haydarpaşa Garı’nın kapatılmasına tepkisini gösteriyor ve devam ediyor: “Bir baktık ki artık olmayan Doğu Ekspresi kıymete binmiş, turizm sektörümüzce keşfedilmiş. Millet ta Pendik’e kadar bir yerlere taşınıyor. Oradan hızlı trene biniyor, Ankara’da iniyor. Yine şehir dışlarına taşınıp ve nihayet Doğu Ekspresi’nin kalan hayaletine ulaşıyor. Bilmeyene neyi kaybettiğini anlatamazsın. İstanbul’u hiç görmemiş turistin gelip de bu halinin karşısında ‘fantastik’ diye ayılıp bayılması gibi. Sırf bu aşağılamaya, bu eziyete gösterilen ilginin Haydarpaşa’nın gaspını, sermayenin demiryollarımıza çökmesini meşrulaştırdığını hiç anlatamazsın.”