“Dükkânı açmak deli cesaretiydi”

Moda’da yeni açılan kitap ve plak dükkânı Moda 216’nın genç sahibi Doğa Bekiroğlu ile konuştuk. Hem doktora öğrencisi ve hem de müzisyen olan Bekiroğlu, “Sabahları esnaf, öğlenleri doktora öğrencisi, akşamları ise müzisyen olarak sahnede olmak ayrı bir keyif veriyor” dedi

01 Şubat 2024 - 18:44

Moda’nın yeni kitap ve plak dükkânı Moda 216’nın, 27 yaşındaki genç sahibi Doğa Bekiroğlu, Marmara Üniversitesi Radyo Sinema Televizyon bölümünde doktora öğrencisi, aynı zamanda da saksafon çalan bir müzisyen. Biz de Moda’nın genç ve yeni esnafı olan Bekiroğlu ile konuştuk. 

  • Kadıköy’de kitapçıların kapandığı bir dönemde bu dükkânı açmaya nasıl cesaret ettiniz?

İlk dükkanımı, 29 Ekim 2021’de açtım, bu tarihi özellikle babam istedi, bu dükkânın açılışını da 29 Ekim 2023’te yaptım, babamın da söylediği gibi ‘Cumhuriyet’in 100’üncü yılında Moda’ya bir kitapçı armağan ettik’.

Açıkçası bu dükkânı açmak deli cesaretiydi ailemin de desteğiyle açtım. Ama kitap okuyan genç nesil olduğunun da farkındaydım, ben de 27 yaşındayım. Pandemi sonrasında bazı kişiler internetten ve zincir marketlerden kitap almak istemiyor. Tabi bundaki nedenlerin temelinde ideolojik sebepler var, tekele döndü ve insanlar butik yerleri de desteklemeyi seviyor. Bir kitap dükkânı açmak istememin temelindeki neden ise ben çocukluğumdan beri çok fazla okurum, kitaplarla haşır neşir büyüdüm. Evdeki kütüphanem giderek büyürken, bu okuduğum kitapları ve kazandığım bilgileri sunma ihtiyacı hissettim. Ayrıca dükkânda dört masam var, burada çay ve kahve servisi de yapıyorum. 

“BURASI SADECE BİR DÜKKÂN DEĞİL”

  • Hangi tarz kitaplara yer veriyorsunuz?

Kendi seçkim. Hoşuma giden kitaplara öncelik verdiğim gibi, bağımsız yayınevlerine daha çok yer vermeye çalışıyorum. Lemis, Holde, Jaguar ve Siren yayınları gibi birçok bağımsız yayınevine özel bir yer ayırdım. Sinema üzerine doktora yapıyorum, sinema kitapları ile metinler arası çalışmalar yaptığım için sosyoloji kitapları da var. Dükkânın edebi anlayışına hitap etmeyecek kitapları almıyorum. İyi edebiyata yer veriyorum, son çıkanları seçerek söylüyorum. Çünkü burası sadece bir dükkân değil, sosyal bir organizma. 

  • Gördüğüm kadarıyla Moda 216 aynı zamanda bir plak dükkânı. 

Evet, dükkânda geniş sayılabilecek bir müzik yelpazesine sahibim. Plakları genelde yurt dışından getirmeye çalışıyorum, Türkiye’de olmayan alternatif müziklere yer vermek istiyorum. Tabi ki bu dükkânda ana akım müzik yok demek değil; Barış Manço, Bulutsuzluk Özlemi, Cem Adrian, Pink Floyd, Taylor Swift, İmany, Warhaus gibi isimler yer alıyor. Bu isimlerin yanı sıra iyi bir caz arşivi var, özellikle seçerek alıyorum. Bu seçimlerde de benim müzik geçmişim, saksafon çalmam etkili. 

  • Dükkânda herhangi bir etkinlik yapılıyor mu veya yapmak istediğiniz ne gibi şeyler var?

Dükkânın kitapçı olmasında dolayı, imza günleri yapılıyor. Hatta Kadıköylü bir yazar olan Alev Gülsün’ün imza gününü daha yeni düzenledik. Bu da dükkânın ilk imza günüydü ve bunu başkaları da takip edecek. Eğer planladıklarımı yapabilirsem, burada müzik söyleşileri ve müzisyen kimliğimden de yararlanarak müzik dinletileri yapmak istiyorum.

SABAH ESNAF, AKŞAM MÜZİSYEN

  • Doktora öğrenciliği, esnaflık ve müzisyenlik, bunları dengelemek zor olmuyor mu, yetişebiliyor musunuz? Hayatta kaçırdığınız bir şey olduğunu düşünmüyor musunuz?

Hepsini bir arada, düzgün bir biçimde ilerletmeye çalışmak zor. Ancak yoğun oldukça kendimi daha iyi organize edebiliyorum. Sabahları esnaf, öğlenleri doktora öğrencisi, akşamları ise müzisyen olarak sahnede olmak ayrı bir keyif veriyor. Hepsinin sağladığı ortam ve sosyalleşme çevresi de farklı. Tabii hayattan bir şeyler kaçıyordur ama bu bir üzüntü vermiyor, ben bu yoğunluk içerisinde kazandıklarımla mutluyum.

  • Dükkânı Kadıköy’de açmanızın temel nedeni neydi?

Ben Kadıköylüyüm ve burası yaşayan bir semt, kültür sanat hayatı burada oturanlar için önem taşıyor. Dükkânı başka bir yerde açsaydım, şu anki gibi birbirini tanımayan insanlar kitaplarını seçerken birbiriyle sohbet eder miydi bilmiyorum. Dükkâna gelenler yavaş yavaş diğer müşterileri tanımaya ve onlarla gerek müzik gerek edebiyat sohbetleri etmeye başladı. Burada rahat bir sosyalleşme ortamının olması, gelenlerin Kadıköylü oluşu ve dükkânın Kadıköy’de olması etkiliyor. Başka bir yerde bu ortam olmazdı. 

 


ARŞİV