“Durgun su yok ise sivrisinek de olmaz”

Kadıköy Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Ali İhsan Mete, saksı, kova gibi alanlara bıraktığımız sular ile sivrisineklerin üremesine katkı sağladığımızı hatırlatarak, sivrisineklerin durgun sulara ulaşmasını engellememiz gerektiğini söyledi

08 Temmuz 2021 - 09:37

Kadıköy Belediyesi, “Konuşan Kadıköy” sloganı ile mahalle sakinlerinin mahallelerine dair sorunlarını ve taleplerini dile getirdiği, sorunların çözümüne yönelik fikir alışverişinde bulunulduğu mahalle toplantıları düzenledi. Toplantılarda öne çıkan sorunlardan biri de sivrisineklere ilişkin yapılan şikayetler oldu. 

Şikayetlerin yoğunluğu üzerine konuyu Kadıköy Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Ali İhsan Mete'ye sorduk. Belediyenin bu şikayetlere karşı nasıl bir tavır aldığını, sivrisineklerin nasıl ürediklerini, sağlığa etkilerini, onlarla nasıl mücadele edildiğini Mete ile konuştuk.   

“ÜREME KAYNAKLARI ISLAH EDİLMELİ”

Sivrisineklerin türden türe farklılık göstermesi ile birlikte dang humması, batı nil virusu, sarıhumma, zika, sıtma gibi hastalıkların vektörlüğünü (taşıyıcılığını) yaptığını belirten Mete, “İnşaat ve bina altı biriken sular, foseptik kuyular, mazgallar-rögarlar, saksı altları, su depoları, varil, oto lastikleri gibi yerler sivrisineklerin üreme kaynakları. Söz konusu üreme kaynağının drenajının sağlanması ya da ıslah edilinceye kadar biyolojik larvasit veya yüzey gerilim ajanları ile larva mücadelesi yapmaktayız. Kalıcı çözüm ve biyoçeşitliliğin korunması için üreme kaynaklarının ıslah edilmesi en doğru yaklaşımdır. Durgun su yok ise sivrisinekte olmaz” dedi.

“ETKİLİ VE GÜVENLİ BİR YÖNTEM”

Sivrisineklerin yumurtalarını bırakabileceği su birikintisine neden olabilecek alanların kurutulması ve ıslah edilmesi gerektiğini söyleyen Mete, kalıcı halk sağlığı açısından en güvenilir çözümün bu olduğunu ifade etti. Bina altı suları, inşaat suları, foseptik çukurları, süs havuzları, ağzı açık su kaplarının sivrisineklerin yumurta bıraktığı alanlar olduğunu kaydeden Mete, temel amacın hedef canlının yumurtasını bırakabileceği durgun suya ulaşmasını engellemek olduğunun altını çizdi. 

“BİYOLOJİK MÜCADELE DAHA GÜVENLİ”

Mete şöyle devam etti: “Kimyasal mücadeleye alternatif olarak kullanılan biyolojik mücadele etkili ve çok daha güvenli bir yöntemdir. Birimimiz bu mücadele yöntemine ağırlık vermektedir. Sivrisinek balığı, sudaki larva ve pupa ile beslendiğinden biyolojik mücadelede kullanılmaktadır. Ancak kapalı sistem dışında kullanılması, işgalci tür sorunu yaratabileceği unutulmamalıdır.”

SAKSIDAKİ DURGUN SU...

Ali İhsan Mete, “Kültürel mücadele, broşür, eğitim, medya gibi halkın bilinçlendirilmesine dayanmaktadır. Bu sebeple bireysel önlemler halka öğretilmektedir. Saksı altındaki, el arabasındaki, kovadaki, lastikteki, teknedeki gibi durgun su oluşumuna bazen biz sebep oluruz. Sivrisineklerin yumurtalarını bırakabileceği durgun sulara ulaşmasının önüne geçilmesi gerekmektedir. Bazı üreme kaynaklarının çözümü oldukça basittir. Açıkta su birikintilerine sebep olan olumsuzluklara sebep vermemek, ortadan kaldırmak veya ıslah etmek. Etrafta inşaat söz konusu ise vatandaşlar bize çağrı merkezimizden ulaşabilirler, ekiplerimiz çalışma yapmaktadır” ifadelerini kullandı. 

“KİMYASAL MÜCADELE İNSAN İÇİN ZARARLI”

Sivrisinek ile mücadelede kimyasal yöntemin insan ve çevre sağlığı açısından oldukça zararlı etkiye sahip olduğuna dikkat çeken Mete: “Mücadele etkinliği düşük olmasına rağmen ülkemizde özellikle halkı psikolojik açıdan rahatlatmak ve propaganda amaçlı olarak kullanılmaktadır. Sonuç olarak entegre sivrisinek mücadelesinde kimyasal mücadelenin olumsuz etkileri, maliyetin yüksek olması, iş gücü kaybı ile çevre ve toplum sağlığı göz önüne alındığında başarı oranı oldukça düşüktür. Kamu kaynaklarının mekanik, biyolojik ve kültürel mücadeleye ayrılması kamu sağlığı ve yararı açısından daha faydalı olacaktır” dedi.


ARŞİV