Geçtiğimiz haftalarda başlayan 2017-2018 yeni eğitim-öğretim yılına müfredat değişikliği ve sınav sistemi tartışmaları damgasını vurdu. MEB’in açıkladığı yeni müfredat birçok eleştiri alırken, liseye ve üniversiteye geçiş sınavında da bazı değişiklikler yapıldı. TEOG, YGS-LYS olmak üzere sınavların kaldırıldığı duyuruldu ama yeni sisteme dair bir açıklama yok. Eğitimdeki son gelişmeleri sizin için derledik ve konunun muhataplarına görüşlerini sorduk.
MÜFREDAT “EVRİM” GEÇİRDİ
Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim öğretim sürecini düzenleyecek yeni müfredat açıklandı. Türkiye’nin OECD tarafından düzenlenen eğitim araştırması PISA’da bir kez daha son sıralarda yer alması da gözetilerek hazırlanan müfredatta, genel olarak ders içerikleri azaltılırken, birçok yeni konu da müfredata girdi. 12 yıl sonra kaldırıldığı duyurulan eğik el yazısı artık öğretmenin tercihine bırakılırken, yeni müfredatta 9.sınıf biyoloji dersinde yer alan, “Hayatın başlangıcı ve evrim” ünitesi çıkarıldı. Atatürk ile ilgili 1’inci sınıf öğrencilerine aktarılacak bilgilerin azaltıldığı müfredatta, 15 Temmuz ve yakın tarih müfredatın içindeki konulara eklendi.
Konuyla ilgili Gazete Kadıköy’e konuşan Herkese Bilim ve Teknoloji Dergisi yazarı, Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden Prof. Dr. Cem Say evrim ünitesinin çıkarılmasıyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Öğrencilerimize, gençlerimize kendi içinde yaşadıkları evrenin nasıl oluştuğunu anlatmamız lazım. Bu bilgi olmadan şu aşamada insanların vardığı son noktanın ne olduğunu bilmeden nasıl bunun üzerine yeni şeyler koyabilirler? Nasıl bir adım ileriye gidebilirler? Evrim, öyle herhangi bir dersin ücra bir köşesinde olan bir konu değil. Canlıların, şu anda gördüğümüz yaşamın, çevremizdeki gördüğümüz her şeyin nasıl ortaya çıktığını, nasıl bu hali aldığını açıklayan biyolojinin temeli. Evrim olmadan canlılık ile ilgili hiçbir şeyi temel olarak anlamak mümkün değil. Bu bilgiyi çocuklardan saklayarak ya da yokmuş gibi davranarak bir yere varamayız. Sanki bu konu tartışmalıymış, dünyada kabul görmemiş gibi bir algı yaratılıyor. Biyoloji ile temel bilgi olan evrimi öğrencilere vermemek diğer anlattıklarını da boşa anlatmak ve vakit kaybı demek. Çünkü evrim kavranmadan ‘varyasyon’, ‘adaptasyon’, ‘mutasyon’ gibi kavramların algılanması mümkün değil. Ne olursa olsun bilime böyle yaklaşılması tüyler ürpertici.
TEOG KALDIRILDI
TEOG’un yerine hangi sistemin geleceği ise okulların açılmasının ardından 3 hafta geçmesine rağmen hala muamma. Daha önce sınavsız yerleştirme konusunda çalışmalar yapıldığını kaydeden Bakan Yılmaz, 3 Eylül’de mecliste basın mensuplarına yaptığı açıklamada ortaöğretime geçiş sınavına ilişkin değişikliklerin en kısa zamanda Bakanlar Kurulu’na sunulacağını ve kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
YGS-LYS TEK SINAV OLACAK
Bakan Yılmaz’ın TEOG’un kaldırılacağına dair yaptığı açıklamadan hemen bir hafta sonra yeni akademik yıl açılışında konuşan YÖK Başkanı Yekta Saraç üniversiteye geçiş sınavı (YGS-LYS) ile ilgili “Şu an uygulanmakta olan giriş sistemi iki aşamalı olarak gerçekleştirilmekte. Sınavların ilki mart, diğeri haziran ayında ve toplam 5 gün sürmektedir. Neredeyse 4 aya yayılan bu durum lise eğitimini olumsuz etkilemektedir. Yeni düzenlemeyle sınavı, bir hafta sonunda başlayıp, bitirmeyi planlamaktayız. 18 puan türünde azaltmaya gidiyoruz.” sözleriyle sınavın tek aşamada gerçekleşeceğinin sinyalini verdi. Durumla ilgili henüz somut bir adım atılmadı.
“DENEY TAHTASI GİBİ HİSSEDİYORUM”
Sistemin daha önce duyurulmadan eğitim-öğretim süreci başladıktan sonra duyurulması, aynı sene kararın uygulanacağının söylenmesi ise öğrenci ve veliler tarafından tepkiyle karşılandı. Biz de bu sene YGS-LYS sınavına gireceklerini sanan öğrencilerle konuştuk:
Erdi Köseoğlu (Mezun): Bu benim ilk sınavım değil. Yaklaşık iki senedir hali hazırda mevcut sistemle başa çıkmaya çalışıyorum. Dersler aynı mı kalacak? Müfredat kapsamı değişecek mi? Daha onlar bile belli değil şuan. Ben hangi sınava hazırlanacağımı bilsem yine sisteme göre elimden geleni yaparım. Ama çalışacağım şeylerin kapsamını da bilmiyorum. En çok yoran şey bilinmezlik. Ortaokuldan üniversiteye çok fazla sınav gördüm. Deneme tahtası gibi hissediyorum kendimi. Bir okula kapatmışlar sanki beni. O okuldaki fareler gibiyim. Yukarıdan bakıyorlar bana, üzerimde deneyler yapıyorlar. Ben zaten lise hayatım boyunca sisteme hazırlandım. Bilime, edebiyata ona buna hazırlanmadım ki. Bu sistem değişikliklerinin öğretmenlerin de kalitesini düşürdüğüne inanıyorum.
Şimal Ertekin (Beşiktaş Anadolu Lisesi öğrencisi): Ben konservatuara hazırlanıyordum. Dolayısıyla YGS’ye girecek, LYS’ye girmeyecektim. İki senedir YGS’ye yönelik çalışmalar yaptım. Buna göre kaynak kitaplar aldım. Şuan ise ne yapacağıma dair hiç bir fikrim yok. Kaldıranların da bir fikri olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Benim için şaşırtıcı olmadı bir gün birinin ‘sınav kalkacak’ demesi. Alıştık artık. Bir sene öyle bir sene böyle. Bizim nesil TEOG’a da ilk defa giren öğrencilerdi. Böyle şeyler de şansımıza bizi buldu hep. Okulda arkadaşlarım arasında en çok konuştuğumuz meselelerden biri bu. Kimse ne yapacağını bilmiyor. Sınavın iki kademeden tek kademeye düşürüleceği konuşuluyor. Bunun sebebini ise sınav stresini ortadan kaldırmak olarak açıklıyorlar. Bu nasıl bir mantık? Bu sınav stresini azaltmayacak. Azaltmayacağı gibi arttıracağını düşünüyorum.
KİTAPLAR ELLERİNDE KALDI
Sistem değişikliğinin tek mağduru öğrenciler olmadı. TEOG ve YGS-LYS için hazırlanan kitaplar, yayınevlerinin ve kitapçıların ellerinde kaldı. Bu durumdan kaynaklı büyük maddi zarara uğradığını söyleyen AKMAR Pasajı’ndaki kitapçılarla konuştuk:
Süleyman Çiftçi(Şafak Kitapevi): Sezona hazırlık için birçok TEOG ve YGS-LYS kitabı satın aldık. Bunların birçoğu da geri iadesizdi. TEOG’un kaldırılmasıyla birlikte bütün kitaplar elimizde kaldı. YGS-LYS’de bir belirsizlik var. Bu sebepten kaynaklı öğrenciler beklemede, YGS-LYS kitapları da satmıyor yani. Bu pasajda binlerce kitap çöpe atılacak. Bu esnafa, bu kitaplara yapılan harcamalara yazıktır. Biz küçük bir kitapçıyız. Batmanın eşiğine geldik. Umarım sesimizi birileri duyar.
Zafer Kaya (Yıldız Kitapçısı): Kitap satamıyoruz artık. Özellikle TEOG hiç satmıyor. Elimizde kaldı, iade de edemiyoruz. Elimizde belki de bin kitap kaldı. Şu an kitap satışları da düştü. Çünkü öğrencilerin kafası karışık. Neye hazırlanacağını bilmiyor. En azından bir dönem geçmesi gerekiyordu uygulanması için. Herkes hazırlığını ona göre yapmıştı. Bizden daha önce TEOG ve YGS kitapları alanlar da kitaplarını iade etmeye geliyorlar. Esnaf kan ağlıyor diyebilirim.
Yüksel Turan (Ardıç Yayınları): Biz aynı zamanda yayıneviyiz. YGS-LYS, TEOG gibi bazı sınavlara hazırlık kitapları hazırlıyoruz. Hazırladığımız kitaplar ellerimizde kaldı. Basmaya hazırlandığımız, dizgisini hazırladığımız kitaplar da basılamadı. Benim toplamdaki satışlarım neredeyse yüzde otuz oranında azalttı. En azından bir sene önce belirtilmiş olsa biz de ona göre gardımızı alır, ona göre hazırlık yapardık. Eğitim açısından nasıl olur bilmiyorum. Ama bizim açımızdan çok kötü oldu bu durum. Umarım yerine gelen sistem gençlerimiz için hayırlı olur da biz de bir teselli bulmuş oluruz.