Ayaküstü atıştırmak da mümkün, pilav üstü yemek de ya da iskender şeklinde tüketmek... Geleneksel tatlarımızdan dönerden bahsediyoruz. Doğru pişirildiğinde sofralarımızın vazgeçilmez lezzetlerinden olan bu yiyeceğin kansere neden olabileceğini düşündünüz mü?
Türkiye'nin birçok yerinde olduğu gibi Kadıköy'de de onlarca kebapçı, lokanta ve büfede sunulan dönerin pişirilme şekli büyük önem taşıyor. Bunu biz değil Sağlık Bakanlığı söylüyor. Zira bakanlığın genelgesine göre Likit Petrol Gazı (LPG) tipi ya da kömürlü ocaklarda pişirilen dönerden tüketmek kansere neden olabilir. Biz de konuyu beslenme uzmanlarına sorduk ve Kadıköy'deki denetimleri mercek altına aldık.
‘EN SAĞLIKLISI ELEKTRİK OCAĞI’
Kadıköy Florence Nightingale Hastanesi'nden Uzman Diyetisyen Güzin Çaltı Yener, döner ocağı türlerine göre olası sağlık risklerini şöyle anlattı: “Aslında kömür ateşinde pişen döneri sağlık açısından herhangi bir tehdit oluşturmuyor. Ama önemli olan nasıl pişirildiği! Eğer pişirme esnasında et yanarsa, bu durum kanserojen etki yaratır. LPG'li ocaklarda ise LPG yanınca ortaya çıkan alev ve gazın et ile teması kesinlikle olmamalı. Bunun için de araya radyan denilen bir cam konulması gerek ki işletmelerin çoğu bunu yapmıyor. Bu radyanın da erimemesi için önlem alınmalı. Ayrıca radyanın temizliğinin düzenli olarak yapılması gerekiyor.”
Yener, LPG tipi ocak kullanan işletmelerin mutlaka radyan kullanması gerektiğine işaret ederek, “Aslında en sağlıklısı elektrikli ocak kullanmak. Ama ne yazık ki bu tür ocakları Türkiye'de üreten çok az firma ve bu aletlerin fiyatları da oldukça yüksek olduğundan dükkân sahipleri tarafından pek tercih edilmiyor” tespitinde bulundu. Tüketicilerin de işletme sahiplerini kurallara uymaları konusunda uyarmalarını isteyen yener, “İSO belgeli ürün ve işletmeleri tercih edin” çağrısında bulundu.
‘KADIKÖY'DE DENETİMLER YAPILIYOR’
Kadıköy Belediyesi Zabıta Müdürü Hakkı Aydın Kadıköy'deki denetimlerin düzenli olarak yapıldığını vurguladı. Sağlık Bakanlığı'nın genelgesi doğrultusunda 2008 yılından bu yana bu konuya özel olarak önem verdiklerini anlatan Aydın, “Likit gazla yapılan döner pişirmelerde aradaki mesafe en az 15 cm. olmalı veya ısının direk etle temasını önleyecek arada bir cam (radyan) olmalı. Eğer işletmelerde bunlar yoksa, konulmasını sağlıyoruz. Ya da kömürlü/elektrikli ocak kullanmalarını sağlıyoruz. Kimi işletmeler de öğle yemeği vakitlerinde radyanları çıkarıyorlar ki döner daha çabuk pişsin. Bu da sağlık açısından riskli bir durum yaratıyor” dedi. Hakkı Aydın, döner pişirmede uygun koşulları sağlamayan işletmelerin Belediye Encümeni'ne sevkedilerek, haklarında gerekli cezai işlemlerin uygulandığının altını çizerek, şöyle devam etti: “Kadıköy'deki işletmeler bu anlamda genel olarak iyi durumda ancak elbette ki ara sokaklarda, küçük büfelerde ekiplerimizin gözünden kaçanlar olabiliyor. Kadıköylü tüketiciler, uygun koşulları olmayan mekânlardan döner tüketmesinler. Böyle yerleri belediyemize şikâyet etsinler.”
Sağlık Bakanlığı ne diyor?
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün konuya ilişkin genelgesi şöyle:
“Günümüzde tüketimi oldukça yaygın olan dönerlerin, çok kızarmış olanlarının kansere, az pişmiş olanlarının ise çeşitli mikrobik hastalıklara yola açtığı bilinmektedir. Direkt Likit Petrol Gazı (LPG) kullanılarak yapılan döner kızartmalarında, eğer işlem uygun bir şekilde yapılırsa yani döner ile LPG gazı alevi arasında 15 cm. kadar mesafe olursa sağlığa zararlı bir durum ortaya çıkmamaktadır.
Ancak 15 cm'den daha yakın pişirmelerde, et üzerindeki ısı 200 dereceye kadar çıktığında, etteki proteinlerde nitrozaminler meydana gelmekte, bu da kanserojen etki yapmaktadır.
Bu nedenle çok fazla sayıda olan döner yapan yerlerin düzenli olarak kontrol edilmeleri, pişirme sırasında LPG kullanan dönercilerin bu gaz alevi ile döner arasına 15 cm.lik bir mesafenin olmsı konusunda, kömür kullanan dönercilerin de de iyi pişirme koşullarının sağlanması konusunda uyarılmaları, halk sağlığı açısından önem arzetmektedir.”
Haber: Gökçe UYGUN
Fotoğraflar: Mustafa SÜRMELİ/Eylem Başak ŞENTÜRK