Şenesenevler Mualla Selcanoğlu Turizm Meslek Teknik Anadolu Lisesi Gastronomi Bölümü öğrencisi Melisa Şimşek, Türkiye Büyükler Para Poomsae Taekwondo Şampiyanosı’nda iki ayrı kategoride madalya kazanarak Türkiye şampiyonu oldu. Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil edecek Melisa’yı özel kılan özelliği otizm tanılı olması. Melisa’nın hikayesinin anlatıldığı bu haberde azmi, tüm zorluklara rağmen vazgeçmemeyi ve sonucunda ulaşılan başarıyı okuyacaksınız. Şimdi gözleriniz satırlarda dolaşırken, yüzünde ara ara yer edinen hüznün yerini mutluluğun aldığı Melisa Şimşek’in hikayesine kulak verelim.
Bu güzel başarı hikayesinin ardından Şenesenevler Mualla Selcanoğlu Turizm Meslek Teknik Anadolu Lisesi’ne gittik, okul müdürü Şenay Özdemir, okulun öğretmenlerinden Fatma Balaban, Aysen Mete ile Melisa ve annesi Zuhra Şimşek’le bir araya geldik.
“Yol almak ve ilerlemek için çocuğunuzun farklılığını kabul edin. Ondan sonra emek ve çaba verin” diyen Zuhra Şimşek, Melisa’nın hem okul hem de normal hayatta karşılaştığı zorlukları şöyle anlatıyor: “İki buçuk yaşındayken Melisa’nın özel ve farklı bir çocuk olduğunu anladım. Ve zorlu hikayemiz başladı. Eğitim hayatı için anaokulları araştırdım. Birçok yer kabul etmedi. ‘Bir ay deneyin, ben de okulda beklerim’ diyordum. Özel bir yer kabul etti ama sonra olmadı dediler ve vazgeçtiler. Sonra ilkokula gideceği okulun anasınıfında başladı. İlkokula başladığında konuşması hala yoktu. Sadece adını söylüyordu. Melisa’yı daha ağır otizm tanılı çocuklarla aynı sınıfa koymak istediler. ‘Melisa orada yapamaz. Diğer normal çocuklarla aynı sınıfta yapabilir’ dedim. Çünkü kendi çocuğumun durumunu biliyorum. Çabaladım. Normal sınıfa koydular. Kaynaştırma öğrencisi oldu. Çok iyi bir öğretmene denk geldik. Benim çocuğum da diğer çocuklar gibi okuyup yazabilecek mi diye çok düşünüyordum. Çünkü bunu hayal bile edemiyordum. Her gün beş saat evde okuma ve yazma çalıştırıyordum. Çalışırken hem Melisa ağlıyordu hem de ben. Yavaş yavaş oldu. Ama sonunda oldu. Pes etmemek gerekiyor. 4.sınıfı takdirle bitirdi. Sürekli sınıf öğretmeni ve rehber öğretmeni ile iletişim içindeydim. Sürekli yanındaydım. Bu arada özel eğitimine de devam ettik. Oradaki öğretmenlerin yönlendirmesi çok kıymetli. “
“BİZ BURADAYIZ HER ZAMAN YANINDAYIZ”
Zuhra Şimşek, “Ortaokulda da bütün öğretmenleri ile görüştüm. Kızımı anlattım. O süreci de emekle ve çaba ile bitirdik. Lise eğitiminde de kızım normal lisede zorlanacaktı. O yüzden meslek lisesi tercih ettik. Yemek yapmayı çok seviyor. Bu okulu buldum. Çok beğendim. İyi ki burası olmuş. İdari kadro ve öğretmenler çok iyi. Öğretmenlerle tek tek tanıştım. Bize hep destek oluyorlar. Kızım için ayrı bir veli toplantısı düzenlediler. Bizi dinlediler, neler yapmaları gerektiği konusunda bizden fikir edindiler. İlk defa böyle bir şey gördüm. Çok mutlu oldum. Şenay hocamız ‘biz buradayız, her zaman yanlarındayız’ dedi. O anda kızım için en doğru tercihi yaptığımı anladım.” diyerek eğitim hayatında okul ve öğretmenlerin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekiyor.
Kızının iyi bir eğitim alması için uğraşan, spor alanında da desteklemek isteyen Zuhra Şimşek, taekwondoda kazanılan başarıya kadar gelinen yolu da şöyle anlatıyor: “Diğer çocuklar gibi Melisa’nın da sporla ilgilenmesini istedim. Çünkü ona çok şey katacaktı. Başka insanlarla bir arada olacak, onların çabasını görecekti. Yüzmeye götürdüm, karateye götürdüm. Otizmli olduğunu duydukları anda kabul etmiyorlardı ve içim parçalanıyordu. Çocuğumu görmeden karar veriyorlardı. Sonra yeğenimin gittiği tekvando kursuna götürdüm. O zaman Melisa 8 yaşındaydı. Hocalara durumu anlattım. Kursa başladı. Bir ay sonra konuşuruz dediler. Bir ay sonra yüreğim ağzımda kursa gittim. Devam edeceğiz dediler. Yavaş yavaş ilerledi. Maçlara katıldı. Katılmasa bile izledi. O ortamı gördü, insanların mücadelesine tanık oldu. İlkokul 3. sınıftayken Ataşehir’de ilkokullar arasında yapılan, tanısı olmayan normal çocukların katıldığı tekvando yarışmasında 3. oldu ve madalya kazandı. Çok zorlandı ama yarıştı. Geçen sene de İstanbul’da okullar arasında yapılan yarışmada 3. oldu. Ve o yarışmada da yine normal çocuklarla yarıştı. 7 senedir tekvando yapıyor ve onun meyvelerini çok güzel topluyor. Kendini heyecanlı ve mutlu hissediyor. Bu bizim için çok kıymetli. Her yarışmadan sonra ‘anne ben bir daha yapamayacağım’ diye ağlıyor. Ama yaptı. Emekleri boşa gitmedi. En son başarı elde ettiği yarışmada kendisi gibi özel çocuklarla mücadele etti. Türkiye birincisi oldu. Bu başarı ona Avrupa yolunu açtı. Buradan benim gibi özel çocuğu olan annelere ve babalara şunu demek istiyorum: Çocuklarınızın elini bırakmayın. Onları destekleyin. Zorlukları aşacaklar ve hayatlarına devam edecekler.”
“GURUR DUYDUK, ŞAHANE BİR BAŞARI”
“Melisa ile çok gurur duydum. Onun başarısında annesinin emeği çok büyük. Annesi pes etmemiş ve vazgeçmemiş.” diyen okul müdürü Şenay Özdemir, “Melisa’nın başarı hikayesi herkese örnek olmalı. Aileler çocuklarına ve kendilerine inanmaya devam etsinler. İnanınca başarı geliyor. Melisa gibi özel bir bireyin başarı kazanması mutluluğumuzu daha da artırdı. Avrupa Şampiyonası’nda ülkemizi temsil edecek. Şahane bir başarı. Biz de okul olarak elimizden geldiğince öğrencilerimize alan açmaya ve onları desteklemeye devam ediyoruz. Melisa’nın annesi Zuhra Hanım geçen sene okula geldiğinde çocuğunu bize anlattı. Bizler de her zaman Melisa gibi özel olan çocuklarımızı daha fazla desteklemeye özen gösteriyoruz. Ailelerle işbirliği içinde olmaya önem veriyoruz. Lise çağındaki çocuklara ‘sen değerlisin’ hissini vermek gerekiyor. Onun için bizler okulda o hissi öğrencilerimize vermek için çalışıyoruz. Aileler de evde çocuklarıyla iyi zaman geçirsin. Melisa’nın hikayesi herkese güzel bir örnek olsun.” ifadelerini kullandı.
“MUTLUYUM, ŞAMPİYON OLDUM”
Melisa Şimşek de duygularını şöyle ifade etti: “Mutluyum. Şampiyon oldum. Tekvandoyu seviyorum. Yaptığım için iyi hissediyorum. Heyecan verici. Beyaz, sarı, yeşil, mavi, kırmızı kuşak aldım. Şimdi de son kuşak olan siyahı alacağım. Yarışma için de daha çok çalışacağım. Okuduğum liseyi de çok seviyorum. Yemek yapıyorum arkadaşlarımla. İleride aşçı olmak isterim. Tekvando yapmaya da devam etmek ve tekvando öğretmeni de olmak isterim.”