Eski çağlardan bugüne yasalarda; hayvan hakları

Babil Devleti’nin en ünlü hükümdarı Hammurabi’nin kanunlarında dahi yeri olan hayvan haklarının kısa bir tarihi

14 Eylül 2024 - 08:49

İnsanlık tarihinde ‘hayvan hakları’ kavramı binlerce yıldır var olduğunu gösteren bulgular bulunuyor. Uygarlığın temelini oluşturan önemli olay ‘hayvanların evcilleştirilmesi’ ile ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözümlenmeye çalışıldığı ilk yasalarda hayvan hakları ile ilişkilendirilebilen düzenlemeler yer alıyor. Biz de ilk çağlardan günümüze hayvan hakları tarihi hakkında İBB Yayınları’ndan 2022’de çıkan “Hayvan Hakları Tarihi ve Türkiye” adlı kitap rehberliğinde bir derleme hazırladık. 

ESKİ ÇAĞLARDA HAYVAN HAKLARI

İlk olarak Mezopotamya kil tabletlerinde hayvan hakları yasaları yer alıyor.  Babil Devleti’nin en ünlü kralı Hammurabi milattan önce (M.Ö) 1793 ila 1750 yılları arasında oluşturulan ünlü kanununda hayvanların tedavilerini kurallara bağlandırıyor, yaralı hayvanları çalıştırmıyor aksi halde kısasa kısas sistemi uygulanıyor. M.Ö 1650 yıllara kadar uzanan 200 maddeden oluşan en eski Hitit kanun metninde de hukuk sisteminin hayvanları kapsadığı görülüyor. Mezopotamya kanunlarında hayvanların geçtiği bölümleri genellikle satılmaları, kiralanmaları veya getirdikleri zararların sorumlulukları yer alıyor. 

ORTA ÇAĞ’DA HAYVAN HAKLARI

İslam’da hayvan hakları hem Kur’an’da hem de hadislere dayanıyor. Kur’an’da hayvanların ruhlarının olduğu, topluluklar oluşturulduğu, Allah ile iletişim kurup kendi tarzlarında ibadet ettikleri konusu yer alıyor. Hz. Muhammet, onu takip edenlere herhangi bir hayvana zarar vermemelerini yasaklamış ve onlardan hayvan haklarına saygı göstermelerini istemiştir. 

Orta Çağ’da hayvanlar mahkemelerde yargılandıklarına hatta bazılarının ceza alıp bazılarının da beraat ettiklerine dair bilgiler bulunuyor. Kilise kararıyla dinden aforoz edilen hayvanlardan da bahsediliyor. 

MODERN ÇAĞ’DA HAYVAN HAKLARI

1789 Fransız İhtilali’nden sonra yer alan insan aklının üstünlüğü iddiası, özellikle erkekleri akıl sahibi olarak görüyor. Akıl yoksunu kadınlar, hayvanlar ve diğer canlılara erkekler akıl götürme hakkını kendilerinde görüyor.

YENİ ÇAĞ’DA HAYVAN HAKLARI

Sanayi Devrim’i ile başlayan sanayileşme ve kapitalizm hayvanı sömürülebilir bir araç haline getiriyor. Doğadaki tüm varlılar araç haline getirilmesi hukuka da yansıtılıyor. 18’inci yüzyıla ait fikirler 19’uncu yüzyılda ‘hayvan hakları’ hareketinin öncüsü sayılan iyileştirmelere sağlanıyor. Örneğin 1801 yılında İngiltere’de bazı evcil hayvanları korumaya yönelik kanun kabul ediliyor. 

YAKIN ÇAĞ’DA HAYVAN HAKLARININ GELİŞİMİ

Canlı hayvanlar üzerinde yapılan zararlı testler, deneyler ve eğitim çalışmalarına karşı gelinen protestolar 1863 yılında İngiltere’de başlayıp Fransa’ya yayılıyor. Ama bu protestolar toplumdan destek bulamıyor 19’uncu yüzyıl sonlarında deneyler giderek arartıyor. Bu hareketler 20’nci yüzyıla kadar devam ediyor ve 1925 yılında Londra Üniversitesi Hayvan Gönenci Derneği kuruluyor. 

Paris’te 15 Ekim 1978 tarihinde UNESCO tarafından ilan edilen ‘Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi’ne Türkiye’de taraf oluyor. Bu bildirinin ana vurgusunda türler arası eşitlik ve hayvanlara kötü davranışın yasaklanmasıdır. 

İSTANBUL’DA HAYVANLAR İÇİN İLK TOPLULUKLAR

Osmanlı’da hayvanları koruma amaçlı ilk topluluk Robert Koleji’nde Şefkat Kolları adı ile kuruluyor. Okulun öğretmen ve öğrencilerinin yer aldığı topluluğun kurucusu; eşinin okuldaki görevi nedeniyle 1902 yılında İstanbul’a yerleşen Amerikan vatandaşı Alice Manning idi. 1912 yılında ise ilk hayvan sever derneği olan İstanbul Himaye-i Hayvanat Cemiyeti dönemin Altıncı Daire-i Belediye ismiyle anılan Beyoğlu Belediyesi’nde kuruluyor. Cemiyetin hedefi, hayvanlara yönelik zulüm il haksızlıkların önlenmesi ve toplumda hayvan sevgisinin arttırılması.

Türkiye Cumhuriyeti’nde yeniden kurulan Himaye-i Hayvanat Cemiyeti’nin girişimleri sayesinde 1936 yılında Hayvanları Koruma Yasa Tasarısı Meclis’te kabul ediliyor. Belediye talimatnamesinde yük hayvanları ile ilgili kurallar getirilmesini, park, bahçe ve korularda kuş avlamanın ve pazarlarda bazı kuş türlerinin satışının yasaklanması cemiyetin başarılarından. Atatürk sahipsiz hayvanları korumuş, onları asla öldürtmeden Hayvanları Koruma Cemiyeti’ne teslim ettirmiş ve bakımları yapıldıktan sonra isteyenlere sahiplendirmiştir. 

 SOKAKTAKİ AYILAR

1980’li yılların sonunda ülkemizdeki hayvan severler, hayvan hakları savunuculuğuna geçmiş ve bu mücadelenin ilk başarısı sokakta oynatılan ayılar olmuştur. 1992 yılında Dünya Hayvanları koruma Vakfı’nın sağladığı bütçe ile ayılar için Bursa’da bir barınak açılmış ve 1993 yılından sonra sokaklarda ayı oynatmak yasaklanmıştır. 

21. YÜZYILDA TÜRKİYE

Türkiye’de hayvan hakları ile ilgili ilk yasal düzenleme 2004 yılındaki ‘Hayvanları Koruma Kanunu’dur. Kabahatler Kanun’u niteliğinde olduğundan, hapis cezası uygulanmıyor. Sadece idari para cezası ve para cezasına açık bir uygulama. 

2019 yılında, 12 üyenin oluşturduğu Hayvan Hakları Meclis Araştırma Komisyonu kuruluyor. Bu süreçte birçok STK ile görüşülüp fikir alışverişi yapılıyor. Aylar süren çalışmanın sonucunda 50 maddelik bir sonuç açıklanıyor. Bu rapor hem iktidar hem de muhalefet partilerin oy birliği ve ortak çalışmasıyla ortaya çıkıyor. Yaklaşmakta olan Hayvanları Koruma Kanunu’nun düzenlemesinin bu rapora göre yapılacağı düşünülüyor, ama komisyon bu 50 maddeyi dikkate almadan 19 maddelik metin 14 Temmuz 2019 tarihinde Resmî Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giriyor. 


 


ARŞİV