Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türk Veteriner Hekimleri Birliği arasında imzalanan protokol sonucunda sahipli kedi, köpek ve gelinciklere mikroçip takma zorunluluğu getirildi. Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre köpeklere 2021, kedi ve gelinciklere ise 2022 yılı sonuna kadar mikroçip takılması zorunlu olacak. 2021 yılı sonuna kadar köpeklerine mikroçip taktırmayan hayvan sahiplerine 10 bin TL para cezası uygulanacak. Bu uygulamayla beraber hayvanların sokağa atılmasının önüne geçilmesi, çalınan hayvanların kolay bir şekilde bulunabilmesi ve hayvan hastalıklarının kontrol altına alınabilmesi hedefleniyor.
Çak Bi Pati Yeni Nesil Sokak Hayvanları Koruma Derneği kurucularından Hande Şahin, gazetemize konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Tarım ve Orman Bakanlığı ile Türk Veteriner Hekimleri Birliği arasında imzalanan protokol ile sahipli evcil hayvanlara mikroçip takma zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Şahin, “Bu uygulamayla beraber hayvanların sokağa atılmasının önüne geçilmesi, çalınan hayvanların rahatlıkla bulunabilmesi ve hayvan hastalıklarının kontrol altına alınması hedeflendiği belirtiliyor. Her uygulamanın amacına hizmet edebilmesi için gerekli bilgilendirme ve altyapı çalışmalarının da paralel olarak yürütülmesi gerektiğini düşünüyorum. Halihazırda bazı şehirlerdeki belediyeler, mikroçip konusunda bilgilendirilmiş hayvan sahipleri ve köpeğiyle yurtdışına seyahat eden/edecek olan köpek sahipleri zaten mikroçip uygulamasına geçti. Bazı yabancı ülkelere giriş için kuduz titrasyonu ile birlikte mecburi bir uygulama. Ben kendi köpeğimi 9 yıl önce sokakta kurtardıktan sonra mikroçipini taktırmış ve mikroçipe kendi bilgilerimi kaydettirmiştim. Bunu herhangi bir para cezasından ya da mecburiyetinden bağımsız olarak, kaybolması durumunda bana ulaşılabilmesi için yaptım” dedi.
SİSTEMİN AKSAKLIKLARI NELER?
Şahin bu konuda şunları söyledi: “Kayıp köpeklerle yaşadığım birkaç deneyim sonrasında mikroçip uygulaması için tek bir sisteme kayıt yapılmadığını, birden fazla sistem olduğunu, her veterinerin her sisteme girişi olmadığını ve daha da ötesinde her veterinerde çip okuma aletinin bulunmadığını öğrendim. Bunlara ek olarak halihazırdaki uygulamada köpeklerin tüm medikal geçmişi, aşı durumu ve kısırlaştırılmış olup olmadıkları da sisteme düzenli bir şekilde işlenmiyor. Bu noktada 2021 sonuna kadar bu konuyla ilgili düzenlemelerin titizlikle yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi takdirde caydırıcılığı hedefleyen fakat tam olarak amacına hizmet edemeyen bir uygulama olarak kalacaktır”
“İNSANLARIN YARATACAKLARI ÇÖZÜMLER KONUSUNDA ENDİŞELİYİM”
Köpek sahiplenmenin önemli bir sorumluluk olduğunun altını çizen Şahin, “Köpek sahiplenmek üzerinde düşünülmesi gereken, ani kararlarla yapılmaması gereken bir eylem. Hayat tarzınıza uygun köpeği sahiplenmek, onunla minimum 10 yıl birlikte olacağınızı düşünmek ve bu sorumluluğu o şekilde üstlenmeniz gerekir. Dolayısıyla caydırıcılığın para ile sağlanması yerine bilinçlendirme ve yönlendirme çalışmalarına yönelmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Her terk edilen hayvanın mikroçiplerinin kontrol edilmesi çok zor bir uygulama olacaktır. Öte yandan sırf terk etmemek ve bu parayı ödememek için, birlikte bir ömür paylaşmayı arzu etmedikleri köpek ile baş başa kalan insanların yaratacakları çözümler konusunda da endişelerim var. Kaybolan hayvanların sahiplerine kavuşması ve hastalıkların takibi açısından faydalı olacağına inandığım bir uygulama olmasıyla birlikte terk edilme ve ceza konusunun tartışmaya açık olduğunu düşünüyorum” diyor.
“ÇİPLER, KÖPEKLERİN GEÇMİŞİ HAKKINDA BİLGİ VERİYOR”
Mikroçipin kendi köpeği üzerinde olumsuz bir yan etkisini görmediğini söyleyen Şahin, “Mikroçipler pirinç tanesi kadar ve uygulama sırasında enjeksiyondan daha fazla bir acı vermiyor. Köpekler açısından baktığımızda olumsuz bir yön göremiyorum. Özellikle yaygınlaşması durumunda tasmasız ve künyesiz kaybolmuş bir köpeğin sahibine hızlıca ulaşılabilecek olması bence paha biçilemez. Çünkü köpekler ömürleri boyunca birden fazla kez kaybolma riskiyle karşı karşıya kalıyorlar ve hepsi her zaman bulunamıyor. Dişi bir köpeğin kısırlaştırılıp kısırlaştırılmadığını her zaman ameliyat izinden anlamak mümkün olmuyor. Mikroçip ile sokakta bulunmuş bir köpeğin tekrar ve boşa ameliyat ettirilmesi de önlenebilir. Öte yandan sokaktan kurtarılmış ve belediyeden yolu geçmiş bazı köpeklerin çipleri, sahiplerine köpeklerinin geçmişi hakkında bilgi veriyor. Nerede bulunmuş, ne zaman barınağa girmiş, ne zaman kısırlaştırılmış gibi. Bunlar geçmişini bilmediğimiz köpekler için çok değerli bilgiler” ifadelerini kullanıyor.
Kayıp köpeklerin yuvasını tekrar bulma ve medikal geçmiş konusunda mikroçip uygulamasını doğru bulduğunu ifade eden Hande Şahin son olarak şunları söylüyor: “Mikroçip uygulaması, terk edilen köpeklerin sahiplerine ulaşılma konusunda faydalı ve caydırıcılığı olacaktır. Mikroçipten haricinde daha doğrudan ulaşılabilen bir sistem olmadığı için amaçlanana ulaşmak sanırım birçok yabancı ülkede olduğu gibi mikroçip ile sağlanabilir. Fakat henüz tamamen yaygınlaşmamış bir sisteme güvenmek yerine köpeklerimize mutlaka telefon numaramızın ve isimlerinin yazdığı künyelerden yaptırmalıyız. Mikroçip yurt genelinde yaygınlaşıncaya kadar bu hala büyük bir önem taşıyor. Çak Bi pati olarak tüm sahiplendirdiğimiz köpeklerin sahiplerini bu konuda bilinçlendirmeye gayret ediyoruz.”