12 Eylül 1980 darbesinin üzerinden tam 43 yıl geçti. Binlerce insanın kaybına, tutuklanmasına, ölümüne neden olan darbeyi anlatan onlarca kitap yazıldı. Fakat 12 Eylül’e dair çizgiler, resim ya da heykel üretimi oldukça az oldu. Alime Mitap, 12 Eylül’ün mimarı Kenan Evren’in aksine Eylül karanlığını yansıttığı resimler yaptı. Direnmek, umudu büyütmek ve ispat için…
Alime Mitap 18 Ocak 1981’de İstanbul’da gözaltına alınmış, sonra Ankara’ya götürülmüş. Tam 14 ay tutuklu kalmış. Bu sürenin ilk iki ayını ağır işkenceleriyle bilinen DAL İşkence Merkezi’nde geçirmiş. Mamak Askeri Cezaevi’nde bir yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan Mitap, yaşadıklarını, tanık olduklarını hem yazmış hem de çizmiş.
Alime Mitap’ın ilk kez Belge Yayınları’nda çıkan Eylül Karanlığından isimli kitabının 3. baskısı Notabene etiketiyle çıktı. 12 Eylül’de yaşamını yitirenlere ve ailelerine ithaf edilen kitabın üçüncü baskısının önsözünü Pof. Dr. Nermin Abadan Unat yazmış: “Alime Mitap ülkesinin geçmişine de damgasını vurmuş bir kesiti seçmiş; sanatını fırçası, kalemi ve gerçekçi bir hafıza ile toplumsal hafızaya nakşetmiştir. 12 Eylül döneminde gerekçesiz nedenlerle yakalanmış çocuk, kadın, erkekleri tuvaline aktarmıştır. Yüzünün çizgilerini bile göremediğiniz bir erkekte bu en dokunaklı dünyasını görmeyi yeğlemiştir. İnsanın aklına bir zamanlar Fransa’da Dreyfuse davasında Zola’nın ‘J’accause’ feryadı geliyor.”
ÇOCUKLAR, ANALAR, BİTMEYEN İŞKENCELER…
Unat’ın önsözünü,“tek dileğim böyle bir karanlık dönemin tekrarlanmamasıdır” sözleriyle bitirdiği kitapta, anne-babasının ziyaretine giden çocuklar, hapishane kapısından bekleyen aileler, işkence tabloları yer alıyor.
İlk baskısından farklı olarak kitapta Mitap’ın son yıllardaki çalışmaları da yer alıyor. 1988’den itibaren yurt içi ve yurt dışında açılan “Eylül Karanlığından” resim sergilerine katılanların izlenimlerinin de yer aldığı kitapta, sergi fotoğrafları, basında çıkan haber ve köşe yazılarının yorumları da var.
12 Eylül’le düşülen görsel not olan “Eylül Karanlığından”, aradan geçen yıllarla rağmen bazı acıların hiç geçmediğini, kayıpların asla unutulamayacağını resmediyor.
ÇİÇEKLER YASAK
Alime Mitap resimlerinden bazılarına yorumlar yazmış. Onlardan biri de Çiçekler Yasak isimli tablo:
“Bu resmin esin kaynağı bizzat yaşadığım bir olaydı: Mamak'ta bir açık görüş öncesinde oğlum Ertan'a -ki o sırada 4 yaşındaydı- babasına vermesi için bir demet papatya almıştım. Girişte subay "çiçekler yasak" dedi ve papatya demetini almak istedi. Oğlum bunu reddetti, çiçekleri sımsıkı tuttu. Subay ısrar edince demetin içinden tek bir papatya çıkarıp ona verdi. Geri kalanları pantolonunun cebine koymasını sağladım. Böylece biraz ezilip hırpalanmış olsalar da Ertan papatyaları Nasuh'a götürebilmişti.