Sınav kaygısı, birçok öğrencinin sınavdan bir süre önce yaşamaya başladığı, öğrencinin bildiği şeyleri cevaplamasını engelleyen ve başarısının düşmesine neden olabilen yoğun bir kaygı durumudur.
Öğrencinin sınava yüklediği anlamlar, ailelerin sınav sonrasında olası bir başarı ya da başarısızlık durumunda çizdiği felaket senaryoları ya da başarı öyküleri sınav kaygısının oluşması üzerinde etkilidir. Sınav kaygısı yaşayan öğrenciler genellikle sınav öncesi huzursuzluk, endişe, uyuyamama, karın-mide ağrıları ve bağırsak sorunları, dikkat ve konsantrasyonda bozulma, başarısızlık korkusu, özgüvende azalma, kendini yetersiz ve değersiz hissetme gibi belirtiler gösterirler.
Çocuğunuzun tüm bu stres ve kaygıyla baş edebilmesi için;
* Onun başarı ya da başarısızlığını başka bir öğrencininkiyle kıyaslamayın.
* “Yapabildiğinin en iyisini yap/ bu dünyanın sonu değil/ bu sınavda istediğin başarıyı elde etmemen genel olarak başarısız biri olduğun anlamına gelmez/istediğin sonucu almaman sadece biraz daha gayret göstermen gerektiğinin işaretidir” gibi konuşabilirsiniz.
* Çocuğunuza istediği başarıyı elde etmediği takdirde “hiçbir işe yaramayan boş bir insan olacağı” yönünde bir gelecek çizmeyin.
* Kendisini size karşı rahatça ifade edebilmesi için ona alan sağlayın. Derslerle ilgili korkusundan bahsettiğinde “AMA sen de çalışmıyorsun” gibi ama ile başlayan cümleler kurmak yerine, “ben de öğrenciyken senin gibi korku hissederdim/ bu sınav hayatının merkezi olmuş adeta” gibi duygularını anlayan ve kapsayan cümleler kurun.
*Çocuğunuzdan beklentinizi çok yüksek tutmayın.
* Onun yetenek ve ilgilerinden haberdar olun.
* Çocuklarınızı eleştirmenin yanında yaptığı olumlu şeyler için takdir de etmeyi unutmayın.
* Sosyal ve gündelik hayatta iyi yaptığı şeyleri görün
* Diyaloğunuzu sadece dersler ve notlar üzerinden kurmayın. Okul dışı faaliyetler ve ilgi duyduğu alanlarla ilgili diyaloglar kurun.
Unutmayın! Çocuğunuz ve çocuğunuzla olan ilişkiniz not skalasından çok daha değerli! :)