Fanzin ruhu Kadıköy'de canlandı
Fanzin festivali “FanzineIST” 80’den fazla fanzinin katılımı ile üç gün sürdü; yurtdışından bağımsız yayınların da katıldığı festivalde, birçok etkinlik düzenlendi
Bircan BİROL
90’lı yıllarda yaşamış olanların çok yakından tanıdığı “fanzin kültürü” (fotokopi dergi), 2000’li yıllarla birlikte varlığını sürdürmeye devam ediyor. Özellikle geleneksel yayınların büyümesi ile zaten bir “yeraltı” aktivitesi olan fanzincilik, iyice görünmez olmaya başlamıştı; ancak inatla fanzin çıkarmaya devam eden amatör ruhlu yayıncılar Türkiye’nin ilk fanzin festivalini gerçekleştirerek “Biz de buradayız” dedi.
“İNSANLAR KENDİNİ İFADE ETSİN DİYE…”
Festivalin açılışı 22 Nisan’da Tasarım Atölyesi Kadıköy’de yapıldı. 24 Nisan Pazar akşamına kadar süren festivale hem fanzin çıkaranlar açısından hem de okuyucular açısından ilgi büyüktü. Uluslararası alandan da birçok fanzinin bulunduğu fanzin stantlarının görüntüsü adeta tek tipleşmiş yayıncılık anlayışına karşı, rengârenk isyan bayrağı niteliğindeydi. İspanya, İsveç, Yunanistan, İtalya, Bulgaristan, İsviçre ve Avusturya’dan gelen bağımsız yayıncılar da getirdikleri fanzinleriyle festivaldeki yerlerini aldılar.
Birbirinden farklı yaş gruplarından, alanlardan ve hatta ülkelerden olan fanzincileri bir araya getiren organizasyonun koordinatörlerinden Deniz Beşer, aynı zamanda “Heyt Be” adlı fanzinde çalışıyor ve bir görsel sanatçı. Beşer, FanzineIST’i neden yaptıklarını şöyle açıklıyor: “Bu festival bir bağımsız yayınlar buluşması. İnsanların hür bir şekilde kendilerini ifade etmesi gerekiyor. Bunun en iyi biçimde bağımsız yayıncılar ve fanzinler aracılığı ile yapılabileceği düşüncesindeyiz. Bu açıdan iyi bir formdu ve bu bağlamda bu festivali başlatmak istedik.”
Festivalin açılışı 22 Nisan’da Tasarım Atölyesi Kadıköy’de yapıldı. 24 Nisan Pazar akşamına kadar süren festivale hem fanzin çıkaranlar açısından hem de okuyucular açısından ilgi büyüktü. Uluslararası alandan da birçok fanzinin bulunduğu fanzin stantlarının görüntüsü adeta tek tipleşmiş yayıncılık anlayışına karşı, rengârenk isyan bayrağı niteliğindeydi. İspanya, İsveç, Yunanistan, İtalya, Bulgaristan, İsviçre ve Avusturya’dan gelen bağımsız yayıncılar da getirdikleri fanzinleriyle festivaldeki yerlerini aldılar.
Birbirinden farklı yaş gruplarından, alanlardan ve hatta ülkelerden olan fanzincileri bir araya getiren organizasyonun koordinatörlerinden Deniz Beşer, aynı zamanda “Heyt Be” adlı fanzinde çalışıyor ve bir görsel sanatçı. Beşer, FanzineIST’i neden yaptıklarını şöyle açıklıyor: “Bu festival bir bağımsız yayınlar buluşması. İnsanların hür bir şekilde kendilerini ifade etmesi gerekiyor. Bunun en iyi biçimde bağımsız yayıncılar ve fanzinler aracılığı ile yapılabileceği düşüncesindeyiz. Bu açıdan iyi bir formdu ve bu bağlamda bu festivali başlatmak istedik.”
ULUSLARARASI KONUKLARLA ETKİNLİKLER
Birbirini tanıyan ve farklı fanzinler çıkartan grupların kolektif bir çalışması ile organize edilen festivalin Tasarım Atölyesi’ndeki ilk gününde Amerikalı çizgi roman eğitmeni Michael Ferrara, çizgiroman fanzinlerinin tarihine yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Festivalin ilerleyen günlerinde de İtalyan sanatçı Michael Polermo “Kişisel yayıncılık üretiminde tasarım” üzerine sunum yaptı, Deniz Beşer’in moderasyonu ve Tolga Güldallı ile “Türkiye’de 90’lı yıllarda fanzin kültürü” tartışıldı. Etkinlik kapsamında bir de “Fanzin filmleri” gösterildi.
Birbirini tanıyan ve farklı fanzinler çıkartan grupların kolektif bir çalışması ile organize edilen festivalin Tasarım Atölyesi’ndeki ilk gününde Amerikalı çizgi roman eğitmeni Michael Ferrara, çizgiroman fanzinlerinin tarihine yönelik bir sunum gerçekleştirdi. Festivalin ilerleyen günlerinde de İtalyan sanatçı Michael Polermo “Kişisel yayıncılık üretiminde tasarım” üzerine sunum yaptı, Deniz Beşer’in moderasyonu ve Tolga Güldallı ile “Türkiye’de 90’lı yıllarda fanzin kültürü” tartışıldı. Etkinlik kapsamında bir de “Fanzin filmleri” gösterildi.